KÖŞE YAZILARI

Çalışlar ailesinin Atatürk sırtından para kazanma kalitesi – Haldun Çubukçu yazdı…

Çalışlar ailesinin Atatürk sırtından para kazanma kalitesi ve Ertuğrul Özkök’ün koltuk çıkışı ile Yılmaz Özdil’in kitabının ne ilgisi var?

DOĞRUDAN HAKARET ETSEYMİŞ DAHA İYİYMİŞ!

Yılmaz Özdil’in çok iddialı olduğu ve yayın dünyasına da benzeri görülmemiş biçimde sürülen M. KEMAL kitabı üzerine ilgi ve merak yoğunlaşmışken; Yapı Kredi’lerin vitrinini İpek Çalışlar’ın “Atatürk: Mücadelesi ve Özel Hayatı” kitabı kapladı.
Şu “yetmez ama evet”çi Çalışlar ailesinin İpek hanımı.
Sivil toplumcu, liberal, “ittihatül jakoben bolşevizmi”ne karşı mücadeleleri her dönem takdir edilmiş ve hatta Taraf‘ın genel yayın yönetmenliği de sunulmuş Çalışlar ailesinin para getirecek alanlarda sunum ve hava koklama yeteneği bilinir. Proje bazlı kitap Allah vergisi kabiliyetleriyle onların işidir.
Serbest pazarda pazarlanma ve pazarlama yetisi başka bir şey ve o “serbestî” süreci kimbilir kaç tane güdümleme sürecinin de kendisidir, bu karışık bir konudur ve konumuz değildir.
Gel gör ki, bu muhteremlerin hayran oldukları o kadar kendilerine ilham kaynağı liberal, sivil toplumcu filan fıstık varken inatla Atatürk ve çevresi üzerinden ölçülmüş biçilmiş “gözden düşürme” çabaları da satır aralarına yedirilmiş halde ha bire suyunun suyu kitap üretme çabaları hakkatten takdire değer!
Tam da Özdil’in kitabına denk düşen bir zamanlama daha da takdire değer.
Onlar bu işi biliyor… Hayran olmamak elde değil!
Hürriyet’in kızı da işten çıkarılmış yazarı (yazar dedikten sonra gülücük emojisi iyi olacak, iyi ki emojiler icat edildi ) Ertuğrul Özkök de muhtemelen ve çok muhtemelen atılan pasa ( telefon açılmış olabilir, elden sunulmuş olabilir, olabilir de olabilir ) boş geçecek değil ya, hem de “Yılmaz”ı ofsayta düşürme fırsatı da elde etmişken, Pazar yazısının ortasında nefis Atatürk, Şarlo fotoğrafları, son derece ilgi çekici başlık “Şarlo’ya kahkaha atan Atatürk’ü daha çok sevdim” ( Atatürk bu sevginin altından nasıl kalkar onu da bilimiyciim artık, gayrı Kemal Paşa düşünsün.) ve İpek Çalışlar’ın kitabının pazarına katkı payı tümceler!
Ama ne tümceler…
“En insani” nitelemesini cımbızla çekip aldıktan sonra sanki kendini tarif ediyor:
” İpek Çalışlar’ın yeni kitabını mutlaka okuyun. Bugüne kadar yazılmış en insani (ne demekse), e n h a f i f, e n e ğ l e n c e l i, e n p o p Atatürk kitabı”
Yani “en hafif” kitabın yazarı olmak da övgüye dahil!
Övgü demişken, ailenin de özel olduğunu bir kez daha kabul ile haklarını teslim edip Özkök’ün de özel kıyağını es geçmemek gerek.
Bunu bir başka yazarın kitabı için yazsalar o yazar her kim olursa olsun onur sahibiyse Ertuğrul’un yolunu gözler bir köşede, gazete köşesi de olabilirdi ama artık bu tür iyice köşesizdir, dolayısıyla köşede görülmezler, bekler…
Arkadaş, tamam, Özkök kitabın reklâmını yapmış yapmasına da ama hem de acayip aşağılamış. Doğrudan hakaret etse daha iyiymiş bence…
Yine de birileri mutlaka, aşağı yukarı şöyle konuşmuştur: “Boş ver, iyi sattırır bu yazı, sen ona bak!”

Benim derdim Atatürkçü kitle ile!
Ey Atatürkçü kitle…
Çalışlar ailesinin pek saygın fertlerinden birinin literatürdeki suyunun suyu “Atatürk’ün Uşağıydım”, “Atatürk’ün aşkları” gibi derlemelerden muazzam mesailer verilerek ortaya çıkardığı bu muhteşem eseri alırsın değil mi?
Hakkatten alır mısın?
Hani plaj mevsimi de geçti…
“Yetmez ama evet!” der ve alır mısın?
Alır mısın?

( Ertuğrul Özkök bakalım Özdil’in kitabı için bir şey diyecek mi? Der mi ki? )

Haldun Çubukçu

Başa dön tuşu