SÖYLEŞİ

Belkıs Balpınar İle Artkilim Akımı Üzerine

Söyleşi: Mine Bora Diri

Tekstil sanatında alanında öncü olan sanatçı Belkıs Balpınar, yenilikçi ve geleneksel olmayan dokuma teknikleriyle kendini ayrı bir yere koyuyor.
Artkilim akımını takip eden Balpınar’ın “Relative Points of View” isimli sergisi Anna Laudel Düsseldorf’ta açıldı. 

Türkiye’de ilk defa geleneksel kilim dokuma tekniğini güncel sanatla buluşturan sanatçının, kendine has dokuma tekniği kullanarak fizik ve astronomiyi bir araya getirdiği seçki 6 Ekim 2023 tarihine kadar ziyaret edilebilir. Sanatçının özgün eserlerinden oluşan sergide aynı zamanda, Albert Einstein’ın görelilik teorisi ve astrofiziğe olan merakından beslenen, optik yanılsamalar üzerine yaptığı keşifleri yansıtan son dönem çalışmaları yer alıyor. Dünyadaki karmaşadan uzaklaşıp farklı uzamsal seviyelere çekilen Balpınar’ın yolculuğunu anlatan sergi, sanatçının özgün sanatsal diline dair bir içgörü sunuyor.

Balpınar, tekstil sanatının kökenlerine, 10.000 yıl önce Anadolu’ya dayanan geleneksel teknikleri ve desenleri yeniden hayal ediyor, onları sıradan formlarından ve desenlerinden çıkarıyor. Sanatsal yaklaşımında mikro ve makro evrenleri kapsayan büyüleyici bir tema oluşturuyor. Yaratımlarının belirli bölümlerinin dokuma süreci sırasında bilinçli olarak dokunmamış bırakıldığı bir teknik kullanıyor. Bu zeki dokunuş, arka planlarda ilginç gölgelerin ortaya çıkmasını sağlıyor ve eserlerine üç boyutlu dışında dördüncü bir boyut ekliyor. Bu, Albert Einstein’ın açıkladığı uzay-zaman kavramına benzer, insan algısının ötesinde bir boyut. Sanatçının kişisel sergisi, sanat ve bilimin karşılıklı ilişkide olduğunu özgür bir şekilde göstermesinin yanı sıra evren ve onun sırları hakkında derin bir merak tarafından beslendiğinde insan yaratıcılığının potansiyelini gösteren bir şahit olarak da duruyor. Balpınar 1986’dan beri “artkilim” duvar halısı adı verilen bir sanat formunun öncüsü ve eski kilim yapısını kullanarak sanat eserleri yaratıyor.

Belkıs Balpınar İle Artkilim Akımı Üzerine
Belkıs Balpınar, Anna Laudel Düsseldorf, 2023, Photo by Katja Illner

Göçebe halklar tarafından hayatımızda yer edinen kilimleri, geleneksel form ve desenlerinden uzaklaştırarak zaman, mekan ve boyut anlamında özgürleştiren sanatçı, kilimin öngörülen teknik ve desenlerini yeniden yorumluyor. Sanatsal ifadesinde kullandığı tekniği bu sebeple “dokuma/ma” olarak adlandıran sanatçı eserlerinde, ziyaretçileri hem görsel hem de düşünsel bir yolculuğa çıkarırken, aynı zamanda sanat ve bilim arasındaki uyumu deneyimlemeye çağırıyor. Belkıs Balpınar, 2006 yılından beri Bodrum’da yaşıyor ve çalışmalarına devam ediyor. Sergiyle ilgili söyleşimize bakalım;

KitaptanSanattan.com / Mine Bora Diri

  • 30 seneyi aşkın bir zamandır Artkilim akımı üzerine yazıyor, konferanslar veriyor ve üretim yapıyorsunuz. Geleneksel kilim kültürünü yeni motiflerle ve yorumlamalarla geleceğe taşıyorsunuz, izleyicide tam da yaratmayı arzu ettiğiniz duygu ve düşünceleri aktarabilir misiniz bize?

Geleneksel kilim desenleri belirli yörelerde anneden kıza nesiller boyu aktarılarak değişmeden devam eder. 1986 yılında kilim dokumasını kullanarak alışılmadık desenler ve dokuma teknikleri kullanarak bunları dokutmaya başladım. Geleneksel kilim kültürünü araştıran bir kişi olmama rağmen yeni çalışmalarımın kilim desenleri ve dokuma tekniği ile ilgisi kalmamıştır. Çağdaş bir sanatçı olarak şu anda ipleri kullanıyorum.

Belkıs Balpınar İle Artkilim Akımı Üzerine

  • Relative Points of View sergisi 6 Ekim’e kadar Anna Laudel Düsseldorf’da sürecek. Merak ediyorum acaba bu sanatsal yolculuğunuzda, günümüz insanının kaos dediğimiz durumları göreceli veya karşılaştırmalı olarak nasıl hayat buldu? Hangi noktalardan hareketle sergiyi meydana getirmeyi tercih ettiniz?

Pek çok kişi gibi ben de dünyada olanları takip eden biri olarak görüntü ve bilgilerin saldırısı altındayım. Bütün bu etkilerden kendime ait özgün düşünceleri ‘dokuma’ ile ifade etmeye çalışıyorum. Son yıllarda kuantum, kaos, sicim teorileri gibi modern modern fizik ve uzay araştırmaları ile ilgili günden güne sayıları artan yayınları takip ediyorum. Bu tür yayınları okumaya başladığımdan dolayı mı böyle desenler yapmaya başladım; yoksa desenlerim dolayısıyla mı bu yayınları okumaya başladım hatırlamıyorum. İkisi bir arada başlamış olmalı herhalde. Zannediyorum bu ilgim yaptığım işlere de yansıyor. Uzayda ve yeryüzünde ilk bakışta farkına varmadığımız değişik düzlemleri ‘dokumanın olanakları içinde‘ göstermeye çalışıyorum.

  • Kilim dokuma tekniğini güncel sanatla birleştiriyorsunuz ve kendinize has bir dokuma tekniğiniz var. Bununla bağlantılı olarak düşünüyorum, aslında her kadim değerimizi modern anlayış çerçevesinde gündeme getirmeliyiz diyorum. İlk aklıma gelenler de tabii ki sizin uyguladığınız kilimler ve İstanbul’un coğrafi işaretli Şile bezi oldu. Ne düşünürsünüz bu konuda?

Gelenekselleşmiş eski dokumaları hem desen hem de teknik olarak zorlayıp değiştirip geliştirerek uygulamak biz sanatçıların görevi. Eski teknikleri çağdaş yorumlarla uygulayan Fırat Neziroğlu da durmadan tekstilin ‘dokumanın’ sınırlarını aşmaya çalışıyor.  Şile bezi ise, en son denemeleri. Modern sanatın tekstil olarak uygulanması için o iyi bir örnek, dokumanın değişik türlerini çağdaş uygulamalarla günümüze getiriyor. Bu tür çalışmaların artmasını ümit ediyorum. Bugün modern ’çağdaş’ sanatçılar akla gelebilen her türlü malzemeyi kullanıyor ve türlü tekniği uyguluyor ve zorluyorlar. Kağıt, karton, tuval üzerinde dokuma, metal  parçaları, taş, toprak, cam kırıkları… Sanatçılar bilinen tekniklerle yetinmeyip sınırları zorluyorlar.

  • Sanatsal ifade biçiminizde dokuma/ma tekniğini kullandığınızı biliyorum. Bu kavramı açabilir misiniz biraz? 

Kullandığım kilim dokuma tekniğinin kısıtlamalarından kurtulabilmek için arka zemini dokutmadan boş bırakırsam daha özgür bir şekilde her türlü deseni uygulayabileceğimi anladım. Desenlerin aralarında boş iplerin arkasına gölgeler düştüğü için de iki boyutlu düzleme üçüncü boyut ekleneceğini düşünerek dokunmamış bölümler bırakmaya ve daha sonra çerçeveli parçalar yapmaya başladım. Böylece çalışmalarımı tuval haline getirmiş oldum, hem de desenlerin arkasına gölge düşen tuvaller.

  • Sanat ve bilim arasındaki uyumu eserlerinize yansıttığınızı düşünüyor musunuz? Açıkçası bana kalırsa, ortaya koyduğunuz işlerin hepsi kreatif anlamda bir söylem ve ifade biçimi içeriyor siz ne dersiniz? 

Modern fizik ve uzay araştırmaları ile ilgili yayınları takip ettiğimi diğer sorunuza cevaben belirtmiştim. Zannediyorum bu ilgim yaptığım işlere de yansıyor.
Uzayda yıldızlar ve onların etrafında dönen planetlerin göreceli yörüngelerinin oluşturduğu düzlemleri dokumanın olanakları içinde göstermeye çalışıyorum.

Belkıs Balpınar İle Artkilim Akımı Üzerine

  • Araştırmacı ve yazar olarak, Artkilim odağında şimdiye dek yaptığınız çalışmaları ifade edebilir misiniz? Bu spesifik konu dahilinde gelişmeler ne şekilde ve gelecekte nereye doğru evrileceğini düşünüyorsunuz?

Ben yıllarca müzeci ve araştırmacı olarak yayınlar yaptım sonra da çalışmalarımda dokumanın teknik sınırlarını zorlayarak yepyeni işler ürettim. Ne yazık ki değişen ekonomik koşullar ve yaşam biçimleri nedeniyle geleneksel kilim dokumacılığının devam etmesi zorlanmaktadır.  Bunun yerine Güzel Sanatlar okullarından yetişen tasarımcıların eskiyi de inceleyip yeni yollar bulmaları gerekir.

  • Tasarımlarınızda evrendeki uzamsal düzlemler ve mikro kozmostan esinleniyorsunuz, peki gelecek serginizde evrenin gizemleri hakkında derin merak besleyen biri olarak hangi ilham kaynakları var, mesela bu yapay zeka veya buna bağlı olarak müthiş bir hızla gelişen teknoloji olabilir mi?

Yapay zeka kendisi tasarımlar yapmaya başladı ‘başlatıldı’ bile. Bakalım insan beyninin yaratıcı sınırlarını aşabilecek mi merak ediyorum doğrusu. Her sanatçı gibi ben de, insan beyninin sınırlı olanaklarını zorlayarak ‘yeni’ bir şeyler yapmaya çalışacağım.

KitaptanSanattan.com / Mine Bora Diri

Sağlıklı Ve Neşeli Bir Hayat İçin Ruh Eczanesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu