SÖYLEŞİ

Blues Müziğin Ülkemiz Temsilcilerinden Özgür Aydın İle Sohbet

Özgür Aydın, albüm çalışmalarıyla uzun süredir müziğin içinde bulunan, blues müziğin ülkemizdeki başarılı temsilcilerinden biri. Yakın zamanda yayımladığı son albümü “Road to the Blue”dan ve güncel müzik görüşlerinden bahsettiğimiz sohbetimizi umarız keyifle okursunuz.

Oğuz Kemal Özkan / KitaptanSanattan.com

Özgür Aydın:
“… bence bir müzisyenin müziğiyle ilgili kategorik olarak değil de onun alt metinlerini ortaya koyması daha gerçekçi ve progresif bir yaklaşım olur.”

  • Biz müziğinizi blues olarak değerlendirsek de size göre başka türlerden etkileri vb de göz önüne alabilir miyiz? Blues’un da kendi içinde çeşitleri olduğunu da göz önüne alarak, yaptığınız müziğin janr olarak tanımımız sizce doğru ya da yeterli midir?

Bir müzisyenin kendi yaptığı müziği kategorize etmesi elbette çok zor. Uzun zamandır derin bir müzik dinleyicisi olarak Rock, Blues, Folk, Caz ve New Age türünde albümleri dinliyor ve takip ediyorum, bu nedenle yaptığım işlerde bu türlerin etkisi yoğun. Ama bence bir müzisyenin müziğiyle ilgili kategorik olarak değil de onun alt metinlerini ortaya koyması daha gerçekçi ve progresif bir yaklaşım olur.

Özgür Aydın

  • Ülkemizde çok popüler olamayan bir tarzda müzik üretiyorsunuz. Yaptığınız müziğin dünya müzik ortamındaki etkinliği nasıl, takip ediyor musunuz?

Elbette, dijital platformların müzisyen ve yapım şirketlerine sunduğu geniş kapsamlı analitik veriler mevcut. Bu verilere baktığımızda 100 ün üzerinde ülkede dinleniyor olması memnuniyet verici.

  • Bu tarzdaki albümler sanki Türkiye için değil de daha çok dünya geneli için üretilmiş gibi… Sizin bu konudaki görüşleriniz nasıldır; sizce Türkiye’de çıkan bir albüm dünya çapında olabilir mi? Bunun için neler gerekli?

Bilinçle kendi varlığına sahip çıkan ve varlığını duyumsayabilen her dünya bireyi için müzik önemli bir yer tutmaktadır. Ürettiklerimin belirli bir coğrafya ya da topluma ait olduğunu düşünmedim. Üretilen müzik bir uzlaşma arayışıdır. Bu nedenle her coğrafyada yer bulabilir. Dünya çapında yer alabilmesi için de kuşkusuz bu uzlaşma arayışının samimiyeti ve niteliği önemli.

  • Müziğe ulaşma yolları günümüzde dijitalle sınırlanmış gibi adeta ama dijital de kendi içinde sınırsız gibi. Gerçekten öyle mi? Ya da bu sınır-sınırsızlık durumunun müzisyen açısından avantaj ve dezavantajları sizce nelerdir?

Avantajları tüm dünyanın hızlı ve kolay bir şekilde ulaşabilmesi. Dezavantajı ise yine hızlı bir şekilde yitip gitme durumu mevcut. Burada PR çalışmaları ve çözüm ortakları önem kazanıyor.

  • Müziğinizin daha çok dinlendiğini bildiğiniz ya da düşündüğünüz bir yaş grubu, kitle vb var mı? Müzisyenler bu tarz bilgi akışına günümüz dijital ortamlarında ne kadar ulaşabiliyorlar?

Platformların albümlerimle ilgili demografik verilerine baktığımda 18-60 ve 60 üstü oranları dengeli bir şekilde mevcut. Çok büyük fark olmasa da en ağırlıklı yaş grubu 24-45 arası.

Özgür Aydın

  • Sizinle buluşmamıza vesile olan son albümünüz “Road to the Blue”ya dönecek olursak, albümdeki şarkılarla ilgili bilgi alabilir miyiz hatta varsa hikayelerini ve kayıt aşamalarını da öğrenebilir miyiz?

Road to the Blue için içten gelen dürtülerle maviliklere olan bir yolculuğu kurguladım. Yolda olma fikriyle yine bir insancıl uzlaşma arayışı. Albüm kayıt aşamasını olabildiğince sade ve öz bir çalışmayla yapıyorum. Eskiye dayanan müzisyen dostlarımla örneğin bir önceki Picnic on the Moon albümünde sevgili Mert Alkaya (davul-Bulutsuzluk Özlemi) ve yine bu albümde de birlikte çalıştığım sevgili Cüneyt Özyurt (bass) ile çalışıyorum. Albümün kayıt, mix-mastering işlemlerini Supernova Music Lab ismini verdiğim kendi stüdyomda gerçekleştiriyorum.

  • Müzik dışında neler yapıyorsunuz? Ve siz kimleri dinlersiniz?

Uzun yıllar Akademik Fizik eğitimi aldım doktora seviyesine kadar. Ancak tezimi tamamlamaya fırsat bulamasam da fizik öğrenmeye devam ediyorum. Ayrıca gastronomiye özel ilgi duyuyorum. ,

Dinlediğim müzisyenler sayısız elbette ama beni en çok etkileyen isimler arasında Mark Knopfler, Mike Oldfield, Kitaro, Pink Floyd ve Camel grubunu sayabilirim, ülkemizde ise Zülfü Livaneli, Yeni Türkü, Fikret Kızılok ve Yavuz Çetin…

  • Sohbetimize katıldığınız için teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim. Sevgiler…

Özgür Aydın Dijital Platformlar:
Spotify I Apple Music I Fizy I Muud I Deezer I YouTube Music

Not: Özgür Aydın sosyal medya hesabı kullanmamaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu