Buzun Keşfi – Bülent Bakan yazdı…
Günlerden kar yerine yağmur yağdığı bir günde bilim ve sanat açısından iki yakası bir araya gelememiş bir kentin batı yakasından doğu yakasına geçmeye çalışırken yıllar önce okuduğum bir kitabın giriş cümleleri gözümün önüne geldi. ‘Albay Aureliano Buendia, yıllar sonra idam mangasının karşısına dikildiğinde, babasının onu buzu keşfetmeye götürdüğü o çok uzaklarda kalmış ikindi vaktini anımsayacaktı. O zamanlar Macondo, tarih öncesi kuşların yumurtaları kadar ak ve kocaman, parlak çakıllarla örtülü yatağı boyunca dupduru akan bir ırmağın kıyısında kurulmuş, yirmi hanelik bir kerpiç köydü.’
Koç Müzesi’ndeki bir panelden geliyordum. Tanzim Satış çadırının önünden geçtim ve Haliç’in mevcut görünümü ve bu tente altında ucuza sebze ve meyve alan insanlar Macondo’lu idi. Ben Albay Aurelano Buendia idim ve Amiral Cem Gürdeniz de Macondo’ya her gelişinde buz, mıknatıs, teleskop, simya laboratuarı gibi sihirli şeyleri getiren Melquiades gibiydi ve beni buzu keşfetmek için çağırmıştı. Daha öncesinde de değişen gemi yakıtları, ’Çin’in ‘ONE ROAD ONE BELT’ konsepti gibi ve daha önemlisi MAVİ VATAN konsepti gibi konuları Macondo’ya ilk defa o getirmişti.
Komodorum diye seslendiğim Amiral Cem Gürdeniz bu ülkenin Amiral Nelson’ı olmak üzeredir. Sıkı bir yelkencidir, Balyoz-Ergenekon saçmalığı sürecinde içeride denize özlemini gideren, yelkenciler için yazdığı bir başucu kitabı vardır. Toplamda dört kitap yazmıştır. Sıkı bir klasik müzik ve Mozart hayranıdır. Mavi Vatan konsepti ile ülkemize yüzyılın en büyük mirasını bırakmıştır şimdiden. ‘Mavi Vatan’ yüz sergi, elli bienalin yapacağından çok daha fazlasını başarmış değerli bir sanat eseridir. Şimdi olmasa bile gelecek yüzyıllarda varoluşumuzun en büyük eserlerinden biri olarak tarihi değeri ortaya çıkacaktır. Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu (KÜDENFOR)’un kurucularındandır. Yaptığı panellerin tamamına yakını Rahmi Koç Müzesi Fenerbahçe Vapuru Yolcu Salonunda yapılmıştır. Kanımca Mavi Vatan tam olarak Fenerbahçe vapurunun kinistin süzgeçlerinden başlamaktadır.
‘’Değişen Arktik Jeopolitiği’’ paneli KÜDENFOR Arktik ve Antarktik Alt Grubu Başkanı Barbaros Büyüksağnak’ın oldukça başarılı moderatörlüğünde icra edildi. Panelde siyasi, askeri ve ekonomik önemi her geçen gün artan Arktik Bölge biraz da Antarktika ele alındı. Macondo’da az bilinen ancak 21’inci yüzyıl jeopolitiğinde yenilik olarak ortaya çıkan Arktik bölge farkındalığının artmasına; ve dolayısıyla geleceğe ışık tutacaktır.
Açılış ve kapanış konuşmasını Amiral Cem Gürdeniz (KUDENFOR Direktörü) yaptı. Kürenin çıldırmış olduğunu teyit eden çok önemli tespitlerde bulundu.
Sonrasında Prof. Dr. Harun Gümrükçü Mavi Vatan konseptini Mavi Küre-Mavi Derinler ve Mavi Uzay olarak genişletecek konuşmasını gerçekleştirdi. ‘İklim Tarih Yapıyor’ dedi. ‘Derin Denizler keşfedilmeyi bekliyor’ dedi. Yüksek Kuzey için ‘süreç ‘Eksperler Süreci’ olarak yeni başladı’ dedi. ‘Kutup Çağında yeni sosyal gerçeklikler ve yeni düşünce biçimleri gerekiyor’ dedi.
Daha sonra Barbaros Büyüksağnak (KÜDENFOR Arktik ve Antarktik Çalışmalar Grup Başkanı) Yeni Arktik Coğrafyası ve Küresel Ulaşım
Cem Yaylalı (KÜDENFOR Danışma Gurubu Üyesi) Arktik Bölge ve Stratejik Hammadde Potansiyeli
Arda Mevlutoğlu(KÜDENFOR Destek Grubu Üyesi) Arktik Bölge ve Askeri Stratejik Gelişmeler)
Burcu Güçlü Akpınar (Uludağ Üniversitesi) Arktik Bölge ve Hukuki Statüsü
Aybüke İnan Şimşek (Akdeniz Üniversitesi) Arktik Deniz Yetki Alanlarındaki Çatışmalara Genel Bakış konularında çok değerli sunumlarını yaptılar.
Çıkışta Macondolular ile beraber Halk Otobüsüne bindiğimde otobüste hiç kimsenin Arktik Bölge ile bir bağının olmadığını hissettim. Macondo’lular Gabriel Garcia Marquez’in Yüzyıllık Yalnızlık kitabındaki gibi uykusuzluk hastalığından mustarip bildikleri her şeyi unutmuş gibiydi. İş yine EGAF’a düşüyordu. Her iki kutup başta olmak üzere derin denizleri ve Mavi Uzay’ı Körler için Ansiklopedi serisinde büyük tuvallere aktarmak üzere sıraya koymak gerekiyordu. Macondolular için her şeyin üzerine ne olduğunu ve ne işe yaradığını yazan Jose Arcadio Buendia gibi bilim ve sanatı bir araya getirmek ve onu halka ulaştırmak ve Macondo’yu uyandırmak gerekiyordu. Melquiades’e bu konuda verdiği ilham için gönülden borçlu olduğumu hissedip Galatasaray’da Rh+ deki distopik karanlık bir serginin açılışının yolunu tuttum. Galatasaray Meydanına tepeden bakan İlhan Koman’ın Akdeniz Heykeli Pasifik Okyanusunu işaret ediyor ve büyük denizlere yelken açmak gerektiğini fısıldıyor ve gülümsüyordu.
Bülent Bakan
Fotoğraflar: Gökhan Karakeş