KÖŞE YAZILARISANATTANVeysel Boğatepe

Diren Sanat, Bir Direniştir Yaşamak! – Veysel Boğatepe yazdı…

Türkiye 1980 askeri darbesiyle sanat / edebiyat dahil her alanda onarılması mümkün olmayan kırılmalar yaşamış, birey ve toplum üzerinde travmalara neden olmuştu. Ve bu darbeyle devrimci cumhuriyetin temelleri sarsılmıştır. Bugün ise mevcut siyasal sivil  hegemonya, 1980’den daha ağır koşulları topluma dayatmaktadır. En başta bireye özgürlük kapılarını açan sanatı baskı altına almak için tüm yol ile yöntemleri denerken diğer yandan muhalefeti sindirerek ve mücadele alanlarını yasaklayarak toplumun tüm katmanlarını teslimiyete zorlamaktadır. Dolayısıyla zor ve şiddet, kendi diyalektiğini kurarak veya zıddını oluşturarak karşılarına “Direnme, direniş” olarak çıkmıştır.

Bir sanat yazısına “darbe” girizgâhı ile başlamamın nedeni, D’art Sanat Galerisi’nin yeni sezona direniş ile ya da direnerek başlamasıdır. Küratörlüğünü Duygu Bağlan’ın yaptığı ve 37 sanatçının kolektif çalışmalarından oluşan “Direniş” adlı sergide ayrıca Bilgesu Erenus, kendi bestelerinden oluşan birkaç şarkı seslendirdi ve barış çağrıları yaptı. Siyasal egemen güçlerin bizlere “barış ve demokrasi” şarkıları söyletmelerinin nedenlerine satır aralarında tekrar değineceğim.

Sanat ile Siyaset’in diyalektik sentezi

Kuşkusuz ki; her sanatçı kendi düşüncelerini, ütopyalarını, öngörülerini veya benzer durum ile olayları yine kendi sanatının diliyle ifade eder. Fakat toplumsal olayları ve gerçekçiliği tuvale dönüştürerek çalışma alanı yaratan ve sanat ile siyasetin diyalektik sentezini kurarak  kötüyü yeren, iyiyi yücelten sanatçılara daha çok ihtiyacımızın olduğu, kabul gören bir gerçektir.

Toplumsal refleksi canlı tutacak, unutkan hafızalarımızı uyandıracak olan muhalif sanatçıların daha çok baskılandığı, çalışma alan ve koşullarının kısıtlandığını dikkate aldığımızda ise en başta çalışmalarını sergileyebilecekleri sanat galerilerine ihtiyaçları olduğu kesindir. Bunun yanı sıra kapatılan veya türlü gerekçelerle pasif hale getirilen sanat galerilerini de göz önünde bulundurduğumuzda, D’art Sanat Galerisi’nin yeni bir sanat galerisi olmasına rağmen sanat-sanatçı-galeri üçgenine yeni bir anlayış getirerek kendi çizgisini belirleyeceği ve fark yaratacağını rahatlıkla söyleyebilirim.

Direnerek çoğalabiliriz fakat…

Bu alt başlığın okumasını; “direnmezsek yok oluruz” şeklinde de okuyabiliriz. Bu aynı zamanda sorgulamaya ön koşul olarak yanıtını arayan sorularla karşılaşacağız demektir. Evet direnelim ama neden, kime, hangi sebeple? İşte bu sorular, bizi gerçek neden ve sonuçlara götürecek olan sorulardır. Aynı sorular, bugün küresel hegemonyanın dilimize doladığı kavga, dövüş, savaş ve barış kavramları içinde geçerlidir. Neden barış istediğimizden çok, neden kavga ettiğimizi veya kiminle ne için savaştığımızı iyi tahlil etmemiz gerekiyor çünkü Türkiye’nin demokrasi ve barış çağrılarıyla savaş alanına çekildiği gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu önemli ayrıntı üzerinde ısrarla durmamın nedeni ise kendilerine sanatçı, yazar, şair, gazeteci, ressam ve benzeri liderlik titrini veren kitleleri yönlendirebileceklerini, kamuoyu oluşturabileceklerini bir kez daha hatırlatmak içindir.

Dolayısıyla D’art Sanat Galerisi’nin yeni sezonun açılışını karma koleksiyondan oluşan “Direniş” adlı sergiyle yapması, toplumsal karşılığını bulan sanat eserlerini bir araya getirerek toplumsal belleğimizi yenilemesi, galerinin sanat-toplum anlayışını da ortaya koymuş oluyor. Katılan sanatçıların ise kendi alan ve disiplinleri içerisinde yine kendilerine özgü ifadeleriyle  direnişin muhalefet dili olmaları, aynı zamanda henüz teslim alınmadığımızın resmedilmiş en güzel örneğidir. İşte bu sebeplerle yukarıda sormuş olduğum soruların yanıtını birde görsel olarak almak istiyorsanız, birbirinden değerli 37 sanatçının direniş hikâyelerine 18 Ekim 2015’e kadar buluşabilirsiniz.

Ve son söz şairin olsun;
Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. Unutma; aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak.’
-Nazım Hikmet Ran

Veysel Boğatepe
05 Ekim 2015

EUTSİ / DİRENİŞ

Küratör : Duygu Bağlan
Editörler: Duygu Bağlan, O.Can Zaimoğlu
Basın ve Halkla İlişkiler: Gökay Akgün

Katılımcılar : Adımizi, Agâh Barış Can Aksal, Arzu Aybat Yaşar, Aslı Aydemir, Asuman Küçükkantarcılar, Atay Sözer, Atilla Atala, Ayhatun Ateşin, Ayla Yüce, Burcu Çatıker, Burhan Yıldırım, Canol Kocagöz, Coşun Göle, Damla Atak, Dinçer Pilgir, Engin Çolakolu, Enver Enli, Erdost Yıldırım, Hasan fehmi, Hızal, Hülya Erşahin, Hüseyin Çakmak, Işık Özçelik, Mehmet Zeber, Meliha Sözeri, Metin Ekinci, Musatafa Yıldız, Niyazi Selçuk, Nurgül Arıkan, Özacan Yaman, Sakine Yıldıran, Sezai Şahmay, Sultan Güner, Tayfun Akgül, Yasin Irmak, Yeşim Oğuz, Yusuf Aslan, Yüksel Uygun.

Adres: D’art Sanat Galerisi / Bereketzade Mah. Hacı Ali Sk. Şükran Apt. No:8 Kuledibi-Beyoğlu / İstanbul.

 

Başa dön tuşu