Ersin Doğan, ‘Mahrumiyet Oteli’ İle Karşınızda
Ersin Doğan’ın ‘Mahrumiyet Oteli’ adlı romanı Ange Yayınları’ndan çıktı.
Ersin Doğan, ‘Mahrumiyet Oteli”nde yaşamın kıyılarında dolaştırdığı karakterleriyle kapıların ardında saklanan hayatlara dokunuyor. Bu roman, başrollerde yer alan güçlü fakat kimsesiz bir kadın, güçlü bir erkek ve umut dolu çocuklar aracılığıyla okura çeşitli duygusal katmanlar sunuyor.
Afet Leman‘ın gözleriyle gezilen bu dünyada, şehrin yalanları, ihtirasları ve hayal kırıklıkları, okuru derin bir düşünce ve duygu labirentine çekiyor. Kapılar, bu karakterlerin yaşamlarına dokunuyor; içeri girmeye hazırlanan şehirdeki karmaşık ve çalkantılı hayatlar, Ersin Doğan’ın kaleminden çıkan satırlarda ayrıntılı bir şekilde resmediliyor.
Kitap, güçlü bir adamın liderliğindeki umut kapısını aralamaya çalışan karakterlerin içsel çatışmalarını ve yaşam mücadelelerini etkileyici bir dille aktarıyor. Okuru, bu karakterlerin umut dolu yollarında, hayatta karşılaştıkları zorluklara karşı nasıl direndiklerini ve nasıl mücadele ettiklerini derinlemesine keşfetme şansına sahip oluyor.
Eser, insanın içsel gücünü, umudu ve direncini ön plana çıkararak, okuyucuyu duygusal bir yolculuğa davet ediyor. Bu kitap, sadece karakterlerin hikayelerini değil, aynı zamanda insanın varoluşsal sorularına da dokunarak, edebiyatın gücünü hissettiriyor.
Kitaptan
“Tenime ilk kez bir erkek eli değdiği zaman cennetten bir kapı açılır, gülüşü tenime dokununca dünyalar benim olur ve bütün ömrümü ona adarım sanmıştım. Vücuduma bıraktığı tohumun her zerresinin hayat boyu birlikte takipçisi oluruz; kimse kırıp incitmesin diye gözümüzden sakınıp en iyi okulların en iyi sınıflarında yer alması için canımızı dişimize takarız demiştim.
Nereden bilirdim ki bu dünyanın Günahkârlar Sarayı’na tahsis edildiğini…”
“Birazdan şu kapı açılacak ve şehrin tüm yalanları, ihtirasları ve hayal kırıklıkları içeri girecek.”