KÖŞE YAZILARI

‘Bir Grup İnsan’ın Hikayesi – Celalettin Tandoğdu yazdı…

Günümüz insanı elektronik devrimin sonuçlarını, hem iyi ve faydalı hem de sıkıcı ve rahatsız edici etkileri ile yaşıyor. İletişim artık çok kolaylaştı. Ancak bu kolaylık ve sınırsız imkanlara rağmen bu yeni iletişim mecraları ve şekiller bireyi yalnızlığa itmiştir. İnsan sosyalmiş gibi yaşayan ama içe dönük, sosyal ilişkilerden kaçan, kolaycılığa sığınmış bir hale gelmiştir.

Sanal alem, yalan alem derken öz güvenini yitirmiş, yüz yüze görüşmelerden uzak, her şey hazır ve özensiz… Fakat bir taraftan da gizli saklı bir bilgi edinme merakı…

Tam da bu noktada bir gün aniden, içten gelen bir dürtüyle bir paylaşım başlattık.

İçeriği kültür – sanat adına paylaşımlar olsun istedik. Bir ortak platform! Bu platform kendiliğinden umut oldu. Böylece çoklu buluşmalar, sunumlar, söyleşiler yapma isteği, heyecan verici, öz güvenli, kişiye güç kazandıran birliktelikler doğdu.

İşte bu iletişimin içinde adeta kendiliğinden, bir eksiklik, bir boşluk hissedilmiş  ve hızlı bir şekilde giderilmeye, doldurulmaya çalışmıştı.Öneriler, beğeniler, görsel fikirler oluştu. Bu yazışmalar esnasında bir küçücük teklif kocaman bir sanat şölenine dönüştü.

İstanbul’da grup sergileri önerisinin birini düşünürken ikincisi , üçüncüsü oluştu. Yetmedi Anadolu kent, kasaba sergileri…

Sonuç olarak ‘Bir Grup İnsan’, coşkuyla, sevgiyle, inançla, sahiplenme ve dayanışma ile nerede olursa olsun birlikte olacaklar.
Biz adı altında olacaklar, biz de onlar neredeyse orada olacağız, yani

‘Bir Grup İnsan’ız işte!

 
Celalettin Tandoğdu
Başa dön tuşu