Genç Okurlar, Genç Yazarları Okuyor! – Nevzat Yılmaz yazdı…
Gençler okuyor mu? Okuyor… En azından durum, yakındığımız gibi değil. CNR Expo Kitap Fuarı’nda karşılaştığım fotoğrafa sonra geliriz. Baştan başlayayım öyküye…
4-5 ay önce bir sergiden çıkmış, Beyoğlu’ndan eve gitmenin yollarını ararken kızım aradı. Filiz Puluç adlı yazarın Ateş adlı kitabını almamı istedi. Kolayca bulamadım. Çünkü baskısı tükenmişti. Bir kaç yere daha sorup bulamayınca sızlanmaya başladım. Kitapçılar bilgi vermeye başladı. “Çok satıyor, kalmadılar” birbirini izliyordu.
Sonra bir kitapçıda bulunca satın aldım. Ancak ederi öyle düşük de değildi. Ardından kızımın isteği ile Filiz Puluç’un Veliaht 1 ve Veliaht 2 adlı kitaplarını buldum. Bir-iki gün içinde hepsini okudu kitapların.
10 Mart – 18 Mart 2018 tarihleri arasında düzenlenen CNR Expo Kitap Fuarı’nda, Filiz Puluç’un imza gününe gidip kitap imzalatacağıma ilişkin söz vermiştim kızıma. 17 Mart’ta Filiz Puluç’un imza gününe katılmak için Yeşilköy yollarını tutunca gördük ki genç okurlar, genç yazarlarını yaratmıştı.
Gençler gençleri okuyordu. İmza kuyrukları uzayıp gidiyordu. Hepsi de genç yazarların imza kuyruğunda bekleyen genç okurlardı.
Tarihe not düşüyorum. Yeni bir durumdur bu.
Bir… Okurlar arasında tornadan çıkmış gibi aynı sosyo-ekonomik kökenden gelenler yoktu. Türbanlısı, başı açığı, yoksulu, varsılı…
İki… Niteliği ve sürekliliği ile ilgili kesin yaklaşımlardan kaçınarak söyleyeyim. Okurlar tam bir kitap kurduydu.
Üç… Birilerinin yönlendirmesi ve baskısı ile değil, kendi özgür bakışlarıyla okumaya başlamışlardı.
Eleğin üzerinde ne kalır? Bunu zaman gösterecek.
Genç okurlara sorular sorup genç yazarları okuma gerekçelerini anlamaya çalıştım. Çıkardığım sonuç, “Bizi bizden birileri anlatsın” oldu. Onların dünyalarına enerjisini yitirmiş yaşlı yazarların el atmasını istemiyor gibiydiler.
Taa Tuzla’dan 6 araç değiştirerek gelen kızcağızın keskin görüşleri vardı. Bu yazarlar yazmayı sürdürürseler kalıcı olacakları kanısındaydı. Ayrıca bu yazarların gençlerin duygu dünyasına dokunduklarını söylüyorlardı. “Yaşlı yazarlar bizi anlamıyor” diyordular.
Doğrusu genç yazarların uzayıp giden imza kuyrukları, yeni bir durumun habercisidir. Burun kıvırmak, anlamamak, küçümsemek olmaz. Anlamaya çalışmak, yeni okurun ve yazarın doğmakta olduğunu görmemiz gerekir.
CNR Expo Kitap Fuarı’nda Çağla Aktürk’e, Zeynep Sey’e kitap imzalattırmak için saatlerce kuyrukta bekleyen bu gençleri gelip geçici hevesin odağında görmek yanlış.
Ayrıca, yine çok okunan Dilara Keskin, Büşra Yılmaz gibi yazarların kitaplarının çok satmasını, çok okunmasını neye yormalı?
Her dönem kendi yazarını, okurunu yaratıyor doğal olarak.
Kızımız Neşe’nin 17 Mart aynı zamanda doğum günüydü. At, kat, yat istemeyerek bir yazarın imza gününe gitmek için beni zorlaması ne kadar doğru hareketti. Bu aynı zamanda eşim ve benim için de bir soluklanma oldu. Eşimin bu fuara katılmamız için gösterdiği olağanüstü çabaya şapka çıkarıyorum. Düşündükçe kızımla onur duyuyorum.
Genç yazarların yollarının açık olması dileklerimle…
Nevzat Yılmaz
NOT: CNR Expo Kitap Fuarı’nda çektiğim görüntüleri de izleyin lütfen.