KİTAPNe Okuyalım, Neden Okuyalım?

Haftanın 5 Kitabı (1 – 8 Haziran 2024)

Haftanın Dikkat Çeken Kitapları

  • Teoman – Sayın Bay Rock Yıldızı

“İnsanın geçmişe ihtiyacı var. Kim olduğumuzu hatırlamak için. Daha doğrusu eskiden olduğumuz kişiyi hatırlamak için. Bir an içimde bir ağlama duygusu oluşuyor. Hıçkırarak. O yüzden şaka yapmaya başlıyorum. Berbat şakalar. Melankolimi yalnızlığıma saklayayım. Eve gidince yaşayayım.”

Timur, 46 yaşında neredeyse mizantrop bir rock yıldızı. Alkolle, hayatla, depresyonla, manasızlık hisleriyle, orta yaş ve yaratıcılık krizleriyle savaşırken, bir yandan da dört yaşındaki kızına baba, annesine oğul olmaya çalışıyor. En çok zorlandığı konuysa kendine katlanmak.

Yalnız, sürekli başka bir kişi olmaya zorlandığını düşünen, kim olduğunu artık bilemeyen, yaşadığı çağa ayak uyduramayan bir rock yıldızı. O sırada, kendini ikna etmekte zorlandığı bir gönül ilişkisini de yürütmeye çalışıyor. Tabii, yapabildiği kadar. Daha doğrusu yapamadığı kadar.

Teoman şarkı yazarlığı kadar romancılıkta da iddiasını ortaya koyuyor. Hem çok aşina hem çok yabancısı olduğumuz bir kahraman, hem çok acıklı hem çok eğlenceli hem de komik bir hayat…

(Tanıtım Bülteninden – Bu kitaba resmine tıklayarak en uygun fiyatla ulaşabilirsiniz.)

  • Ersin Doğan – Mahrumiyet Oteli

Ersin Doğan, ‘Mahrumiyet Oteli”nde yaşamın kıyılarında dolaştırdığı karakterleriyle kapıların ardında saklanan hayatlara dokunuyor.  Bu roman, başrollerde yer alan güçlü fakat kimsesiz bir kadın, güçlü bir erkek ve umut dolu çocuklar aracılığıyla okura çeşitli duygusal katmanlar sunuyor.

Afet Leman‘ın gözleriyle gezilen bu dünyada, şehrin yalanları, ihtirasları ve hayal kırıklıkları, okuru derin bir düşünce ve duygu labirentine çekiyor. Kapılar, bu karakterlerin yaşamlarına dokunuyor; içeri girmeye hazırlanan şehirdeki karmaşık ve çalkantılı hayatlar, Ersin Doğan’ın kaleminden çıkan satırlarda ayrıntılı bir şekilde resmediliyor.

“Tenime ilk kez bir erkek eli değdiği zaman cennetten bir kapı açılır, gülüşü tenime dokununca dünyalar benim olur ve bütün ömrümü ona adarım sanmıştım. Vücuduma bıraktığı tohumun her zerresinin hayat boyu birlikte takipçisi oluruz; kimse kırıp incitmesin diye gözümüzden sakınıp en iyi okulların en iyi sınıflarında yer alması için canımızı dişimize takarız demiştim.
Nereden bilirdim ki bu dünyanın Günahkârlar Sarayı’na tahsis edildiğini…”

“Birazdan şu kapı açılacak ve şehrin tüm yalanları, ihtirasları ve hayal kırıklıkları içeri girecek.” 

(Tanıtım Bülteninden – Bu kitaba resmine tıklayarak en uygun fiyatla ulaşabilirsiniz.)

  • George R. R. Martin – Buz ve Ateşin Dünyası

GEORGE R. R. MARTIN’DEN WESTEROS’UN VE ÖTESİNDEKİ TOPRAKLARIN DAHA ÖNCE HİÇ GÖRÜLMEMİŞ TARİHİ

Eğer geçmiş bir önsözse, George R. R. Martin’in yarattığı zamanımızın en yaratıcı ve eğlenceli fantastik destanı muazzam bir takdimi hak ediyor. Sonunda… İşte Buz ve Ateşin Dünyası!

170’ten fazla özgün renkli illüstrasyonun yer aldığı bu ihtişamlı eser, Buz ve Ateş’in Şarkısı serisinde yaşanan olaylara yol açan destansı savaşların, amansız mücadelelerin ve cüretkâr isyanların anlatıldığı, Yedi Krallık’ın kapsamlı bir tarihidir. Yıllar süren çalışmanın sonunda Martin, ünlü fan sitesi westeros.org’un kurucuları ve belki de bu dünyayı en az yaratıcısı kadar iyi bilen tek insanlar Elio M. García, Jr. ve Linda Antonsson ile bir araya geldi.

Bu eserde, üstatların ve septonların tüm birikimleri, ilmi, spekülasyonlar ve dilden dile aktarılan halk hikâyeleri bir araya getirilmiştir. Şafak Çağı’ndan Kahramanlar Çağı’na; İlk İnsanlar’ın gelişinden Fatih Aegon’un dünyaya gelişine; Aegon’un Demir Taht’ı kurmasından Robert’ın İsyanı’na ve Deli Kral II. Aerys Targaryen’in tahttan düşüşüne kadar uzanan; Starklar, Lannisterlar, Baratheonlar ve Targaryenlerin bugün sürdürdükleri mücadelelerin arkasındaki tarih… George R. R. Martin’in göz kamaştırıcı bir şekilde kurguladığı evreninin tamamlayıcı parçası olan Buz ve Ateş’in Dünyası, kalemin kılıçtan çok daha güçlü olduğunun gözle görülür, elle tutulur bir kanıtıdır.

(Tanıtım Bülteninden – Bu kitaba resmine tıklayarak en uygun fiyatla ulaşabilirsiniz.)

  • Julia Cameron – Sanatçının Yolu

İçinizde bilmediğiniz bir sanatçı vardır… Eğer biliyorsanız, evrenin başlangıcından beri biliyorsanız hemen evet deyin.
-Mevlana Celaleddin Rumi

Her çocuk bir sanatçıdır. Sorun, büyüdükten sonra da sanatçı olarak kalabilmektir.
-Pablo Picasso

Sanatın süreç olduğunu anımsayın. Süreç eğlenceli olmalıdır. “Tek varış vardır, o da yolculuğun kendisidir” sözü bizim için “Yaratıcı çalışmamız aslında zaman içinde kendini göstermekte olan yaratıcılığımızın kendisidir” şeklinde algılanmalıdır.
Eğer yazarak, resim yaparak, şarkı söyleyerek, oyunculuk yaparak, yöneterek daha mutlu oluyorsanız Allah aşkına bunu yapın.
Yaratan bizi yaratıcı yaptı. Yaratıcılığımız Tanrı’dan gelen bir hediyedir. Onu kullanarak biz de Tanrı’ya hediyemizi göndeririz.
Yaratıcılığın merkezinde gizem vardır. Ve aynı zamanda şaşırtıcı şeyler. Yaratıcı olmak istiyorum dediğimiz zaman sıklıkla, üretken olabilmeyi istiyorum demeye çalışıyoruz. Yaratıcı olmak zaten üretici olmak demektir ama yaratıcı süreç ile işbirliği yaparak, onu zorlayarak değil.
Fikir oluşturmak ekmek pişirmeye benzer. Bir fikrin kabarmaya ihtiyacı vardır. Eğer başta onu aşırı kurcalarsanız, sürekli kontrol ederseniz kabarmaz. Pişmekte olan bir ekmek veya bir kek, fırının karanlığında ve güvenli ortamında uzun süre kalmak durumundadır. Fırını zamanından önce açın, ekmek çöker veya kekin ortasında, tüm buhar kaçıp gittiği için bir delik oluşur. Yaratıcılığın saygın bir suskunluğa ihtiyacı vardır.
En iyi fikirlerin bu şekilde çıktığı bir gerçektir. Bırakın onlar karanlık ve gizem içinde gelişsinler. Bilincimizin çatısında oluşsunlar. Sayfaya damlacık halinde düşsünler. Bu yavaş ve görünürde gelişigüzel damlamaya güvendiğimizde bir gün aniden “İşte, demek bu imiş!” diye şaşırabiliriz.
Yaptığımız tüm sanat çıraklıktır. Sanatın büyüğü, yaşamdır.
-M. C. Richards

(Tanıtım Bülteninden – Bu kitaba resmine tıklayarak en uygun fiyatla ulaşabilirsiniz.)

İsmail Hakkı Tonguç – Resim-Elişleri ve Sanat Eğitimi

“Güzel sanatlarda başarı, bütün devrimlerin başarıldığının en kesin delilidir. Bunda başarılı olamayan toplumlara ne yazıktır! Onlar, bütün başarılarına karşın uygarlık alanında yüksek insanlık sıfatıyla tanınmaktan daima mahrum kalacaklardır”

Güzel sanatlar ve özellikle resim, Cumhuriyet öncesi karanlığının başlıca kurbanları arasındaydı. Atatürk’ün başlattığı seferberlikle sanatın her alanında büyük atılımlar yaşanmış, Türk Devrimi’nin başarısı diğer alanlarda da perçinlenmiştir.

Dil devrimi henüz emekleme aşamasındayken, 1932 yılında Gazi Orta Öğretmen Okulu İş Dersleri Öğretmeni İsmail Hakkı Bey (Tonguç), resimdeki çağdaş gelişmelere ilişkin metinleri arı bir Türkçeyle çevirerek ve görsellerle zenginleştirerek ilk, orta ve öğretmen okulları için bir ders kitabı haline getirmiştir. Işık Kansu’nun günümüz Türkçesine yalınlaştırdığı bu önemli eserin tıpkıbasımını okuyucularımızla buluşturmanın kıvancını yaşıyoruz.

(Tanıtım Bülteninden – Bu kitaba resmine tıklayarak en uygun fiyatla ulaşabilirsiniz.)

Strese Karşı Sessizliğini Dinle Ve Ona Güven – Etingü Dönmez Durgun yazdı…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu