SERGİETKİNLİKLERİstanbul

Kadın Bedeninin Akışkan Gücü Istanbul Concept Studio’da

Kadın Bedeninin Akışkan Gücü Istanbul Concept Studio’da

İstanbul Concept Studio, Gabrielle Reeves’in “Varium et Mutabile Semper Femina” başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor.
Adını Virgil’in Aeneid destanındaki ünlü “Kadınlar değişken ve sürekli değişkendir” ifadesinden alan sergi, bu tarihi cümlenin yüzyıllardır kadınlara yüklediği anlamı ters yüz eden güçlü bir sanat okuması sunuyor.

Gabrielle Reeves, Virgil’in kadın doğasını suyun değişkenliğiyle ilişkilendiren metaforunu yeniden yorumlayarak, akışkanlığın kırılganlık değil; hayatta kalma becerisi, uyum ve direnç olduğunu vurguluyor. Böylece su, bu sergide hem özgürleşmenin hem de içsel dönüşümün temel sembolüne dönüşüyor.

Kadın Bedenine Yeni Bir Bakış: Suyun Belleği, Tarihin Yükü

Sergide yer alan resimler ve çizimler, izleyiciyi hem sanatçının kişisel anılarına hem de kolektif kadın tarihine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Su ve yüzme metaforu, kadınların toplumsal baskılar karşısında bulunmaz bir kaçış alanı olmanın ötesine geçerek bedensel güçlenme ve ruhsal yenilenme fikrini taşıyor.

Eserlerdeki figürler, zaman zaman bastırılmaya direnerek içsel özgürlüğünü temsil eden hareketlerle betimleniyor. Bu figürler, tarihsel imgeler, antik dönem çerçeveleri ve mitolojik göndermelerle yan yana gelerek geçmiş ile bugün arasındaki gerilimi görünür kılıyor. Reeves’in resimlerinde kadın bedeni, ne gizleniyor ne yüceltiliyor; aksine tüm doğallığıyla, kırılganlığıyla ve aynı zamanda gücüyle ele alınıyor.

Suyun Ritmi, Kadının Sürekliliği

Serginin ana omurgasını oluşturan su metaforu, Reeves’in anlatısında yeni bir anlam kazanıyor: Su, her zaman bir yol bulduğu gibi kadın da kendi gerçekliğinde sürekli bir çıkış noktası yaratmayı başarıyor. Bu durum, yalnızca bireysel bir mücadeleyi değil, kadınların toplum tarafından yüklenen kalıpları aşma konusundaki ortak dayanıklılığını temsil ediyor.

Eserlerdeki fırtınalı nehirler, durgun göletler, dalgalanan denizler; toplumsal baskı, duygu yoğunluğu ve politik gerilim gibi temalara paralel biçimde kullanılıyor. Bu doğa hareketleri, kadın kimliğinin yalpalamayan varlığını ve değişen koşullara rağmen sürekli yenilenebilme gücünü yansıtıyor.

Sanatçının Bakışı: Kırılganlık Değil, Dönüşüm

Gabrielle Reeves, sergide, kadınların “akışkanlık” kavramıyla ilişkilendirilmesinin, tarih boyunca onları zayıf, belirsiz veya tutarsız olarak nitelemek için kullanıldığını; ancak bu sergide akışkanlığın tam tersine yaratıcılık, adaptasyon, hayatta kalma becerisi ve güç olarak ele alındığını ifade ediyor.

Reeves’e göre kadın bedeni, yalnızca biyolojik bir form değil; toplumsal beklentilerin, kişisel hafızanın ve kuşaklar boyunca aktarılan bilgeliğin taşıyıcısı.

 “Varium et Mutabile Semper Femina”, kadınların dünyada nasıl var olduklarına dair derin bir sorgulamaya davet ediyor. Sergi, hem beden üzerinden kurulan toplumsal baskıyı hem de bu baskıya karşı geliştirilen yaratıcı direnç biçimlerini görünür kılıyor. Eserler, izleyiciye kadınların kendilerine dayatılan sınırları aşma gücünü hatırlatıyor; tıpkı suyun, karşısına çıkan her engelde yeni bir yol bulması gibi.

Sergi; İstanbul Concept Studio 15 Kasım – 06 Aralık 2025 tarihlerinde 10.00–18.00 arasında ziyaret edilebilir.

Istanbul Concept Studio
Tomtom Mah. Nur-u Ziya Sk. No: 27 K:2
Beyoğlu, Istanbul

Kırık Cam Teorisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir



Başa dön tuşu