Orta Yol – Ulaş Karakaya yazdı…
Erol Evgin röportajın satır arasında aslında şunu söylüyor; ‘Ben etliye sütlüye hayatım boyunca karışmadım. Sağcıyla sağcı, solcuyla oldum. Siyaset bana göre değil.’
İyi bir şey değil ki bu Erol Evgin.
Tarafsız olmak kavgada ara dayağı yemek gibidir. Bak işte bir söz söyledin ve aldılar ele seni. Onca sene siyasetten uzak durdun; risk almadın hep böyle gidecek miydi ? Özal ile kol kola ne güzel şarkılar söylerdin oysa ki.
Erdoğan kahvaltılarında boy göstermekten çekinmiyordu daha düne kadar.
Siyaset bana göre değil ben aşk şarkıları söylerim diyor. Söyle tabi, aşk güzel insanların işidir ama derinliği yoksa…
Kazım Koyuncu da aşk şarkıları söylüyordu ve Kazım’ın bir kimliği vardı. O bir devrimciydi. Hayatın tüm alanında risk alarak yaşadı. Devrimci olarak yaşamak risk almaktır. Seni bir köşe başında sıkıştırıp üzerine çullanırlar. Ama vazgeçmezsin hesabını mutlaka soracaksındır, çünkü öyle çok ıssız köşe, öyle çok çıkmaz sokak bilirsin ki…
Oysa Erol Evgin senin bildiğin hiç bir çıkmaz sokak yok. Seni öyle bir sıkıştırdı ki köşeye, o siyaset diyerek iğrendiğin şeye muhtaç oldun. Demokrat, devrimci insanlar seni savunuyor. Arkanda duruyor. Demek ki taraf olmazsan Erdoğan’ın dediği gibi bitaraf olursun. Hadi çık bakalım o köşeden çıkabiliyor musun ? Faşizmin şakaya ve aşka gelir bir tarafı yok.
İşin özü; orta yolcu olmak ortada çük gibi kalmaktır.
Kazım gibi olacaksın yaşamın her alanında direneceksin. Aşka, ihanete,savaşlara, yoksulluğa, kuşatmalara direneceksin en sinsi hastalıklara direneceksin. O kısacık yaşamında büyük izler bırakacak öyle çekip gideceksin
Ölümünün üzerinden 11 sene geçmesine rağmen hala insanlar onu anıyorsa, konuşuyorsa,birbirlerine onu anlatıyorsa, bu sadece aşk şarkısı söylediği için değildir. O aşkı ve devrimi nakış gibi içimize işlemiştir…
Direnmiştir en olmadık, en zor zamanlarda, köşe başlarında gitarıyla pusucuları beklemiştir; kafalarına vurmak için notaları…
Ulaş Karakaya
