Başrolünde Meryem Uzerli’nin yer aldığı Kovan, 25 Eylül’de vizyona girdi.
Türk sinemasında insan ve doğa ilişkisi üzerine yapılan en özgün filmlerden olan Kovan, Almanya’dan memleketi Artvin’e dönüş yapan bir kadının arıların dünyasında var olma çabasını etkileyici bir hikaye ve çekimler eşliğinde anlatıyor.
Belgeselci Eylem Kaftan‘ın yönettiği ilk uzun metraj sinema filmi olan Kovan, Almanya’dan gelip Artvin’in vahşi doğasında arıların dünyasında kendine bir varlık edinmeye çalışan bir kadının öyküsünü anlatıyor. Dağıtımını CGV Mars‘ın üstlendiği filmde başrol oyuncusu Meryem Uzerli’ye Feyyaz Duman, Hakan Karsak ve Burcu Salihoğlu eşlik ediyor. Kovan filminin gişeden elde ettiği tüm gelir ise Haluk Levent‘in yönetim kurulunda olduğu AHBAP‘a bağışlanacak.
TRT ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen Kovan filmi, Artvin’in iki bin 500 metrenin üzerindeki, sis ve bulut denizleriyle kaplı zorlu coğrafyasında çekildi. Yönetmen Eylem Kaftan, filmin senaryosunu TRT Belgesel’de yayınlanan, sunuculuğunu ve yönetmenliğini üstlendiği Biçiftlik programında tanıştığı bir karakterden ilham alarak kaleme aldı. Mekan seçimleri için aylar süren uzun araştırmalar yapan Kaftan, dünyanın nadide ballarından olan Doğu Karadeniz’in kestane balının ve Kafkas arısının merkezi Artvin’e defalarca ziyarette etti. Ayı çekimlerinin nasıl yapıldığı büyük merak konusu olan filmin arılık çekimlerinde ekibe arı uzmanları, sağlık görevlileri ve veteriner eşlik etti.
Kovan’ın konusu kısaca şöyle: Almanya’da işleri bir türlü istediği gibi gitmeyen Ayşe annesi ağır hastalanınca memleketi Artvin’e döner. Annesi ölmeden önce Ayşe’ye, ona da kendi annesinden yadigar arılığı emanet eder. Bir zamanlar dillere destan bir bal çıkaran arılıkta son birkaç kovan kalmış, arılık yok olmanın eşiğine gelmiştir. Annesinin son isteğini yerine getirmek isteyen Ayşe başta karşı çıksa da çocukluğunun masalsı balını bir dünya markasına çevirme hayalini kısa sürede yaşam amacı haline getirir. Ancak Ayşe’nin hayalini hiç beklenmedik bir misafir bozar, dev bir ayı Ayşe’nin arılığına dadanır.
Gönül rahatlığıyla bir sinema deneyimi için maksimum hijyen!
Cinemaximum, gişeden salona kadar her adımda hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uyulması için tüm önlemleri alarak sinemaseverlere gönül rahatlığıyla yaşayabilecekleri bir sinema deneyimi sunuyor. Örneğin artık yan yana koltuk satışı yapılmıyor, satın aldığınız koltuğun her yönünden 2 koltuk boş bırakacak şekilde yeni bir oturma düzeni uygulanıyor. Cinemaximum teması en aza indirmek adına gişe ve büfelerde temassız ödemeyi önceliklendiriyor, bilet kontrolü yine temassız yapılıyor. Etkileşimi ve riski en aza indirmek adına 30 dakikaya çıkarılan seans aralarında ise salonlarda temizlik ve hijyen çalışmaları gerçekleştiriliyor. Tüm salonlar ve fuaye alanları nano gümüş teknolojisi ve onaylı dezenfektanlarla düzenli olarak dezenfekte ediliyor. Ayrıca temasın fazla olduğu gişe ve büfe deskleri, fuaye alanlarındaki merdiven korkulukları, salon kapıları, kiosk ekranları gibi alanlar da sık sık dezenfekte ediliyor.