KÖŞE YAZILARIYeşer Yelmez

‘Kültürel İmgelerin Mirası’ Sergisi Üzerine – Yeşer Yelmez yazdı…

Filiz Hatipoğlu’nun on birinci kişisel sergisi “Kültürel İmgelerin Mirası”, Gama Gallery işbirliği, Güler Altındağ koordinatörlüğünde ve Pera Palace Hotel ev sahipliğinde 25 Nisan akşamı özel bir açılışla, İstanbul kültür ve sanat hayatından çok sayıda davetlinin katılımı ile gerçekleşti.

Bu serginin özelliği sanatçının; Selçuklu, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait olan figürlerin yer aldığı ve tarihi anlatan ilk kişisel sergisi olması. Resimlerinde gelenekselle, çağdaş formları bir arada görme fırsatı yakalayacaksınız.

Hatipoğlu sergisi ile ilgili şunları söyledi: “Resimlerimi bir  zaman paradoksu içerisinde oluşturuyorum özellikle geçmiş, geleceği  şimdiki zamana ithaf edip o görselliği vermeye çalışıyorum. Geçmiş, gelecek ve  şimdi derken, Einstein’in İzafiyet Teorisi ile bir zaman paradoksu, zaman bükülmesi olduğunu düşünüyorum, çünkü cisim ve zaman, hareket ve mekan birbirinden ayrı düşünülemez. Bu sergimde de figüratif ve soyut resimlerimde de parçalanmış dokular kullanıyorum.”

Filiz Hatipoğlu’nun sanat tarihine ve geçmişe olan tutkusunu, çalışmalarını izledikçe daha iyi anlayacaksınız. Geleneksel olanı çağdaş formlarla birleştirerek, kalın touche’lerle dokusal ve katmanlı bir yüzey oluşturarak tuvale aktarım yapmış.

Hatipoğlu, “Bu sergideki en büyük amaçlarımdan bir tanesi de, özellikle Selçuklu erken dönemine ait olan minyatürlerin yazma eserlerde saklı kalmaması ve Ayasofya’nın, Kariye’nin freskli kubbelerinin gün yüzüne çıkmasını arzu etmemdi. Öncelikle bu dönemle ilgili “Varka ve Gülşah” aşkı beni en çok etkileyen hikayeler arasında. Şu anda Topkapı Sarayı’nda yazma eserlerde 71 minyatürden oluşan bir seri ve hikayesi de çok anlamlı. Ben de bu hikayeyi orijinaline bağlı kalarak, çizerek, büyüterek, renkler, atlar, savaş aletleri, giysileri büyük ebatlarda tuvalime aktardım. Çini deseni kompozisyonumla ve Selçuklu taş geçme formları, dönemin Selçuklu motifleri ve figürlerini sentezleyerek zaman paradoksu dahilinde verdim.” diye de ekledi.

Hatipoğlu, “Eğitim hayatım ve değerli hocalarından aldığım dersler bana, özgün ve özgür olmayı öğretti. İnsanlar ve mekanlar bir şekilde hareket edip yer değiştirse de, geriye elimizde kalanlar oluyor ve ben bizim elimizde kalan tarih ve kültürü, görsel kültür olarak günümüzdeki insanlara ve gelecek nesillere resimlerim aracılığı ile kalıcı bir şekilde ifade etmek istedim.” şeklinde sanat yapma anacını özetledi.

Filiz Hatipoğlu; Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversite’sinde Geleneksel Türk Sanatları Bölümü, Çini Ana Sanat Dalı Lisans eğitiminin ardından, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Yüksek lisans ve doktora eğitimlerini tamamladı. Ergin İnan, Zahit Büyükişleyen, Marcus Graff gibi hocalardan çeşitli alanlarda dersler aldı. Yurt içi ve yurt dışında çok sayıda sergiye katılan sanatçı, Sakıp Sabancı Sanat Ödülü’nü ve MSGSÜ Onur Ödülü’nü aldı.

Geçmiş, gelecek ve şimdi ile zaman ve manken sarmalında farklı medeniyet ve kültürleri sentezleyip görsel bir anlatı dili oluşturan sanatçımız Filiz Hatipoğlu’nu kutluyor ve sanat hayatında başarılar diliyorum.

Yeşer Yelmez
Sanat Yönetmeni

Filiz Hatipoğlu, ‘Kültürel İmgelerin Mirası’ İle Pera Palace’ta

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu