Kuşakların Diyaloğu Sanatın Işığı İle Başladı
Güler Altındağ’ın sanat koordinatörlüğünü üstlendiği “Bellek: Kuşakların Diyaloğu” projesi, toplumsal bellek ile sanatsal üretim pratiklerinin kesişiminde yer alan disiplinlerarası bir yaklaşımla, Buket Yaşlı Bakım Merkezi ve Buket Art Gallery iş birliğiyle başladı.
Bazen bir an, bir kayıp ya da derin bir özlem, insanı yeni bir yolculuğa çıkarır. Sanat koordinatörü Güler Altındağ için bu yolculuk, annesinin kaybının ardından kabristana yaptığı bir ziyaretle başladı. O gün, geçmişin izleriyle yüzleşirken içini kaplayan özlem duygusu, onu huzurevinde yaşayan yaşlılarla bir araya getirdi. Orada tanık olduğu hayatlar, unutulmaya yüz tutmuş anılar ve paylaşılmayı bekleyen hikâyeler, ona sanatın dönüştürücü gücüyle bu sessiz hafızaları görünür kılma sorumluluğunu hissettirdi. Bu duygusal deneyim, sanatı bir köprü olarak kullanarak farklı kuşakları bir araya getirecek bir projeye dönüşme fikrini doğurdu. İşte böyle başladı “Bellek: Kuşakların Diyaloğu” projesinin hikâyesi…
Bu sanat çalıştayında sekiz profesyonel sanatçı, Buket Yaşlı Bakım Merkezi sakinleriyle birebir eşleştirildi. Amaç, bireysel ve toplumsal belleğin kesişim noktalarını sanat aracılığıyla görünür kılmak. Sanatçılar ve huzurevi sakinleri, anılar, duygular ve hayaller üzerinden ortak bir sanat dili oluşturacak. Mart ayı boyunca devam edecek atölyelerde, sanatın hem bireysel bir ifade biçimi hem de kolektif hafızayı kayıt altına alan bir araç olduğu gerçeği yeniden vurgulanacak.
Disiplinlerarası bir yaklaşımla yürütülen projede süreç, bir yazarın gözlemsel metinleri ve bir fotoğraf sanatçısının kareleriyle belgelenecek. Ortaya çıkan eserler, 16 Nisan 2025’te Buket Art Gallery’de açılacak sergiyle sanat dünyasıyla buluşacak. Her bir eser, farklı kuşakların duygu dünyalarını, geçmiş ile bugünün kesişimini ve sanatın dönüştürücü gücünü gözler önüne serecek.
Güler Altındağ’ın duyarlılığıyla şekillenen “Bellek: Kuşakların Diyaloğu” sanatın yalnızca bir ifade biçimi değil, aynı zamanda geçmişle bugün, yaşlılarla gençler, bireysel hatıralarla toplumsal hafıza arasında güçlü bir köprü olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Sanat etkinliklerinin böyle farklı ve geniş kitlelere ulaşması çok önemli. Başta Güler Hanım olmak üzere tüm sanatçı arkadaşları tebrik ediyorum.