ETKİNLİKLER

Mine Bora Diri Hazırladı: Kasım Ayı Kültür Bülteni

KitaptanSanattan.com Kültürel Miras – Kent & Mimari Yayın Yönetmeni Mine Bora Diri, Kasım ayında gerçekleşecek bazı kültürel miras, sanat ve kent etkinliklerini sizler için derledi.

  • Kültürel Miras

 ANKARA’DA KÜLTÜREL MİRAS ETKİNLİKLERİ

“Çoğul Miraslar ve Topluluklar: Toplumsal Ortak Üretiminin Teorisi, Politikaları ve Uygulaması” başlıklı çalıştay, 9 Kasım 2023 tarihinde İngiliz Enstitüsü, Ankara’da düzenleniyor. Bu bir günlük atölye çalışması, farklı topluluk ve mirasları anlama fikirleri, yaklaşımlar ve metodolojileri ele almak için pratik bir kaynak sunmayı amaçlıyor. “İstanbul’un Çoğul Mirasları: Sur Duvarları Örneği” ve “Yıkıntıların Arasında Yaşam” projeleri, 2016-2018 tarihleri arasında Newcastle Üniversitesi ve BIAA tarafından yürütüldü. Güneybatı Türkiye’deki arkeolojik alanlara odaklanarak topluluk güçlendirme konusunda aktif bir biçimde çalışılmıştır. Bu çalıştayın paydaşları metodolojilerini, başarılarını, ancak daha da önemlisi farklı miras paydaş topluluklarına ses verme girişimlerinde karşılaştıkları zorlukları ve sorunları paylaşacaklar.

Program ise şu şekilde;

10:00 – 10:15 Açılış konuşması

Lutgarde Vandeput, Ankara İngiliz Enstitüsü (BIAA)

10:15 – 10:45 Kalıntılar Arasında Yaşamak: Güneybatı Türkiye’de Sürdürülebilir Kalkınma Merkezleri Olarak Arkeolojik Alanlar

Işılay Gürsu, Ankara İngiliz Enstitüsü (BIAA)

10:45 – 12:00 Tasarım, Yürüyüş ve Hatırlamak – İstanbul’un Çoğul Mirası:

Kara Surları Projesi Örneği (2016-2018)

Christopher Whitehead, Newcastle Üniversitesi

Gönül Bozoğlu, St Andrews Üniversitesi

Tom Schofield, Newcastle Üniversitesi

12:00 – 12:15 Kahve arası

12:15 – 12:45 Miras Alanında Kazan- Kazan’ı Gerçekleştirmek – Türkiye ve Yurtdışından Toplumsal Deneyimler

Ayşegül Yılmaz, BIAA-ANAMED

12:45 – 13:45 Öğle yemeği

13:45 – 16:00 Ankara’da Miras Yönetimi ve Kamu Arkeolojisine Yaklaşımlar

Damla Barın, KarDes Mobil Uygulama, Hrant Dink Vakfı

Duygu Kevser Karadağ ve Levent Tökün, VEKAM Koç Üniversitesi Vehbi Koç

Ankara Araştırmaları Merkezi

Ela Alanyalı Aral, Ankara Tümülüsleri

Elif Selena Ayhan Koçyiğit (Bellek Ankara Projesi Ekibi Adına)

Naz Şerife Özcan, Ankara Aks

Pınar Aykaç, Orta Doğu Teknik Üniversitesi

Yıldırım İnan, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı Dünya Miras Alanları Bölümü

16:00 – 16:15 Kahve arası

16:15 – 17:30 Tartışma: Ankara’da İşbirliği ve Proje Yaklaşımları

Moderatörler:

Christopher Whitehead, Newcastle Üniversitesi

Hakan Tarhan, BIAA

Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Vakfı – VEKAM’ın organize ettiği “Çocuklar (0-18 yaş arası) için Kültürel Miras Çalışmaları Çalıştayı IV”, 16-17 Kasım 2023 tarihlerinde Ankara Bağ Evi’nde gerçekleşecek. Bu çalıştay, sürdürülebilir kültürel miras alanında çocuklara, ailelere, okullara ve öğretmenlere yönelik eğitim uygulamalarını inceleyen bir etkinlik serisi olarak planlanıyor.  Önceki çalıştaylar daha çok genel kültürel miras konularını ele almıştır. Ancak bu yılın odak noktasında; saha çalışmaları, müze deneyimleri ve doğal miras alanlarındaki eğitim uygulamaları olacaktır. Almanya, Japonya, Danimarka ve Türkiye’den uzman konuşmacılar, katılımcılara çocuklar, aileler, okullar ve öğretmenler için kültürel miras eğitimi, açık ve kapalı alanlarda eğitim, doğal miras eğitimi, müze eğitimi ve uygulamalı aktiviteler hakkında bilgi verecekler. Çalıştayın ikinci gününde ise, alanda çalışan uzmanlara ilham kaynağı olabilecek örnek atölye çalışmaları da düzenlenecektir. Görünen o ki, katılımcıların bu etkinliklerden büyük bir öğrenme deneyimi yaşamaları ve devamında çocuklarla pilot uygulamalar yapmaları bekleniyor. Kültürel miras alanında güncel eğitim uygulamalarını ele almak için önemli ve ilgi çekici bir etkinlik. Katılımcılar, uzman konuşmacıların deneyimlerini paylaşmasının yanı sıra etkileşimli atölye çalışmalarına katılma imkanı bulacaklar.

  • Kent

DEPREME HAZIR İSTANBUL İÇİN SİVİL TOPLUM KOORDİNASYONU ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU

İstanbul Kent Konseyi Deprem Afet Çalışma Grubu tarafından düzenlenen “Depreme Hazır İstanbul için Sivil Toplum Koordinasyonu Çalıştayı”nın sonuç raporu paylaşıldı. Çalıştay, 10-11 Haziran tarihlerinde Yenikapı Metro Akademi’de gerçekleştirildi ve Türkiye’nin önde gelen sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, örgütler, akademisyenler ve İBB temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. Çalışmaların devamında, sivil toplum kuruluşlarının aralarındaki ve kamu kurumlarıyla iş birliklerinin somutlaştırılması, eylem planlarında sivil toplumun rolünün ve katılımının güçlendirilmesi amaçlanıyor.

“Depreme Hazır İstanbul İçin Sivil Toplum Koordinasyonu Programı,” kapsayıcılık ilkesiyle sivil toplum koordinasyonunu etkili hale getirmeyi, disiplinler arası iş bölümünü artırmayı, iletişim köprülerini geliştirmeyi ve çalışmaları afet yönetiminde ortak bir akıl ve uzlaşıyla birleştirmeyi hedefliyor. Özellikle Marmara depremi odaklı stratejik eylem planlarında sivil toplum ve kamu işbirliğini somutlaştırmayı amaçlıyor. Şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerde, sivil toplum paydaşları bölge ihtiyaçlarını karşılamak için çaba gösterdi. Ancak, afet müdahale çalışmalarındaki koordinasyon eksiklikleri olumsuz sonuçlara neden oldu. Mevcut riskler göz önüne alındığında, İstanbul’da benzer eksikliklerin yaşanması durumunda Marmara depreminin etkileri daha da büyük olacaktır.

Bu nedenle İstanbul Kent Konseyi Deprem Afet Çalışma Grubu, bir dizi çalışma ve proje geliştirmiş ve sivil toplumun afet yönetiminde yer almasını savunuyor. Çalıştay, sivil toplumun diyalog, koordinasyon ve işbirliğini artırarak ileri aşamalarda kamu yönetimi ile sivil toplum arası işbirliğini teşvik etmeyi amaçlıyor. Bu sonuçlar, yakın bir tarihte düzenlenecek olan ikinci çalıştayın temelini oluşturacak. Program hakkındaki duyurular, İstanbul Kent Konseyi web sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden takip edilebilir. Depreme Hazır İstanbul için Sivil Toplum Koordinasyonu Çalıştay Rapor Linki:

  • Sanat

 İŞ BANKASI İKTİSADİ BAĞIMSIZLIK MÜZESİ, ANKARA

Mimar Guilio Mongeri’nin tasarladığı İş Bankası eski Genel Müdürlük binası, tarihi bir yapı olarak öne çıkıyor.  4 katlı binanın girişine bakan mukarnaslı sütunlar, Osmanlı sivri kemerleri ve süslü bezemeler, ulusal mimari akımın etkisini taşıyor. Ulus’ta yer alan ve 1929’da Atatürk tarafından ziyaret edilen yapı, dönemin gazetelerinde haber olmuştur. 2019’da İktisadi Bağımsızlık Müzesi olarak hizmet vermeye başlamış, müze binasının düzenlemesi çağdaş müzecilik ilkeleri doğrultusunda farklı içerikleri bir bütün haline getirmeyi amaçlıyor. Geçmiş ve moderni bir araya getiren bu mekansal tasarım, ziyaretçilere uzun bir tarih yolculuğu sunuyor. Türkiye İş Bankası’nın yıllarca biriktirdiği koleksiyon, yalnızca sergi malzemesi olarak değil, aynı zamanda bir sosyoekonomik hafıza aracı olarak kullanılıyor. Bu sayede, binanın tarihi önemi ve Türkiye’nin ekonomik gelişimi aynı anda  yer buluyor.

İktisadi Bağımsızlık Müzesi, ulusal ekonomi ve bağımsızlık ideallerini tematik ve kronolojik olarak ele alan kalıcı sergiler oluşturuyor. İlk sergi, Cumhuriyet’in kuruluşuyla paralel olarak yükselen iktisadi bağımsızlık hedefini ayrıntılı bir şekilde işliyor. Sergide, bankanın sorumluluğu anlatılırken, aynı zamanda bankanın kuruluşu, ilk on yıl içindeki gelişmeleri, sanayiye yapılan yatırımları, ilk yurtdışı şubeleri gibi başlıkları içeriyor. İkinci katta bankanın toplumsal etkileri ve iletişim faaliyetlerine odaklanılıyor. Yüzlerce reklam filmi, basılı işler ve özgün nesnelerin sergilendiği bu alanda, mecraların gelişimi, sektörün uzmanlarına olan katkılar ve teknolojinin farklı dönemlerindeki kullanımına dair bilgilere ulaşmak mümkün. Müzenin diğer bölümlerinde ise bankanın sosyal sorumluluk projeleri, Kültür Yayınları’nın 1956 yılından itibaren yayın hayatına büyük katkıları, eğitim alanındaki yardımlar, TEMA Vakfı ile işbirliği projeleri, arkeolojik kazı çalışmalarının desteklenmesi ve İş Sanat teması ele alınıyor.

Atatürk Döneminde Türkiye’nin İktisadi Bağımsızlık Mücadelesi

İş Bankası’nın “Yaşasın Cumhuriyet” adlı süreli sergisi, Cumhuriyet döneminin başlangıcında atılan iktisadi bağımsızlık adımlarını kutlama ve gözler önüne sermek amacıyla yapılıyor. Milli Mücadele’nin zaferle sonuçlanması ve Cumhuriyet’in ilan edilmesi, Türk milletinin kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olduğunu dünyaya kanıtladı. Atatürk, İzmir’deki Türkiye İktisat Kongresi’nde yaptığı açılış konuşmasında, “Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferle taçlanmazsa sonuç kalıcı olamaz” demişti. Türk ekonomisi, 1. Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı’nın ardından zor durumdaydı. Ülke tarımda ve sanayide zayıftı, yabancı bağımlılık artmıştı. Bu nedenle İş Bankası’nın temel ilkesi olan iktisadi bağımsızlık önem taşıyordu. Bu ideale dayalı olarak, banka 1924’te kuruldu ve bu dönemde birçok alanda atılım yaptı. Eğitim, sağlık, tarım, ulaşım, bankacılık, sanayi gibi sektörlerde büyük adımlar atıldı. Nüfus sayımı yapıldı, eğitim sistemi yaygınlaştırıldı, tarımı geliştirmek için çalışmalar başlatıldı, yerli sanayiyi desteklemek amacıyla yabancı sermaye yeniden düzenlendi, demiryolu ağı genişletildi, yerli uçak üretimi başladı. Cumhuriyetin kuruluş coşkusunu yansıtan bu sergi, Türkiye’nin iktisadi ve sosyal hayatının kalkınmasını belgeler, nesneler ve filmler aracılığıyla sunuyor. Sağlık, eğitim, tarım, ulaşım, bankacılık, sanayi gibi konu başlıklarını ele alarak, Cumhuriyetin kuruluş yıllarını anlatıyor. Müzenin koleksiyonu, bankanın kuruluşundan başlayarak Erken Cumhuriyet Dönemi boyunca dönüşüm evrelerini yansıtan ve  gündelik yaşamın vazgeçilmez parçası olan kasa, daktilo, hesap makinesi, kumbara, mühür gibi nesneler ve bankanın çeşitli dönemlerine ait, çekler, makbuzlar, fotoğraflardan oluşan bir seçkiye ev sahipliği yapıyor. Son olarak, tasarruf bilincinin oluşturulması ve finansal okuryazarlık alanında farkındalığın geliştirilmesine yönelik öğrenci atölyeleri düzenlenmektedir.

  • Kitap

TÜRKİYE’NİN 200 YILLIK İKTİSADİ TARİHİ

Osmanlı-Türkiye iktisat tarihçisi Prof. Dr. Şevket Pamuk’un 2014 yılında ilk kez yayımlanan önemli çalışması olan ‘Türkiye’nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi’ yeni bir baskıyla okuyucularıyla buluşuyor. Bu genişletilmiş ve güncellenmiş yeni baskı, 2020 yılına kadar uzanan dönemi ele alıyor ve Türkiye’nin iktisadi tarihine farklı bir bakış sunuyor. Çalışma, Türkiye’nin son 200 yılını bir bütün olarak ele alıp 19. ve 20. yüzyılları birbirinden ayırmayan bir özelliğe sahip. Çoğu zaman Türkiye’nin iktisat tarihçiliğinde bu iki yüzyıl arasına kalın duvarlar örülür. Ancak Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde, siyasi değişikliklerin yanı sıra iktisadi açıdan da süreklilikler yaşandı. Pamuk, bu süreklilikleri Osmanlı mirasından ve Sanayi Devrimi sonrasında dünya genelindeki gelişmelerden kaynaklanan faktörlerle açıklıyor. Bu nedenle, günümüz Türkiye ekonomisinin bazı özelliklerinin kökenlerini 19. yüzyıldaki dönüşümlerde araştırır. Kitap ayrıca, ekonomilerin uzun vadeli gelişmesini değerlendirirken kişi başına gelir artışı ve iktisadi büyümenin yanı sıra sağlık, eğitim ve insani gelişme gibi temel ölçütleri öne çıkarıyor.

Şevket Pamuk, kitabında Türkiye’de son 200 yılda iktisadi büyümenin dünya ortalamalarına yakın ancak biraz üzerinde gerçekleştiğini, ancak insani gelişmenin, özellikle eğitim alanında, dünya ortalamalarının altında kaldığını ortaya koyar. Daha da önemlisi, Türkiye’deki uzun vadeli iktisadi gelişmenin dünya ortalamalarının neden altında kaldığını araştırır. Bu soruların yanıtlarını bulabilmek için sadece ekonomik faktörlerin değil, toplumsal ve siyasi yapıların da göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten yazar, Türkiye’deki özgün kurumları ve işleyişlerini ve iktisadi gelişmenin temel nedenlerini incelemeye alıyor.

Prof. Dr. Şevket Pamuk Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü ve Ekonomi bölümü emekli öğretim üyesidir. Gerek Türkiye’de gerekse yurtdışında pek çok üniversitede ders vermiştir. 2008-2013 seneleri arasında London School of Economics’de Çağdaş Türkiye Çalışmaları kürsüsünü yönetmiş ve öğretim üyeliği yapmıştır.  Avrupa ve arkasından Asya İktisat Tarihi derneklerinin başkanlıklarını yürüten akademisyen ayrıca, Bilim Akademisi ve Avrupa Bilimler Akademisi üyesidir.

  • Sivil Toplum Kuruluşu

Çok Yaşa Cumhuriyet 100. Yıl Marşı Beste Yarışması Birincisi Açıklandı

Uluslararası Genç Liderler ve Girişimciler Derneği (JCI), Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlenen ödül töreniyle ‘Çok Yaşa Cumhuriyet 100. Yıl Marşı Beste Yarışması’nın birincisini açıkladı. Nur Sarpdere Tat’ın ‘Çok Yaşa Cumhuriyet 100. Yıl Marşı’ adlı eseri birincilik ödülünü kazandı. Bu özel etkinliği gerçekleştiren Genç Liderler ve Girişimciler Derneği Bahçeşehir Şubesi, gençlerin potansiyellerini keşfetmelerine, topluma daha iyi hizmet etmelerine ve değişim yaratmalarına yardımcı olmayı amaçlayan bir organizasyon olarak önemli bir rol üstleniyor. Bahçeşehir Şubesi Başkanı Burcu Çoban, bu yarışmanın Türkiye’nin bağımsızlığı ve Cumhuriyet kazanımlarını gelecek nesillere aktarabilmek için yazılan eserlerin, ülkenin vatandaşlarının büyük yetenek ve enerjiye sahip olduğunu göstermesi açısından son derece önemli olduğunu belirtti. Ödül töreni sırasında BAU Polifonik Koro da özel bir performans sergiledi. Ayrıca, Jüri Heyeti tarafından değerlendirilen finalistler arasında Göksel Çetin ve İlke Gülye Köse de ikinci ve üçüncülük ödüllerini kazandılar.

Etkinlik detayları ve daha fazla bilgi için;
https://www.cokyasacumhuriyet.com.tr/
www.jciturkiye.org
www.juniorchamber.international

JCI (Uluslararası Genç Liderler ve Girişimciler) Hakkında:

JCI, dünya genelinde 108 ülkede ve 160,000’i aşkın üyesi ile en büyük sivil toplum kuruluşlarından biridir. JCI, evrensel değerlere bağlı ve dünya barışını destekleyen bir küresel organizasyondur. Üyelerinin liderlik yeteneklerini geliştirerek toplumlarına pozitif etkilerde bulunmalarını amaçlar. JCI, ICC, UNICEF, AISEC gibi birçok uluslararası kuruluş ile işbirliği yapmaktadır ve birçok önemli ismi üyeleri arasında bulundurur.

Son Yıllardaki En Popüler Estetik: Blefaroplasti

Bir Yorum

  1. Mine Bora Diri nin yazıları bizlere kültür sanat faaliyetlerini çok güzel anlatıyor ve sevdiriyor .tşk ediyorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu