Nergis Abıyeva: ‘Sergi, Kadınların Savaşlardaki Durumlarını Ele Alıyor’
Quick Art Space, sanatçı Benal Dikmen’in solo sergisine ev sahipliği yapıyor. Nergis Abıyeva küratörlüğündeki “Troyalı Kadınlar” başlıklı sergi, 28 Nisan’a dek ziyarete açık.
Sergi, sanatçının son iki yılda ürettiği resim, ışıklı pano, video gibi farklı türlerdeki yapıtlarını bir araya getiriyor. Dikmen, sergisinde mitolojik anlatıları günümüz perspektifinden ele alarak izleyicileri toplumsal cinsiyet üzerine düşünmeye davet ediyor. Sergi, Quick Tower’ın mekânına özgü olarak tasarlandı ve öncesinde Çanakkale’deki sergilerden seçki ile beraber harmanlanmış durumda. Sergiye paralel olarak düzenlenecek etkinliklerise, sergi turu ve sanatçıyla söyleşişeklinde devam ediyor.
Benal Dikmen’in eserleri, mitolojik anlatıları günümüze taşıyarak, izleyicileri toplumsal cinsiyet perspektifinden irdelemeye davet ediyor. Sanatçı, mitolojik hikayelerin çağdaş düşüncelere ve yeni sanat alanlarına nasıl uyarlanabileceğini ve yeniden yorumlanması gerektiğini düşünüyor. Bu doğrultuda, Dikmen sergisinde anonim 19. yüzyıl fotoğraflarını kesip biçerek yeni eserler oluşturdu. Ayrıca, kolajların videoya dönüşmesi aşamasında sanatçı ikilisi Ahmet Rüstem Ekici ve Hakan Sorar ile işbirliği yaptı.
İzleyicilere farklı bir deneyim sunmayı hedefleyen serginin oluşturulmasında, daha önce Çanakkale’de açılan “Troyalı Kadınlar” ve “Helen’in İkili Yaşamı” sergilerinden eserlere, Quick Art Space’in mekânı göz önünde bulundurularak üretilen yeni yapıtlar eşlik ediyor. Sergi, anonim kadın figürlerinden ve sembolizm içeren çeşitli nesnelerden oluşan kolajların dijital ortamda bir araya getirilmesiyle oluşturuldu. Bu kolajlar daha sonra büyük kumaşlara basılarak sergide yer aldı.
KitaptanSanattan.com / Mine Bora Diri
Serginin küratörü olan Nergis Abıyeva ile söyleşimize bakalım;
- Troyalı Kadınlar sergisinin çıkış noktasından bahsedebilir misiniz? Yanılmıyorsam daha önce Çanakkale’de iki defa farklı mekanda kendine yer bulmuş özel bir sergi.
Benal Dikmen’in Troyalı Kadınlar sergisi, 2023’te Çanakkale’de gerçekleşen iki solo sergisinin Quick Art Space’in mekânına özgü olarak yeniden tasarlanmış hali. İlki 8 Mart 2023’te Troya Müzesi’nde, ikincisi Eylül 2023’te Manfred Osman Kütüphanesi’nde açılan sergiler Çanakkale’de oldukça dikkat çekmişti. Bu iki sergiyi birleştirerek İstanbullu izleyiciyle buluşturduk.
- Troya efsaneleriyle dolup taşan bir kentte yeni bir şeyler söylemek, özgün bir görselleştirme yaratmak mümkün olabilir miymiş, sergiyi kurduktan sonraki duygu ve düşünceleriniz nasıl biçim aldı merak ediyorum?
İzleyicilerden ve sanat profesyonellerinden gelen yorumlar çok iyi. Ayrıca Manfred Osman Korfmann Kütüphanesi Dikmen’in üç ışıklı panosunu koleksiyonlarına katarak daimi olarak sergilemeye karar verdi.
- Feminist yaklaşım olarak ele alırsak, eserlerde ilk anda gözümüze çarpan olgu ne olmalı? Serginin bir mesajı var mı bu anlamda? Nasıl değerlendirirsiniz?
Euripides (MÖ 480-MÖ 406) Troyalı Kadınlar adlı tragedyasında, savaş esnasında ve sonrasında kentleri yağmalandıktan, kocaları öldürüldükten ve ailelerinden sağ olanlar köle olarak götürüldükten sonra, geride kalan Troyalı kadınların yazgılarını anlatır, yani Troya savaşını kadınların perspektifinden ele alır. Benal Dikmen hem birincil anlatılardan hem de birincil anlatıların feminist perspektiflerle zenginleştirildiği eleştirel okumalardan yola çıkarak, aslında tüm zamanlardaki kadınların savaşlardaki durumlarını, güncel bir bakışla ele alır: “Kadınların işinin ve savaşçıların mücadelesinin zorunlu olarak birbirine zıt olduğu söylenebilir. Kadınların işi yaratıcıdır, yünü ipliğe çevirirken düzensizliği düzene dönüştürür. Aynı zamanda yaşamı sürdüren, çocukların beslenmesi ve bakılması görevlerini üstlenen kadınlar tekstil üretimi ve çocuk yetiştirmeyle uğraşarak, topluluğunun gönenci ve varlığının devamı için gerekli olan işleri gerçekleştirir. Savaşçıların Truva’daki çalışmaları ise aksine yıkıcıdır.”
- Sergideki işlerde kolaj tekniğinin daha baskın olduğu görülüyor. Bunun nedeni sanatçının karışık tekniği benimsemesi mi yoksa ifade hissinin ortaya çıkışı bu şekilde mi var oluyor?
Anonim kadın figürlerinden ve sembolizm içeren türlü türlü nesnelerden oluşan kolajlar, dijital ortamda yatay bir düzlemde buluştuktan sonra büyük kumaşlara basıldı. Kumaşta karar kılmamız Dikmen’in hem müdavimi olduğu MSGSÜ Halı Atölyesi’yle, hem de tekstil mezunu olmasıyla örtüştü. Bu sergideki tüm yapıtlarında bilinçli olarak anakronizme başvuran Dikmen, giysileri, kullanılan eşyaları, mitolojik figürleri kimi zaman antik dönem Yunan vazolarından vb. ödünç alsa da, aralarına o dönemde ve yörede bulunmayan unsurlarla eklektik ve melez figürler gerçekleştirdi. Kolajların videoya dönüşmesinde Ahmet Rüstem Ekici ve Hakan Sorar ile işbirliği yaptık. Bu açıdan kolektif bir üretim olduğunu söyleyebilirim.
- Sanatçı Benal Dikmen’in bu sergiyle ilgili kavramsallaştırdığı ve sanatta “aracılık” yapmaya çalıştığı meseleyi ifade edebilir misiniz? Devamı gelir mi bu sürecin sizce?
Yıllardır akademik olarak mitolojiyle iç içe olan bir sanatçının sanat üretimini de bu alandan beslenerek yapmaya başlaması, bir küratör olarak beni etkiliyor. Benal’in didaktif bir üslubu benimsememesi, ucu açık, feminist bir üretim ortaya koyması ve hocalığıyla üretimini aynı potada eritmesi önemli. Üçlemenin ilk iki sergisi Çanakkale’de, ikisinin birleşimiyse İstanbul’da gerçekleşti. Üçlemenin sonuncusu için planlarımız var. Benal, üzerinde çalışmaya başladı bile.
- Quick Art Space’den biraz söz edebilir misiniz? Gelecek projeleriniz neler? Sergi ve söyleşi haricinde Anadolu yakasında da bilinen bir sanat merkezi yaratma gayeniz mevcut mu?
2023’te temelleri atılan Quick Art Space Anadolu yakasında Kozyatağı’nda yer alan, etkileşimi yüksek bir sanat alanı. Sergiler, sergiye paralel kamusal etkinlik programı ve atölyeler gerçekleştiriyoruz.
KitaptanSanattan.com / Mine Bora Diri