Nuri İyem Portreleri Üzerine – Feyyaz Yaman yazdı…
NURİ İYEM 100 YAŞINDA / PORTRE – YÜZ RESMİ
Nuri İyem’in, bir sanatçı olarak portresi, Türkiye Sanatı’nın modernleşme sorunlarının yansımasıdır.
Sanayi-i Nefise’nin, Osmanlı döneminden, yeni kurulan Cumhuriyet’e devrettiği kültürel sorunlara yaklaşım, tarihsel radikal dönüşüm kararlılığının “ne”liğine ve sorunlara yaklaşım biçimlerinin “nasıl”lığına ilişkin önemli göstergeler sunar.
Bu anlamda Nuri İyem portresi ve Nuri İyem portreleri bir öznelliğin yansımalarından öte, toplumsal-kültürel siyasanın taşıyıcılarıdır. Zamana, mekâna ve özneye biraz yakından bakarsak imparatorluk formatı Osmanlı’nın, çözülen ve çözülmek zorunda olan, bunun yetmezliğinin bilincinde ve aciliyetinde olan kadrolarının, yukarıdan aşağı kurmaya çalıştığı irade, modernitenin zaman ve uzam olarak dayattığı sıkışıklığın arasında giderek radikalleşmiştir. “Devlet” modeli konusunda, bugüne kadar sarkan ve hâlâ “demokrasi”mizin karakteristik yapısını belirleyen müdahaleci merkezi iradenin çelişki ve çatışmalarının öznesi asker-sivil bürokrasinin kendinden menkul meşruiyeti, sermaye ile sınıf ittifakı, baskı ve şiddet uygulama alışkanlığı, toplumsal dokuyla uyumsuzluğun göstergesidir.
İktisadi, toplumsal, siyasi ve kültürel gelişmecilik kalkınma planları araçsallaştıkça, çoğulcu, katılımcı ve sorumlu yurttaşlık modelinin kurumsallaşmasına olan inancı çok çabuk tüketmiştir.
Cumhuriyet’in birinci kuşağının bu konuda yaşadığı yıkım, aydın-entelektüel kimliğini hızla ayrıştırıp, devlet-toplum ikilemi içinde yolunu belirleyici kılmıştır.
Bu anlamıyla Aydın-Sanatçı özneye gereğinden fazla bir yük olarak binen “toplumsal muhalefet” sorumluluğu, sanatın kendi iç sorunları içinden değil, gündelik hayatın, siyasetin doğrudan aktörü olarak yaşamını belirlemiştir. Yakından bakarsak bir Ahmet Hamdi Tanpınar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Kemal Tahir, Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Orhan Kemal ve ismini sayamayacağımız birçok edebiyatçı, şair, sanatçı siyasetin, toplumsal muhalefetin sözcüleri olarak politikleşmişlerdir. Gruplar, hizipler adına temsiliyet ilişkisini sanatçılar üstlenmek durumunda kalmıştır.
(…)
(Nuri İyem Yüz Yaşında / Portre sergisi için hazırlanan kitaptaki Feyyaz Yaman’ın Portre-Yüz Resmi başlıklı yazısından bir kesit)