Ozan Çelik: ‘Tiyatronun Oynaması Keyifli, Sinemanın İzlemesi, Dizilerin De Parası’
Söyleşi: Elif Doruk
Oyunculuk kariyerinde özellikle bağımsız yapımlardaki performanslarıyla tanınan Ozan Çelik, İstanbul Film Festivali’nde ödül alan ve 15 Mayıs itibariyle sinemalarda olan “Yurt” filmiyle tekrar dikkatleri üzerine çekti.
Nehir Tuna’nın samimi ve cesur bir anlatım sunduğu “Yurt”, Türkiye’nin sosyal meselelerine objektif bir bakış açısı getiriyor.
Ozan Çelik ile gerçekleştirdiğimiz bu röportajda, “Yurt” filmi başta olmak üzere, oyunculuk kariyerine dair pek çok konuyu ele aldık.
KitaptanSanattan.com / Elif Doruk
- Oyunculuk kariyerinize nasıl başladınız ve bu alana ilgi duymaya nasıl karar verdiniz?
2010 yılında Berkun Oya’nın yazıp yönettiği “Güzel Şeyler Bizim Tarafta” oyunuyla profesyonel hayatıma başladım. Zaten çocukluktan beri oyunculuğa ilgim vardı.
- Oyunculuk kariyerinizdeki en büyük ilham kaynaklarınız kimlerdir?
Suna halam ve Mahmut amcam gibi üstün yetenekli insanlar ilham kaynaklarım oldu.
- Oyunculuk dışında başka hobileriniz veya ilgi alanlarınız nelerdir?
Boş boş kafe ve barlarda oturmayı ve Japon bahçeleri videoları izlemeyi seviyorum.
‘Oyunculuk, zorlu bir iş değil’
- Zorlu bir iş olan oyunculukla kişisel yaşam dengesini nasıl sağlıyorsunuz?
Oyunculuğun çok zorlu bir iş olduğunu düşünmüyorum. Hayatının merkezinde olmazsa oldukça keyifli bir meslek. Ancak varlık merkezinde olursa, bu mesleğin boşluğu zor ve kişisel olarak da yıpratıcı olabilir.
- Sahip olduğunuz deneyimlerden öğrendiğiniz en önemli hayat dersi nedir?
Öleceğiz.
- Hayatta başkalarına ilham vermek veya etkilemek için ne tür bir miras bırakmak istersiniz?
Şimdiye kadar verilen bütün ilhamlar ve deneyimlerin miraslarına rağmen insanlar hala nasıl yaşaması gerektiğini düşünüyor. Bundan sonra kimse lütfen ilham veya miras bırakmasın, sadece insanları neşelendirecek şeyler yapsın.
- Tiyatro, sinema ve dizi oyunculuğu… Bu alanlar arasında farklılıklar ve benzerlikler nelerdir? Hangi alanda çalışmak size daha çok keyif veriyor?
Tiyatronun oynaması keyifli, sinemanın izlemesi, dizilerin de parası. Hepsinde başarılı olmanın karşılığı başka.
‘Cem Yılmaz, Türkiye’ye benziyor’
- Erşan Kuneri dizisinde önemli bir rolünüz vardı. Bu dizi, sizin için nasıl bir tecrübe oldu ve Cem Yılmaz ile çalışmak nasıl bir duygu?
Cem Yılmaz, Türkiye’ye benziyor. Onu çok seviyorum.
- Oynadığınız filmler arasında en çok bağ kurduğunuz veya en keyif aldığınız projeyi seçmeniz gerekseydi, hangisi olurdu ve neden?
Bağ kurmadım hiçbiriyle vallahi. Niye bağ kurayım ki? Ezberimi yaptım, sete gittim. Zaten hepsinde de vahşi dürtülerimi ve ilkel duygularımı kullandığım alanlar olmadı. Ancak bazı çalışmalarda buna yer bulabildim ve bunun tadını çıkardığım anlar keyifliydi.
- Genellikle bağımsız filmlerde oynadığınızı görmekteyiz. Bu seçimin sizin için özel bir sebebi var mı?
Bu benim seçimim olmadı. İlk filmim Kaan Müjdeci’nin “Sivas” filmiydi. Öyle başladı ve öyle gelişti. Arka Sokaklar’da başlasaydım şu an belki orada olurdum, alkolik olarak.
‘Yurt, sofistike bir aşk filmi’
- İstanbul Film Festivali’nde ödül alan ve 15 Mayıs itibariyle sinemalarda olan “Yurt” filmi hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz? Filmin konusu ve başrollerden birisi olan sizin karakteriniz hakkında neler söylemek istersiniz? Kariyerinizdeki diğer rollerden farklı mıydı?
“Yurt” filmi benim için çok özel bir film. Ekipten çoğu arkadaşla dost olduk. Film, hala Türkiye’nin üzerinde kambur olan meseleyi seküler ve dini eksenleri önyargılı olmadan tamamen objektif bakarak Nehir Tuna’nın kendi biyografisinden samimiyetle şekillendirdiği oldukça cesur ve Türkiye sinemasında az bulunan sofistike bir aşk filmi.
- “Yurt” filmiyle ilgili izleyicilere iletmek istediğiniz özel bir mesajınız var mı?
İzleyin. İnsan içinde olduğu işler için kolay söyleyemez bunu ama izleyin.
- Türk sinema endüstrisindeki değişimler hakkındaki düşüncelerinizi paylaşır mısınız? Sektördeki gelecek beklentileriniz nelerdir?
Bu konu beni aşar. Üzgünüm. Ama keşke daha çok gerilla usulü filmler yapılsa; az bütçe, az ekip ve az ekipmanla.
- Rolünüze hem hazırlanırken hem de sahne öncesi favori ritüelleriniz veya alışkanlıklarınız var mı?
Bir ritüelim yok tabii ki ama sabah erken kalkıp spor yapmaya dikkat ediyorum.
‘İzmir sokaklarında badem bıyıklarımla gezindim’
- Bir rolü canlandırırken kendinizi en çok nasıl geliştirdiğinizi düşünüyorsunuz?
“Yurt” filminde canlandırdığım karakter, dini eğitim veren yurtta hocaydı. Film çekimlerinde sahne aralarında İzmir sokaklarında badem bıyıklarımla gezindim. Bu tür aksiyonlar hem eğlenceli hem öğretici oluyor.
- İleride hangi türde rollerde kendinizi daha fazla görmek istersiniz? Hangi tür projelerde çalışmayı hayal ediyorsunuz? Yeni projeler var mı?
Oynamak istediğim karakterlerin günlüklerini tutuyorum. Bu çok hoşuma gidiyor. Martin Scorsese ölmeden bir filminde çalışmayı çok isterim.
KitaptanSanattan.com / Elif Doruk
Strese Karşı Sessizliğini Dinle Ve Ona Güven – Etingü Dönmez Durgun yazdı…