Sanat tarihçisi Nurdan Yıldırım’dan gelen ‘Sanatın ticari kaygılardan özgürleşip, bu tip olayların sonlanması dileğiyle’ başlayan sanatçı Ulaş Önder’in mağduriyetini anlatan maili sanatseverlerle paylaşıyoruz.
Sanat Tarihçisi ve Sanatçı Ulaş Önder‘in asistanı Nurdan Yıldırım‘dan Teşvikiye Nişart Sanat Galerisi‘nde 26 Ocak – 4 Şubat tarihlerinde gerçekleşen “Geçmişin Parmak İzleri” sergisine katılan sanatçının eserinin iadesi ile ilgili kargoda ve sonrasından yaşanan problemlerle ilgili bir mail aldık. Bu maili hiçbir noktasına dokunmadan paylaşarak ve cevap hakkını da saklı tutarak sanatseverlerin takdirine bırakıyoruz:
”26 Ocak – 4 Şubat tarihlerinde gerçekleşen “Geçmişin Parmak İzleri” karma sergisinde sergilenmek üzere Teşvikiye Nişart Sanat Galerisi’ne “Ulaş Önder” imzalı “Şahmaran” adlı yağlı boya tablo gönderdik. Korunaklı bir şekilde kargoya verdiğimiz tablo, galeriye sorunsuz olarak ulaşmıştır. Sanatçıların 1 metrekarelik alan için 400 lira ödeyerek yer aldığı sergide eserimiz sergilenmiştir. Sergi bittikten birkaç gün sonra eser, sanatçıya ince bir naylon içerisinde geri kargolanmıştır. Kargoda resim delinmiş, şasesi kırılmış, teslim alındığı an kargo şirketi tarafından alıcının teyidiyle tutanak tutulmuştur. Kargo firmasının kargonun üzerine yapıştırdıkları ibraza göre kargo şirketi göndericiyi “paketlemenin yetersiz olduğu” yönünde uyarmasına rağmen gerekli önlemler gönderici tarafından alınmamıştır. Bu süre içerisinde galeriden bir özür, zararı karşılamaya yönelik bir talep gelmediği gibi telefonlarımıza da geri dönen olmamıştır. Başta Nihat Tokat olmak üzere galeri bünyesinden neden hatalarını kabul edip, telafi etmeye yönelik bir adım atmadıklarını öğrenmek istiyoruz. Sözde çağdaş sanat galerisi olan bu kurum amatör tavırlarının yanı sıra sanatçıyı kibarca başlarından savarak ne yapmak istemektedir? Bir açıklama alabilmek için gerçekleştirdiğimiz tüm girişimlerin ardından muhatap bulamayıp, başımızdan geçenleri sosyal medyada paylaştığımızda yalnız olmadığımızı gördük. @ozguruguz adlı bir Twitter kullanıcısı da, “Nişart Sanat Galerisi’nin Paris’te açtıkları bir sergiye gönderdikleri eserlerinin yıllardır geri gönderilmediğini ve hiçbir açıklama yapmadıklarını” iddia etmiştir. Nişart Galeri, durmadan karma sergilerine katılmaları için sanatçılara çağrı yaparken, kendilerine emanet edilen sanat eserlerine ve sanatçıya karşı olan tutumlarını gözden geçirmeyi düşünmekte midir? Henüz kargoya verilen herhangi bir şeyin nasıl korunaklı paketleneceğini bilmezken (umursamazken), sadece çağdaş Türk plastik sanatlarının erken dönemlerinden birkaç ünlü ressama ait resmin koleksiyonunuzda olması bir sanat galerisi açmak için yeterli midir?”
Sanatçının sosyal medya hesabından paylaşımı: