‘Sanat Yapıtlarının Gizleri’ 1 Aralık’ta Başlıyor
Atölye Modern’deki “Sanat Yapıtlarının Gizleri” seminer programı, modern ve çağdaş sanat yapıtlarının nasıl çözümlenebileceğine ve yorumlanabileceğine dair yöntemler sunuyor.
İstanbul Modern’in yetişkinlere yönelik atölye ve seminer programı Atölye Modern çevrimiçinde devam ediyor. “Sanat Yapıtlarının Gizleri” başlıklı seminerin her bir dersi tanımlama, çözümleme ve yorumlama adımlarıyla katılımcılara sanat yapıtlarını incelemede her zaman uygulayabilecekleri bir model aktarıyor.
Dr. Öğr. Üyesi Fırat Arapoğlu yönetiminde düzenlenen programda ele alınan çalışmalar, malzeme özellikleri, taşıdıkları örtük ve açık anlamlar, dönemlerini temsil eden ve aşan özellikleri, üretim yöntemleri gibi farklı açılardan analiz ediliyor.
Katılım belgeli seminerler
Bu seminer, birbirine bağlı dört dersten oluşuyor. Dersleri tamamlayan katılımcılara Atölye Modern Katılım Belgesi veriliyor
Atölye Modern Çevrimiçi seminerleri ücretli ve katılımlar kontenjanla sınırlı. Detaylı bilgi için: 0212 334 73 52 ve atolyemodern@istanbulmodern.org
SANAT YAPITLARININ GİZLERİ
1, 8, 15, 22 Aralık 2021,
Çarşamba günleri, 19.30 – 21.30
Birinci ders, Edouard Manet’nin “Kırda Piknik” (1863) ve Vincent van Gogh’un “Yıldızlı Gece” (1889) yapıtlarının çözümlenmesine odaklanır. Yapıtlarla birlikte 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra sanatın nasıl evrildiğine dair ipuçları sunar.
İkinci ders, Marcel Duchamp’ın “Çeşme” (1917) ve Hannah Höch’ün “Cut With the Kitchen Knife Dada Through the Last Weimar Beer-Belly Cultural Epoch in Germany” (1919-20) yapıtlarının çözümlenmesiyle gerçekleşir. Bu sanat yapıtlarından yola çıkarak modern sanatta avangard kavramına ve bu kavramın eleştirisine odaklanır.
Üçüncü ders, Yoko Ono’nun “Painting to be stepped on” (1960-61) ve Hans Haacke’nin “MoMa Poll” (1970) yapıtlarının çözümlenmesiyle gerçekleşir. 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra sanat üretim pratiklerine dair gelişen büyük dönüşümü işler.
Dördüncü ders, Felix Gonzalez-Torres’in “Untitled (Portrait of Ross in L.A.)” (1991) ve Kara Walker’ın “A Subtlety, or the Marvelous Sugar Baby, an Homage to the Unpaid and Overworked Artisans Who Have Refined Our Sweet Tastes From the Cane Fields to the Kitchens of the New World on the Occasion of the Demolition of the Domino Sugar Refining Plant” (2014) yapıtlarının çözümlenmesiyle gerçekleşir. Malzemesi, sergilemesi ve üretim süreçleriyle günümüz sanatının ifade zenginliğine değinir ve sanatsal söylemin politik izdüşümlerini irdeler.