KİTAP

Vacilando Kitap, Yayın Hayatına 3 Kitap İle Başladı

Vacilando Kitap, Aralık 2020 tarihi itibariyle yayın hayatına başladı.

Geniş bir çerçevede geçmişten günümüze yapılacak bir yolculuğu adlandırmak için “Vacilando” kelimesinden yola çıkan yayınevi;

Vacilando, Güney Amerika İspanyolca’sında “Yolculuğun kendisi varılacak yerden daha önemlidir.” demek.
Esasen bu kelime kişiler için bir sıfat olarak da sıklıkla kullanılıyor. Varacağı yerden çok yolculuk fikrinden, yoldan hoşlanan kişilere vacilando diyorlar.
Biz de kendimize bu sıfatı çok yakıştırıyoruz. Bu nedenle “Vacilando Kitap” diyoruz.
Vacilando Kitap olarak edebiyat yolculuğunu zamandan ve mekandan öte sürdürmeyi amaçlıyoruz.
Öykü ve roman başta olmak üzere şiir, deneme türlerinde hazırladığımız yayın programımız Türkçe ve çeviri kitaplarla genişleyecek, çağdaş kitapları da kaliteli çevirilerle okura sunacağız.
Biz yola çıkıyoruz. Peki siz…
Yolculuğa hazır mısın?

şeklinde okurlara çağrıda bulundu.

İşte Vacilando Kitap’tan çıkan ilk üç kitap:

Osman Cemal Kaygılı
Eser Adı : Kovuk Palas’ın Esrarı

                           Yazar : Osman Cemal Kaygılı
      Kapak Tasarım : Umut Durmuşoğlu
              Yayınevi : Vacilando Kitap
      Türü : Roman
Basım Tarihi : Aralık 2020
Basım Bilgisi : 1. Baskı
Sayfa Sayısı   : 240 sayfa
Etiket Fiyatı   : 32.00 TL

İstanbul’un surlarında bir kovuk… Kapısı açılan bu eşsiz, fevkalade ve benzersiz, dahası pek esrarengiz, küçük ama içi görünenden çok daha büyük âlemin içinde, püf diyerek aşılan zamanlar ve mekânlarda gezineceksiniz. Esrarengiz bir yolculuk bu… Kovuk Palas’ta Âşık Diyojen’in misafiri olmaya hazır mısınız?

Osman Cemal Kaygılı, tarihi surlarda bir kovuğun içinde misafir ediyor okuru. Eski Atina sokaklarında dolaşıp Platon’dan Sokrates’e, Aristo’dan Diyojen’e kadar rast geleceğiniz bu kovuğun içinde, Baba Davut’un curasını, Neyzen Tevfik’in neyini dinleyecek, Mevlanakapılı Çitlembik Nigar’la dertlenecek ve Palas’ın daimi mukimi Aksaraylı Derviş Hacı Balaban, namı diğer Âşık Diyojen tarafından ağırlanacak, her satırda Kovuk Palas’ın esrarına varmaya çalışacaksınız.

Sokrat’la talebelerine karşı atılmış olan bu taş yuvarlak masadakilerin bazıları tarafından duyulmuş olmalı ki Ksenefon hiddetle kalkıp bizim masaya geldi ve kılıcına dayanarak Diyojen’e çıkıştı.

Bir bakacaksınız ki Kovuk Palas’ın pek acayip, pek esrarengiz sahibi sizlere ömür! Fakat buna hemen ‘Allah rahmet eylesin!’ demeyin, çünkü zamanın bu en tuhaf adamıyla asıl ölümünden sonra karşılaşacak, öldükten sonra onu daha iyi tanıyacak, asıl maceralarını o mezara girdikten sonra öğreneceksiniz.

Merak etmeyin, demin de söyledim ya artık işi kısa kesiyor, bitiriyorum… İşte size Topkapı ile Mevlanakapı arasındaki Kovuk Palas sahibi Âşık Diyojen ve öteki adı ile Hacı Derviş Balaban’ın ufak bir hatırası, kısaca bir hal tercümesi…

Mahmut Yesari
Eser Adı : Yakacık Mektupları

              Yazar : Mahmut Yesari
     Kapak Tasarım : Umut Durmuşoğlu
           Yayınevi : Vacilando Kitap
Türü : Öykü
Basım Tarihi : Aralık 2020
Basım Bilgisi : 1. Baskı
Sayfa Sayısı  : 128 sayfa
Etiket Fiyatı  : 22.00 TL

Pastoral bir tablonun uzak bir köşesinde bulunan Yakacık Sanatoryumu’nda, okuru acının içine çekmeden, yaşamak kaygısıyla yazılan mektuplar…

Çocuk, cebinden çıkardığı mendille gözlerini kuruladı:
“Sabahları iyi, hem çok iyi! Ama bu saatler yok mu? Bu saatler çok fena!”

 Ertesi gün gelen bir cenaze otomobili, hasta arkadaşımın bir tek cılız çelenkle süslenmiş tabutunu, köyün mezarlığına götürdü.

 Mahmut Yesari, Yakacık ve civarını öykülerin içinde eşsiz tablolar halinde önümüze serer. Dingin bir yürüyüşte okurunu da yanına alır. Bir yandan köylüyü, kahveciyi yazarken, bir yandan da sanatoryumda yatan küçük bir çocuğun bekleyişini bir “Akşam Garipliği” içinde fevkalade yalın, fevkalade dokunaklı şekilde aktarır.

Yakacık Mektupları’nda Yesari’nin bir başkasını tanıma çabasını, insanı ve onun geçmişini ele alışını görürüz. “Hasta Arkadaşım” öyküsünde hayalleri ciğerlerindeki çiçekler gibi solan ve belki hali, diğer koğuşlarda yatan hastaların ahvaline dair bir işaret olan genç kızla tanıştırır bizi.

Eğer baharda, yazın, yolunuz Yakacık’a düşerse, kır çiçeklerinden olsun, ehemmiyeti yok, bir demet çiçeği köyün mezarlığına atınız. O çiçekler, hasta arkadaşımı bulacaktır.

Kenan Hulusi Koray
Eser Adı : Bir Garip Adam

                Yazar : Kenan Hulusi Koray
    Yayınevi : Vacilando Kitap
Dili : Türkçe
Türü : Öykü
Basım Tarihi   : Ocak 2021
Basım Bilgisi  : 1. Baskı
Sayfa Sayısı    : 104 sayfa
Etiket Fiyatı    : 22.00 TL

Yedi Meşaleciler’in tek öykücüsü, Cumhuriyet döneminin korku türünde örnekler veren ilk yazarı olan Kenan Hulusi Koray’ın öykülerinde, kelimeleriyle yarattığı puslu ve karanlık atmosfere tanık olacak, öykü boyunca adım adım artan gerilimi hissedeceksiniz.

“Üç günden beri sığındığı yerden ilk defa çıkıyordu. İştahsızdı. Ağaçların yıldırım yemiş gibi köklerinden sökülerek üzerine kapandığını hisseden Yusuf, kafasında mütemadiyen dalların kımıldandığını duyuyor, bir çingene karısı ‘Yusuf,’ diyordu ‘senin ölümün bir ağaçtan olacak!’”

Kenan Hulusi Koray, sükûnetle başladığı öykülerinde esrar perdesini okurun üzerine ağır ağır örtüyor. Zamanının ötesine geçen kurguları, dil ve üslubundaki titizliği her öyküsünde kendini gösteriyor.

“Tuhaf Bir Ölüm”ün ardına bakacak, “Kavaklıkoz Hanı’nda Bir Vaka”ya tanık olacak, bir gece müzenin içinde“Dirilen Mumya”ların arasındaki aşkı duyacaksınız.  “Bir Garip Adam”ın ormanın içinde ölüm bekleyişine eşlik edecek, “Belki Bir İllüzyon” içine düşüp küçük dağ hayvanının peşinde akşamı sabah edeceksiniz.

“Ve gittikçe avuçlarının, oraya hemen yapıştırılmış kızıl bir deri renginden yavaş yavaş çıkarak, daha fazla pıhtılaşma­ya başlayan bir kan lekesiyle dolduğunu görüyordum.”

Ülkemizin önemli yönetmenlerinden Metin Erksan tarafından “Beş Türk Hikâyesi” projesi ile sinemaya aktarılan Sazlık öyküsünde, Reis’in düştüğü aşkı ve umarsız bekleyişini görecek, kararan bir gün ile batan güneş gibi yiten bir umuda yanacaksınız.

“Ali Reis sandalın en ucunda ye­şil sazlığa doğru eğili duruyordu. Bir şey aradığı belliydi. Sulara dikkatle bakıyor ve kımıldamıyordu.”

Kısacık zamanına sığdırdığı yüzden fazla öyküsü arasından derlediğimiz ilk kitabında, korkuyu çağıran sözcükleriyle, bir büyük yazar, Kenan Hulusi Koray’ın dünyasına gireceksiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu