SÖYLEŞİ

Utku Varlık: ‘Işık Bir Rehber, Resimlerimde De Bir Anlatıcı’

1968 kuşağının önemli temsilcilerinden ressam, yazar Utku Varlık’ın 11 Ekim akşamı Kırım Kilisesi’nde ‘’Appearance’’ isimli sergisinin açılışı kültür ve sanat hayatından çok sayıda kişinin katılımı ile gerçekleşti.

Sergi özelinde ressam Utku Varlık ve serginin gerçekleşmesinde büyük emeği olan oğlu Alex Varlık ile güzel bir röportaj gerçekleştirdik.

KitaptanSanattan.com / Yeşer Yelmez

  • Utku Bey, uzun bir aradan sonra İstanbul’da açtığınız ilk sergi. ‘’Appearance’’nin sizin özelinizde tasarlanış biçimi nasıl oldu?

Seksen bir yaşındayım. Bu yaşta büyük koridorlardan geçip, bir takım arka odalar açılmaya başladı. Burada bir şeyler olmaya başladı. Büyük bir tiyatrodaydık ve herkes sahneden tek tek çıkmaya başladı, yakınlarımızın ve en iyi dostlarımızın ölümleri gibi. Aslında ölüm bize enjekte edilen bir korku. Varoluşunda hiçbir şey değilsin.
Bir gün dedim ki; ”Evren beynimizin bir sanrı bahçesi mi? Beynimizin bir sanrı bahçesindeyiz, reel ya da değil. Matematiksel ölçüler içerisinde biz zamanın içinde miyiz? Dışında mıyız?” gibi düşünce ve sorgulamalar sonucunda ‘’ APPEARANCE’’-‘’Görünüm’’ sergisinin doğuşu oldu.

Utku Varlık: 'Işık Bir Rehber, Resimlerimde De Bir Anlatıcı'

  • Resimlerinizde farklı bir anlatım dili var. Bizleri hayal dünyasına, düşsel bir yolculuğa çıkarıyorsunuz. İlham kaynaklarınız neler?

İlham kaynağı diye bir şey yok. Bana gelen her şey sinema, tiyatro, müzik, kitap vb. bana gelenin bana dokunanın dışa çıkışı diyebilirim. Beyin müthiş bir bilgisayar, her şeyi görüyor. Peki ‘’Düş’ nedir?” diye soruyorum. Beyin bütün gün algıladığı filmin montajını yaparken, o montajdan düşen birtakım parçalar olarak ‘düş’ü yorumluyorum. Resimlerde zamanın içinde miyiz, dışında mıyız meselesi var. Onun mesajını veriyorum.

  • Eserlerinizde ışık teması çok etkili. Bununla ilgili paylaşımlarınız neler?

Resmimi yöneten bir olay var. Bir ışık var ortada. Bu ışık aslında bize dokunan ya da bana temas eden geçmişe götüren garip bir mesaj. Dedem fotoğrafçılığa ve çeşitli ilgi alanları olan, resmi gazetede müdürlük yapan bir şahsiyetti. 4 yıl kadar görev dolayısı ile Hindistan’da yaşadı. Vefat ettikten sonra 1973 yılında ondan kalan eşyaları almak için evine gittim. Çok büyük bir konaktı. İçeri girdim. Perdeden sızan akşam ışığı beni çocukluğuma götürdü. Hiçbir şey tesadüf değil. Çocukluğumdan aklımda kalan her şey, her obje, her fotoğraf olduğu yerde. Burada ‘’ışık’’ bana bir şeyler gösterdi. Demek oluyor ki ışıkla bir yolculuğumuz var. Işık aslında bize bir rehber, resimlerimde de bir anlatıcı.

Utku Varlık: 'Işık Bir Rehber, Resimlerimde De Bir Anlatıcı'

  • Resimlerinizde kadın suretlerini görüyoruz. Eşiniz Geneviive’nin anısına düzenlediğiniz sergide kadın sembollerinin anlamı nedir?

Ben durmadan aile albümlerini karıştırırdım. Eski fotoğrafların hepsi sepya’ydı ve o fotoğrafların hepsinde kadınlar çok güzeldi. Kadın + Doğa + Güzel birbirine çok dokunan, temas eden kavramlar. Kadın her zaman bir sembol, pentüre’nin en iyi süjesi oluyor. Ondan sonraki olay peyzajdır. Hayal bahçemde daima kadınlar vardı ve eşime de bir gönderi, bir anı sergisi oldu.

  • Eşiniz Geneviive uzun yıllar Cite Internationale Des Arts’da çalıştı ve çeşitli sanat organizasyonlarının oluşumuna katkıda bulunmuş bir isim. Bu bağlamda neler paylaşmak istersiniz?

Eşim dünyanın en önemli kuruluşlarından Cite Internationale Des Arts’da uzun yıllar çalıştı. Büyük galerileri olan bu kuruluşta her on beş günde bir sergi ve üç konser düzenliyorlardı. Burası 147 büyük kuruluşun ve bu rakamdan daha fazla sayıda ülkenin para verip aldığı atölyelerden oluşan bir kuruluş. Sanatçılar 6 ay ya da 1-2 yıl burada yaşayıp, çalışıp sergiler düzenliyorlar, sonra ülkelerine dönüyorlar. Fakat ülkemizin orada bir atölyesi yoktu. Eşim ve ben 30 yıl çalıştık bir atölye alabilmek için.
Eşim dosyalar hazırladı çünkü bu ülkemiz ve sanat adına çok gerekliydi. Abidin Dino’ya bu konuda ne yapabiliriz diye sordum. Abidin; yakında Sakıp Sabancı gelecek ona söyleriz, alır dedi. Sakıp Bey’e dosyamızı verdik fakat alım gerçekleşemedi. İleriki zamanda çok yazık bir şekilde 2013 yılında eşimin hazırladığı dosya ile Türkiye’den bir dernek atölyeyi aldı fakat eşimin adını geçirmedi. Biz itiraz ettik, çünkü bu onun projesiydi.

  • Yakında yeni kitabınız çıkacak. Kısaca anlatır mısınız?

Önümüzdeki Mayıs ayında çıkacak, ‘’Zero Hipotez’’ kitabının devamı niteliğinde. Bu kitabın adı ‘’Aziz’e Dair’’. Aziz, Arnavutköy’den çok yakın arkadaşım.

KitaptanSanattan.com / Yeşer Yelmez-Sanat Yönetmeni

Utku Varlık: 'Işık Bir Rehber, Resimlerimde De Bir Anlatıcı'

Alex Varlık ise sergi ile ilgili şunları söyledi:

‘’Geçtiğimiz yıl annemi kaybettik. Annem, babam ve kız kardeşimle çok yakın bir aileyiz, annemin hastalığı sebebi il ailece 10 sene çok karanlık bir yoldaydık, annem kurtuldu diyebilirim. Bu sergi annem anısına ve babamın retrospektif sergisi olarak düzenlendi. Bir tarafı annem için bir tarafı babam için. Bu serginin çok özel bir mimaride gerçekleşmesini istedim. Galata’da yaşıyorum; Georges Hotel’in sahibiyim ve Hotel’in yanındaki Kırım Kilisesi’nde gerçekleştirmek istedim. Babam; Güzel Sanatlar Akademisi (1965), Le Bozart de Paris (1970), Bedri Rahmi Eyüboğlu, Sabri Berkel gibi büyük üstadların, büyük hocaların eğitiminden geçti. Bu teknik kolay olmadı, yılların birikimi ile oluştu. Bu sergiyi çok kısa süreliydi ama özel bir tat ve bir simya istedim.”

Savaş – Etingü Dönmez Durgun yazdı…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu