Varoluşun Sırrı ‘Bütün Şeylerin Dharma’sı’nda!
Sanatçı Haluk Akakçe’nin ruhlar dünyası ve mistisizm üzerine çalışarak hazırlandığı dört yıl aradan sonra Türkiye’de ilk kişisel sergisi ‘Bütün Şeylerin Dharma’sı’ 23 Eylül’de Dirimart Dolapdere’de açıldı.
Kısa bir süre önce Dirimart sanatçıları arasına katılan Haluk Akakçe yeni çalışmalarında, kozmik düzeni tesmil eden dharma kavramıyla, fiziksel ve tinsel dünyaların etkileşimini, hızla dönüşen toplumun bu dünyalarla ilişkileri üzerinden irdeliyor. Bilinçaltının kapılarını aralamak için düşlerin coşkunluğundan yararlanan sanatçı, insan varoluşunun özüne seslenen yapıtlar ortaya koyuyor.
‘Bütün Şeylerin Dharma’sı-The Dharma of All Things, sanatçının resminde, yüzeyin işlenmesi açısından bir dönüm noktasını temsil ediyor. Şekilleri belirginleştirmek için kretuar bıçağı yerine fırça kullanan Akakçe, böylelikle konturlara gözle görülür bir doku, farklı bir derinlik ve hareket kazandırıyor. Akakçe’nin işlerindeki döngüsel akışkanlık, daha önce gerçekleştirdiği video işlerinde de sarmallaşma, dönüş, yuvarlanma benzeri hareketlerle kendini ortaya koymaktaydı. Yeni yapıtlarında bu motifler, bildiğimiz şekliyle zaman yasalarının, mesafenin ya da doğanın olmadığı, ruhani bir düzleme taşınıyor. Bu döngüler aynı zamanda Mevlevilikteki sema ritüelini andırıyor.
Sanatçının son dönem resim ve desenlerinin yanı sıra yeni ürettiği bir video işinin de yer aldığı ‘Bütün Şeylerin Dharma’sı adlı sergiyi 23 Ekim 2016 tarihine kadar Dirimart Dolapdere’de ziyaret edebilirsiniz.
Dirimart Dolapdere
Irmak Cad. 1-9 Dolapdere/İstanbul
Haluk Akakçe Kimdir?
Haluk Akakçe (d. 1970, Ankara) sanat yüksek lisansını 1997 yılında The School of Art Institute, Chicago’da tamamladı. İki boyutlu yüzeylerde alternatif zaman-mekân gerçekliğini sorgulayan soyut resimleri, hareketli video projeksiyonlarını ve elektronik enstalasyonları kapsayan yapıtlar verdi. Figüratif ve soyut alanlar arasında köprü kuran resimlerinde pastel renklerde sarmalanmış dalgalı şekiller ve çoğu zaman asimetrik motifler biçiminde düzenlenmiş çarpıcı siyah çizgiler tasvir edilir. Zarafetleri içinde hafif ve olağan bir hissiyatları olan eserler, Henri Matisse’in geç dönem kesik kâğıtlarını da anımsatır. Haluk Akakçe’nin insan deneyimine dair eşsiz perspektifi, kariyerinin başında Türkiye’de aldığı mimarlık eğitiminden ve devamında dünya çapında çeşitli şehirlerdeki deneyimlerinden ileri gelir.
Sanatçının seçilmiş solo ve grup sergileri: Istanbul Modern, İstanbul (2009); Thyssen-Bornemisza Art Contemporary Collection, Kunsthaus Graz, Graz (2008); Chelsea Art Museum, New York (2007); Tate Britain, Londra (2004); Museum für Gegenwartskunst, Basel (2003) The Whitney Museum of American Art, New York (2002); New Museum, New York, (2002); PS1 – Contemporary Art Center, New York (2001). Akakçe yaşamına ve çalışmalarına New York’ta devam etmektedir.
