Zeki Şenkal’dan “Futbolun Mantıkla Yüzleşmesi”
“Futbolun Mantıkla Yüzleşmesi”
Spor, hukuk, sanat, magazin, aşk, psikoloji, sosyoloji, mantık ve felsefeyi bir araya getiren kitap!
Zeki Şenkal, avukatlığın da yazarlığın da son derece saygın işler olduğunu belirterek, “Hepsinin kendine göre zorlukları var. Fakat dünyanın ve özellikle de ülkemizin son yıllarda içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında, avukatlığın biraz daha zor olduğunu söyleyebilirim. Beni yazarlıkla ilgili en çok zorlayan konu ise şu oldu: “Bizler mesleğimizi icra ederken oldukça ağır bir dil ve bir hayli agresif bir üslup kullanırız. Bu ağır dili sadeleştirmek ve bu agresif üslubu yumuşatmak oldukça zordu. Fakat editörüm Türkan Sevinçler ile birlikte bu konunun üzerinde uzun uzun çalıştık ve sanırım bunu da başardık. Nitekim halihazırda kitabı okuma fırsatı bulan okurlarımızın hemen hepsi; kitabı son derece akıcı ve anlaşılabilir bulduklarını, kitabın ne zaman başlayıp ne zaman bittiğini anlamadıklarını ifade ettiler.” Bunun haricinde yazarlık benim için oldukça keyifli, dinlendirici ve eğitici bir süreç olarak geçti.” dedi
Şenkal, “Bu kitap, türünün ilk ve tek örneğidir!”
Avukat Zeki Şenkal sözlerine şöyle devam etti, “Kitaplar insanların bilgilerini, deneyimlerini, düşüncelerini başkalarına aktarma yollarından biri ve belki de en etkili olanıdır. Ben de 40 yılı aşkın bir süredir devam eden ve dolu dolu geçen hayatımda oldukça hatırı sayılır bir miktarda bilgi, deneyim, düşünce biriktirdim ve bunları insanlarla paylaşmak istedim. Esasen ilk başta mesleğimle ilgili bir kitap yazmayı düşünüyordum ve bu kitabın taslağını da oluşturmuştum (Rabbim nasip ederse ileride o kitabı da yazmayı düşünüyorum.) ama konjonktür bakımından bu kitabı yazmanın daha doğru olacağını düşündüm ve bu kitabı kaleme aldım. İyi ki de öyle yapmışım. Zira kitapla ilgili geri dönüşler son derece müspet. Ben kendimi hep iyi bir sporsever olarak gördüm. Amerikan futbolundan tutun da basketbola, voleybola, tenise, bisiklete, masa tenisine, atletizme, dövüş sporlarına, yüzmeye, snooker’a kadar birçok sporu zevkle ve ilgiyle takip ederim; bu sporlardan birçoğunu da kalburüstü bir şekilde yaparım. Keza futbol da benim ilgiyle takip ettiğim ve vakti zamanında hiç de fena bir şekilde icra etmediğim bir spordur. Eğer sahada biraz daha sakin kalabilen birisi olmayı başarabilseydim ve futbolun içerisindeki bazı haksızlıklara daha fazla tahammül edebilseydim, önemli bir futbolculuk (ya da teknik direktörlük) kariyerine sahip de olabilirdim. Ama iyi ki de öyle olmamışım. Zira futbolcu olmuş olsaydım ben, asla şimdiki ben olamazdım ve siz de bu ya da buna benzer bir kitabı okumak için biraz daha beklerdiniz. Ben; yazar olan Zeki Şenkal’ın, futbola ve de spor camiasına, futbolcu olan Zeki Şenkal’dan daha fazla katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bana göre futbol, özellikle son yıllarda, temaşa zevkini bir hayli yitirdi ve yitirmeye de devam ediyor. Futbolun şu anki popülaritesi sizi asla yanıltmasın. Çünkü futbol, halihazırda, keyiften daha ziyade tutkuyla takip edilen bir spor hüviyetine büründü ki eğer bu soruna bir çözüm bulunmazsa futbol, hiç de uzak olmayan bir gelecekte, dünyanın en yaygın ve en popüler sporu olma ünvanını kaybedebilir. Futbolda, bazıları evleviyetle ve de ivedilikle, bazıları da zaman içerinde değiştirilmesi gereken bazı kurallar bulunmaktadır. Fakat futbola yön veren insanlar, muhtemelen futbola zarar vermekten korktukları için, iş eskiyen ya da işlevselliğini yitiren bir kuralı değiştirmeye geldiğinde son derece katı bir tavır sergilemekte ve adeta kaplumbağa hızıyla hareket etmektedir. Oysaki artık mottosu “hız, değişim ve heyecan” olan bir çağda yaşıyoruz. Futbol camiası bu gerçeğe sırtını dönemez ya da kayıtsız kalamaz. Aksi takdirde bu, futbola çok pahalıya mal olabilir ve futbol bir süre sonra “jousting” gibi müzelik bir spor haline gelebilir. Biz bu kitapta futbolun eskimeye yüz tutmuş olan ve öyle ya da böyle bir süre sonra değiştirilmek zorunda kalınacak olan bazı kurallarını ele aldık, bu değişimin gerekliliğinin ve aciliyetinin altını çizmeye çalıştık. Bu kitap aynı zamanda hayatla ilgili birçok çarpıcı bilgiyi ve yaşamlarımızı nasıl inşa etmemiz gerektiğiyle ilgili birçok orijinal tavsiyeyi de içermektedir ki onu bu yönüyle bir çeşit kişisel gelişim kitabı olarak da görebiliriz. Ele aldığı konuları, bu konuları ele alış biçimini ve melez yapısını göz önüne aldığımızda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: “Bu kitap, türünün ilk ve tek örneğidir!” dedi
Kitapta Madonnaya Da Yer Verildi
Futbolun Mantıkla Yüzleşmesi kitabında Madonna’ya da yer veren Avukat Zeki Şenkal, “Ben Madonna’nın ortaya çıkarmış olduğu iş ile elde etmiş olduğu popülaritenin müsavi olmadığını düşünüyorum. Madonna’yı, dünyadaki birçok kişi gibi, ben de alkışlıyorum. Ama ben onun sanatını değil, mevcut yetenekleriyle kendisini insanlara “pop müziğinin kraliçesi” olarak kabul ettirebilmesini alkışlıyorum. Kendisinin bunda katkısı ne kadardır bilmiyorum ama bence Madonna, tam bir pazarlama başarısıdır. Madonna’nın “pop müziğinin kraliçesi” ünvanını kazanma yürüyüşü esnasında, basında, onun sevişme sanatı konusunda oldukça mahir bir kadın oluşuyla ilgili birçok haber yapıldı. Ben bunun da bir çeşit pazarlama taktiği olduğunu ve bu taktiğin son derece iyi sonuç verdiğini düşünüyorum. Zira onun iyi ya da kötü sevişiyor olması, bizim onu dinlememize ya da dinlemememize bir gerekçe oluşturmaz. Ama bu konu ısıtılıp ısıtılıp önümüze kondu ve bu sayede spot ışıklarının sürekli olarak Madonna’nın üzerinde kalması sağlandı. Şunu açık yüreklilikle kabul etmemiz gerekir ki cinsellik mefhumu, bilinçaltımızdaki en popüler konulardan biridir (Freud’a göre cinsellik, bilinçaltımızdaki en popüler ikinci konudur. Birincisi ise yaşamaktır. Yani bir insan önce yaşamak, sonra da üremek ister. En azından normal olanlar böyle yapar.). Buna karşın, aynı konu, toplumda en az konuşulan ve en çok hasıraltı edilen konulardan biri olma özelliğini de taşır. Yani biz bunu ne kadar inkar etmek istesek de cinsellik bizler için daima çok önemli bir konu olmuştur ve olmaya da devam edecektir. İşte Madonna ve onun pazarlama ekibi bu gerçeği çok doğru bir kavramış ve çok iyi bir şekilde de işlemiştir. Bu yüzden de alkışı sonuna kadar hak ediyorlar. Bizim Kitabımız şimdilik sadece basılı bir şekilde piyasaya sunulmuştur ki ben de halen basılı eserleri daha çok tercih eden ve seven insanlardan biriyim. Ama çağın gereklerinin ve gerçeklerinin de gayet farkındayız ve en kısa sürede kitabımızın dijital baskısını da yapacağız. Bu kitap, oldukça uzun ve yorucu ama bir o kadar da keyifli bir çalışma sürecinden sonra ortaya çıkmış olan bir kitaptır. Tüm samimiyetimle söylüyorum ki ben, özellikle gençlik yıllarımda, böyle bir kitapla karşılaşmayı ve onu okumayı çok ama çok isterdim. Zira eğer gençliğimde bu kitapta bahsi geçen bilgilere ve vizyona sahip olabilseydim, kendimi bugün olduğum noktadan çok daha ilerilere taşıyabilir ve hem kendime hem de diğer insanlara şimdikinden çok daha faydalı olabilirdim. dedi
Zeki Şenkal Kimdir?
Zeki Şenkal; 1975 yılında Rize’nin Çayeli ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise tahsilimi aynı ilçede tamamladı. Daha sonra, sırasıyla, Atatürk Üniversitesi Felsefe Grubu Öğretmenliğinde ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde lisans eğitimi aldı. 2002 yılından bu yana da İstanbul Barosuna bağlı olarak avukatlık yapıyor. Mesleğine aşık, spora ve felsefeye de hayran olan bir isim.