Kuruluşundan itibaren kültür ve sanatın destekçisi olan DenizBank, Nebil Özgentürk yönetmenliğinde, Cumhuriyet’in ilk gününden bugüne toplumsal yaşantıya damgasını vuran kadınlara saygı duruşu niteliğindeki “Kadınımızın Hatıra Defteri” projesini hayata geçirdi.
1920’den 2020’ye, yüz yıla yayılan başarı öykülerinin anlatıldığı, toplam 5 bölüm ve 200 dakikadan oluşan belgeselde; bilimde, sanatta, sporda, edebiyatta iz bırakan, adını dünyaya duyuran kadınların ilham dolu hayat hikayeleri ekrana taşınıyor.
Kültür sanat alanındaki birikimi toplumun geneline yaygınlaştıran çalışmaların destekçisi DenizBank, bu alandaki faaliyetlerini yürüten DenizKültür aracılığıyla özel bir çalışmaya daha imza atarak Nebil Özgentürk yönetmenliğinde “Kadınımızın Hatıra Defteri” projesini hayata geçirdi.
Türkiye’nin yüz yıllık tarihinde kadın gücü ve emeğinin toplumsal yaşamdaki kıymetini, sembol hayat hikayeleri üzerinden anlatan Kadınımızın Hatıra Defteri belgeselinin ön gösterimi, 26 Şubat 2020, Çarşamba günü Deniz Kule’de yapıldı. DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş’in ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe iş, kültür – sanat ve medya dünyasından pek çok isim katıldı.
“Karanlığa ışık tutan kadın öykülerini anlatıyoruz”
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, yaptığı konuşmada Nebil Özgentürk ile hayata geçirdikleri dördüncü uzun soluklu çalışmada, mücadeleleriyle, imkansızlıklar arasında yarattıkları mucizelerle kadınların kısa tarihini anlattıklarını ifade etti. Ateş, sözlerine şöyle devam etti: “Belgeselimizde, Cumhuriyet tarihine adını yazdıran, gelecek nesillerin geriye dönüp baktıklarında “çok şey borçluyuz” diyecekleri kadınlarımızın hepimize güç veren hikayelerini derledik. Yeni nesilleri geçmişimizin mirasıyla buluşturan böyle anlamlı bir çalışmanın destekçisi olmaktan gurur duyuyoruz. Ekonomik ve toplumsal gelişimi bütün gören bir kurum olarak, kültürü, sanatı, sporu, arkeolojiyi ve kalkınma yolunda önem atfettiğimiz daha pek çok alanı olduğu gibi, kadınlarımıza destek konusunu da aynı şekilde sahipleniyoruz. Deniz Kültür iştirakimizin çatısı altında, ülkemizin kültür- sanat hafızasına kadınlarımıza saygı duruşu niteliğinde bir belgesel kazandırmaktan gurur duyuyoruz”
“Tarihimiz, yazılmamış, ışıklı ve güçlü kadın öyküleriyle örülü”
Belgeselin yönetmenliğini üstlenen Nebil Özgentürk ise “100 yıllık bir yolculuk yapacak olmanın heyecanı içindeyiz. Türkiye’nin, sanatın ve toplumların “hatıra defterleri”nin ardından, seyirci ve okurun karşısına şimdi de kadın öyküleri, kadın gücü ve başarıları, kadın hakları, dayanışması ve kadına haksızlıkların iç içe olduğu bir projeyle çıkıyoruz. Sevgili Hakan Ateş ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Özveri, destek ve katkının yanı sıra bu projede ortak akıl da yürüttük; hatıraları birlikte kaydettiğimiz gibi ülkeye ve kültür sanata dair hatıralar da biriktirdik. Kadınımızın Hatıra Defteri, asırlık kayıtlarla dolu. Tarihimizin, yazılmamış, bilinmeyen, ışıklı ve güçlü kadınlarla örülü olduğunu gösteriyor. Diğer yandan projemizin kamera arkasındaki ekip arkadaşlarımızın yarıdan fazlası da kadınlardan oluşuyor. DenizBank ile yeni bir işe imza atmaktan büyük mutluluk duyuyorum”
Yüz yıllık portreler, 8 Mart Kadınlar Günü’nde Ekranda
Kadınımızın Hatıra Defteri projesinde yakın tarihimizde derin izler bırakan kadınların yaşam öyküleri izleyiciye aktarılıyor. 1920’den 2020’ye uzanan yüz yıllık bu öyküde Muazzez İlmiye Çığ’dan Macide Tanır’a, Halide Edip Adıvar’dan Nermin Abadan Unat’a, Adile Naşit’ten Yıldız Kenter’e, Safiye Ayla’dan Leyla Gencer’e, Türkan Saylan’dan Halet Çambel’e, Tilda Kemal’den Duygu Asena’ya, Selda Bağcan’dan Sezen Aksu’ya mesleklerinde ilkleri başarmış pek çok özel isim, kimi zaman hüzünlendiren, kimi zaman gülümseten sımsıcak öyküleriyle yer alıyor. Bağımsızlık Savaşı’mızın kadın kahramanlarının gurur veren hikayelerinin yanında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın yaşamının da özel bir anlatımla ekrana geldiği belgeselin, 8 Mart Kadınlar Günü‘nde ekranlarda olması planlanıyor.
İki kısa film çekildi
Yüz yılın iz bırakan kadınlarının anlatıldığı belgeselde Yıldız Kenter ve Türkan Saylan için canlandırmalı iki kısa film çekimi de gerçekleştirildi. Türkan Saylan’a tiyatro oyuncusu Güler Öktem hayat verirken, Yıldız Kenter’i, Kenter Tiyatrosu’ndan öğrencisi Güneş Berberoğlu canlandırdı. Oyuncuları, çekimlere makyaj sanatçısı Derya Ergün hazırladı.