Alp Bartu:
‘Tuvalette Resim Yapan Başka Bir Sanatçı Olmuş Mudur?’
Alp Bartu’nun 93. kişisel sergisi kapsamında Galeri İdil’de, Moda Rotary Kulübü’nün organize ettiği, sanat söyleşisinde bir araya geldik ve değerli hocamızla keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Röportaja geçmeden önce, bu güzel organizasyon için değerli hocamız Sn. Alp Bartu’ya, Galeri İdil kurucusu Sn. İdil Yımaz’a ve Moda Rotary Kulübü Başkanı Sn. Hilal Koçak’a teşekkürlerimizle.
Sergi, 28 Şubat 2025 tarihine kadar Galeri İdil’de devam edecek.
KitaptanSanattan.com / Yeşer Yelmez
”Öğretmen Okulu Sanatla İç İçe Bir Eğitim Fırsatı Sundu”
- Hocam resimleriniz oldukça coşkulu, insana yaşam enerjisi veren eserler. Bize biraz hem kendinizden hem de resimlerinizin vermek istediği mesajlardan bahseder misiniz?
Ben Köy Enstitüsü çıkışlı bir okulun 1965-66 mezunuyum. İlk olarak öğretmen okulundan mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitim Fakültesi Resim Bölümü’nü bitirdim. Türkiye’de 28 yıl boyunca liselerde resim öğretmeni olarak çalıştım. Daha sonra sanata daha fazla zaman ayırabilmek için 1992 yılında emekli oldum ve o tarihten bu yana serbest olarak atölyemde çalışmalarımı sürdürüyorum.
93.kişisel sergimizi İdil Sanat Galerisi’nde gerçekleştirdik. Öğretmen okulu yıllarımda sanat eğitimi çok önemliydi ve günümün büyük bir bölümünü kaplıyordu. Yatılı okulların sunduğu çalışma ortamı ve devlet tarafından sağlanan malzeme desteği, bizlere sanatla iç içe bir eğitim alma fırsatı sundu. Hocalarımız ise sanatçı kimlikleriyle de ön plana çıkan eğitimcilerdi. Mehmet Güler, Şakir Candemir gibi isimler sanatta ve eğitimde önemli katkılar sağladılar.
- 51 yıllık sanat hayatınızda uluslararasında çeşitli başarılar sağladınız ve dünyanın çeşitli noktalarında sergiler açtınız. Resimlerinize bakınca ‘’mutlu resim ne demek?’’ sorusunun cevabını alıyorum. Bununla ilgili paylaşmak istedikleriniz nelerdir?
Resim çalışmalarım yalnızca Türkiye ile sınırlı kalmadı. Almanya, Fransa, İtalya, Avusturya gibi ülkelerde de sergiler açtım. Bu yıl 93. Kişisel sergimi Galeri İdil’de açtım ve bugüne kadar da 4377 eser üreterek sanatı ve kendi eserlerimi sanatseverlerle buluşturma fırsatı yakaladım.
Resimlerim genellikle geniş kapsamlı, renkli, müzikli, coşkulu ve heyecan verici kompozisyonlardan oluşur. Sanatı insanlarla buluşturmak ve sanatın gelişimine katkı sağlamak adına bu alanda çalışmalarımı sürdürüyorum.
”Sanat, nefes alınan bir alan olmalı”
- Türkiye’deki sanat eğitimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sanat eğitiminin, Türkiye’nin mevcut şartlarıyla uyumlu bir şekilde ilerlemesi gerekiyor. Akademik kariyer yapmaya çalışan bireyler için sanat, nefes alınan bir alan olmalı. Okuyan, düşünen, anlayan ve anlatan bir toplum yaratmak istiyorsak sanata daha fazla önem vermeliyiz.
Avrupa ile kıyasladığımızda, Batı dünyası 1200’lü, 1300’lü yıllardan itibaren sanata büyük yatırımlar yaparken bizde Michelangelo, Leonardo da Vinci veya Gauguin gibi isimler çıkmadı. Ancak Türk resmine büyük bir saygım var. Cumhuriyet’in ve özellikle Atatürk’ün sanata verdiği önem çok büyüktü. Atatürk döneminde sanatçılar Anadolu’ya gönderildi ve bulundukları şehirleri resmettiler. Bu eserler Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sergilendi, hatta Posta ve Telgraf İdaresi bu eserleri pul olarak bastırarak sanatın yaygınlaşmasını sağladı.
Sanat, yalnızca bireysel bir çabayla değil, toplumun ilgisi ve desteğiyle gelişir. Avrupa’da sanatçılar devlet ve halk desteğiyle büyürken, Türkiye’de de sanatçılar için daha fazla alan açılmalı ve desteklenmelidir. Sanatın yaşaması için sürdürülebilir olması gerekiyor.
- Türkiye’de sanat destekçilerini ve sanat alıcılarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sanatçılara yeterince destek sağlanıyor mu?
Avrupa’da sanatçılar, toplum tarafından daha bilinçli bir şekilde destekleniyor. Onları sadece maddi olarak değil, yaşatarak ve değer vererek destekliyorlar. Geçmişte eserlerini satamayan sanatçılar olmuş olabilir, ancak bu destek sayesinde ayakta kalabildiler.
Sanatın sürdürülebilir olması için sanatçının da sürdürülebilir olması gerekiyor ve bunun için de devletin, toplumun bunu desteklemesi gerekiyor. Sanatın nefes alması lazım; aksi takdirde sanatçı ayakta kalamaz ve sanat da gelişemez. İnsanların sanata daha fazla alan açmasını sağlamak şart.
- Sanat eğitimi alan ve meslek haline getirmek isteyen genç yeteneklere önerileriniz nelerdir?
Sanat zor bir iş, çünkü çalışarak ve emek vererek yapılan bir uğraş. Yetenek elbette önemlidir ama tek başına asla yeterli değildir. Yetenek geliştirilmeli ve desteklenmelidir. Bu gelişim sürecinde sanat malzemelerinin erişilebilir olması, sanatın icra edileceği mekanların uygunluğu ve sanatçının geleceğinin güvence altına alınması büyük rol oynuyor. Sanatçının yaşamını sürdürebileceği bir ortam sağlandığında, sanatın gelişimi de devam edecektir.
Fakat günümüzde birçok sanatçı maddi sıkıntılar içinde. Kira, boya, fırça, tuval gibi temel malzemeleri bile karşılayamayan sanatçılar var. Bu durum devam ettikçe sanatın ilerlemesi de zorlaşıyor. Sanatçıların desteklenmediği bir ortamda sanatın büyük bir gelişim kaydetmesini beklemek ne yazık ki mümkün değil.
”Tuvalette Resim Yapan Başka Bir Sanatçı Olmuş Mudur?”
- Hocam, son olarak gelecek hedefleriniz, planlarınız neler?
Vallahi bilmiyorum, nelerle karşılaşırım, neler yaşarım… Ama 78 yaşındayım ve bugüne kadar yapmak istediklerimi tek başıma başardım.
Eskiden gece, tuvaletin içinde resim yaptığım zamanları hatırlıyorum. Çünkü çalışacak bir mekanım yoktu. Bilmiyorum, tuvalette resim yapan başka bir sanatçı olmuş mudur?
Ama bodrum katlarında sanat yapan, Türk resmine katkı sağlamaya çalışan birçok sanatçı oldu ve olmaya devam ediyor. Sanat, her zaman zorluklarla dolu bir yolculuk ama bu yolculukta mücadele etmeye devam edeceğim.
KitaptanSanattan.com / Yeşer Yelmez
