SANATTAN

”Bildiğimizi Bilmediğiniz Şeyler Var”

Dirimart, Frankfurt’ta yaşayan sanatçılar Özlem Günyol-Mustafa Kunt sanatçı ikilisinin bu sergi için ürettikleri yapıtların yanı sıra ”Maddesel Resimler” başlıklı serisini bir araya getiriyor.

Günyol ve Kunt’un yapıtlarının malzemelerini coğrafi ve mimari ölçümler, siyasal semboller, dil, kalıntı ve buluntular oluşturuyor. Sanatçılar, büyük bir hassasiyet ve gayretle şeyleri parçalarına ayırıp, fizikselliklerinden ve bağlamlarından kopararak yeniden düzenledikleri bir estetiğin arayışındadırlar. Bu aktarımlar ve dönüşümler sadece malzemede değil içerdikleri anlamlarda da, bazen çok radikal biçimlerde gerçekleşir. Sanatçıların ürettikleri yapıtlarda Avrupa, sermaye, göç, anayasa, eşitlik, aidiyet/dışlanma gibi kavramlar, dönüştürülerek farklı bir estetik deneyimle hissedilir hale geliyor.


”Ses-li Harfler | Ses-siz Harfler” dikkatini seslilik ve sessizlik kavramlarından yola çıkan birçok alt başlığa yoğunlaştırıyor. ”Cezalı Harfler” başlıklı yapıt, 2018 yılının 1 Mayısı’nda valilik tarafından sokağa çıkması yasaklanmış olan sloganlardan yola çıkıyor. Videoda organize olarak bir araya gelmeleri yasaklanan harf gruplarının durmaksızın gezinmeleri izleniyor. Video, harflerin her an birleşerek kelimelere, kelimelerin ise cümlelere dönebilme potansiyelini saklı tutar.

”Bildiğimizi Bilmediğiniz Şeyler Var” başlıklı iş, farklı gazete isimlerinden harfleri, stillerini koruyarak yerlerinden koparır ve bu harfleri inşa ettiği cümlenin malzemesi olarak kullanır. Farklı harf karakterlerinin dizilmesiyle kurulan cümlenin görsel estetiği polisiye filmlerden aşina olunan bir kurguyu akla getiriyor: bu filmlerde iz bırakmamak için el yazısını kullanmaktan çekinen kişi, farklı dergi ve gazetelerden kestiği harfleri kullanır. Küçük bir sözlük formatında tasarlanan ”M” işinde ise sanatçılar, 2018 yılı boyunca Türkiye’de basılan yüksek tirajlı ulusal gazetelerin manşet ve birinci sayfa haberlerini günbegün tarayarak elde ettikleri sözcükler havuzundan 365 sayfalık bir ajanda/günlük oluştururlar. ”M” aynı zamanda medya, manşet, manipülasyon gibi kelimelere referans verir.

Sergiyle başlayan yeni seri ise her bir resim yazdıkları yazılar nedeniyle tutuklanan ya da haklarında soruşturma açılan gazetecilere ait savunma metinlerini içeriyor. Kulağımızda 2002 yılında Donald Rumsfeld’in Irak’ta bulunduğu iddia edilen silahlar sorulduğunda verdiği cevabın çınlamasına sebep olan ”Çıkmaz” işinde, galerinin ortasındaki kolonun etrafında dönen KNOWN (bilinen) ve UNKNOWN (bilinmeyen) kelimeleri görülüyot. Kolonun dört kenarlı yapısını kendine mekân edinen yapıt, kelimeleri kenarlardan bükerek sürekli bir döngü/kovalamaca yaratır. Artı ve eksi kutuplardan oluşan bu döngü, işi farklı okuma kombinasyonlarına açar.

”Bay Bertelli, haklısın. Profil hâlâ devam ediyor” işi ise Renato Bertelli’nin ”Continuous Profile” (1933) isimli yapıtını, yapımından 85 yıl sonra yeniden ele alır. Mussolini’nin profilini 360° döndürerek onu her yöne bakan, her şeyi gören ve dolayısıyla da etrafındaki her şeyi kontrol edebilen tanrısal bir göz olarak tasvir eden ”Continuous Profile”, Il Duce’ye sunulduğunda büyük beğeni kazanmıştı, öyle ki faşist lider bu büstün resmi büstü olarak çoğaltılmasını emretmişti. Peki bu büst, Günyol ve Kunt’un ona verdikleri yeni formda, bu yeni yorumunda bize ne söyler?

Galerinin özel gösterim mekânındaki sunumda ise, farklı para birimlerinden madeni paraların temsili resimlerini içeren ”Maddesel Resimler” serisi görülebilir. ”Maddesel Resimler”, madeni paraların yapımında kullanılan demir, çelik, bakır, nikel, alüminyum, çinko, kalay gibi malzemeleri, kullanıldıkları oranlara bağlı kalarak resimsel bir düzleme taşıyor. Resimlerde ele alınan konu, o konuya ait maddesellik ve bu maddeselliğin aktarımında, soyut, avangart ya da yapısalcı sanat akımları ile iktisadi, iktidar ilişkileri arasında kesişim noktaları yaratan estetik bir deneyim ortaya çıkarıyor.

Sergiyle birlikte hazırlanan ve sanatçılara dair en kapsamlı yayın olma özelliğini taşıyan sanatçı kitabı da on beş yıllık izleklerine bakarken bu arayışlarına farklı perspektiflerden yorumlar getirmeyi, bugünkü izdüşümlerini mercek altına almayı deniyor.

Bu sergiyi 24 Mart 2019 tarihine kadar ziyaret edebilirsiniz.

Dirimart Dolapdere
Irmak Cad. 1-9, Dolapdere, İstanbul

Giriş ücretsizdir.

Özlem Günyol (d. 1977, Ankara) ve Mustafa Kunt (d. 1978, Ankara) Kimdir?
2001’de Ankara Hacettepe Üniversitesi Heykel Bölümünden mezun olduktan sonra öğrenimlerine Frankfurt Städelschule’de devam ettiler. Seçilmiş kişisel sergileri arasında ”be-cause”, Basis e.V., Frankfurt am Main (2007); ”Vier”, Museum für Moderne Kunst (MMK3), Frankfurt am Main (2008); Dortmunder Kunstverein (2014); ”minute by minute”, Dirimart, Istanbul (2015); ”Beyond the Horizon”, Deutscher Künstlerbund, Berlin (2017) ve ”AYRIAYRIBİRARADA”- harfler, sayılar, noktalama ve diğer işaretler, kamusal alanda sanat, YANKÖŞE, İstanbul (2018) ve seçilmiş grup sergileri arasında ”Making a Scene”, Fondazione Morra Greco, Napoli (2008); ”El Dorado, About the Promise of Human Rights”, Kunsthalle Nürnberg (2009); ”Hector Kunstpreis 2009”, Kunsthalle Mannheim (2009); 12. İstanbul Bienali (2011); ”Lines of Thought”, Parasol Unit, Londra (2012); ”ars viva” 12/13, Kunstmuseum Liechtenstein, Vaduz (2013); ”New Frankfurt Internationals: Solid Signs”, Frankfurter Kunstverein, Frankfurt am Main / NKV, Wiesbaden (2015); ”As Rights Go By – On the Erosion and Denial of Rights”, freiraum Q21, Museums Quartier, Viyana (2016) yer alıyor. Özlem Günyol ve Mustafa Kunt yaşamlarını ve çalışmalarını Frankfurt am Main’de sürdürüyor.

Başa dön tuşu