Koronavirüs salgını nedeniyle kapalı olan tiyatrolar ve işsiz kalan tiyatro emekçileri, taleplerini sıraladıkları bir imza kampanyası başlattı.
“Tiyatromuz Yaşasın” başlıklı imza kampanyası, kamuoyunun desteğine açıldı.
Ferhan Şensoy, Genco Erkal, Zuhal Olcay, Yurdaer Okur, Levent Üzümcü, Şevket Çoruh, Orhan Aydın, Tamer Levent, Rutkay Aziz, Haluk Bilginer, Sumru Yavrucuk gibi sanatçıların; Ankara Sanat Tiyatrosu, Amed Şehir Tiyatrosu, Moda Sahnesi, Kumbaracı 50, Kadıköy Emek Tiyatrosu gibi tiyatroların; tiyatro sanatının her alanında faaliyet gösteren sanatçıların ve meslek uzmanlarının bir haftalık çalışması sonucu hazırlanan talep metnini iki bin tiyatro emekçisi imzaladı.
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınından dolayı kapanan ve ne zaman açılacağı belirsizliğini koruyan tiyatrolar ile işsiz kalan tiyatro emekçilerinin taleplerini devlet yetkilileri tarafından henüz yanıtlanmadı. Bu süreçte çözümsüz bırakılan tiyatrolar ve tiyatro emekçileri bir araya gelerek ortaklaşa bir talep metni hazırlayıp imza kampanyası başlattılar.
Tiyatroların doğmuş ve gelecekte doğacak olan problemlerinin çözüme kavuşturulmasının amaçlandığı imza metninde talepler şöyle sıralandı:
“Yerel ya da global felaketler sürecinde ve sonrasında belirsiz süreler boyunca işsiz kalan, kanuni meslek düzenlemeleri ve hak tanımları çağın gerisinde bırakılmış tiyatro emekçileri olarak ilgili bakanlıklara ve kamuoyuna hatırlatıyoruz.
“Biz, tiyatro sanatının emekçileriyiz. Çağdaş Türkiye Tiyatrosu için üreten yazarlarız, çevirmen, akademisyen, yayıncı, yapımcı, yönetmen, dramaturg, editör, oyuncu, koreograf, hareket tasarımcısı, sahne tasarımcısı, kostüm tasarımcısı, ışık tasarımcısı, besteci, müzik ve ses tasarımcısı, müzisyen, ressam, afiş tasarımcısı, fotoğraf sanatçısı, film ve videoart tasarımcısı, görsel iletişim tasarımcısı, sahne amiri, hukuk ve muhasebe sorumlusu, organizatör, program, basın ve iletişim sorumlusu, ışık teknisyeni, ses teknisyeni, operatörler, asistanlar, sahne, mekan, fuaye, kafe, gişe, temizlik ve nakliye sorumlularıyız.
“Koronavirüs salgını sanatsal faaliyetleri sekteye uğratmış ve büyük maddi kayıplara sebep olmuştur. Salgının etkisinin süresi hesaplanamamaktadır. Tiyatro sanatı maddi kayıplarına ‘rağmen’ devam edemez. Birçok tiyatro salgının doğurduğu ekonomik krizi atlatamayacak ve tiyatro toplulukları dağılacak, tiyatro emekçileri yaşamsal darbeler yiyecek, salonlar kapanacak, tiyatro sanatı iflasa sürüklenecektir. Tiyatrolar kamuya aittir, kamusaldır. Kamusal tiyatroya ayrılması gereken devlet ödenekleri vardır, bu ödenekler haktır. Böyle bir felaket sürecinde ‘devlet ve yerel yönetim ödenekli tiyatrolar’ ve ‘kamusal tiyatrolar’ arasında ayrım yapılamaz. Kaynaklar paylaşılmalıdır.
“İmzası olan tiyatro emekçileri olarak biz, belirttiğimiz ve emsallerine istinaden de hak olarak tanımladığımız devlet desteklerinin ivedilikle sağlanmasını kamusal tiyatroların varlığını sürdürebilmesi adına talep ediyor, desteğinizi bekliyoruz:
– Kamusal Tiyatrolar KDV, Gelir Vergisi, Stopaj gibi vergilerden muaf tutulmalı, mevcut borçlarla ilgili düzenlemeler yapılmalıdır
– Elektrik, doğalgaz, su gibi faturalar 2021 Ocak ayına kadar dondurulmalıdır. Sonrası için de indirim uygulanabilecek bir düzenleme yapılmalıdır.
– 2021 Ocak ayına kadar kamusal tiyatroların salon kiraları devlet tarafından karşılanmalıdır
‘Zaman kaybetmeden ‘tiyatro yasası’ çıkarılmalı’
– Kamusal tiyatrolarda çalışan personellerin maaşları ve SGK primleri 2021 Ocak ayına kadar devlet tarafından ödenmelidir, prim borçları ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır.
– Tiyatro sezonu sağlıklı biçimde başlayana dek, bildirinin başında ünvanlarıyla andığımız tüm tiyatro emekçilerinin asgari yaşamsal koşulları bireysel maddi desteklerle sağlanmalıdır
– Zaman kaybetmeden tiyatro yasası çıkarılmalıdır. Kamusal tiyatrolar ticarethane kimliğinden kurtarılıp kamusal hizmet üreten sanat kurumu statüsüne geçirilmelidir.
– Kültür Bakanlığı tarafından ÖZEL TİYATROLARA DEVLET DESTEĞİ olarak tanımlanan yönetmeliğin hüküm ve şartları günün ihtiyaçlarına uygun olarak acilen yeniden düzenlenmelidir.”
Salgın sürecinde Avrupa başta olmak üzere, pek çok ülkenin sanat alanına yönelik hızlıca harekete geçirdiği maddi kaynakları referans kabul eden “Tiyatromuz Yaşasın” kolektifi, Türkiye’deki tiyatro salonlarının tasfiye olmaması ve tiyatro emekçilerinin asgari ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak tüm iletişim kanallarını kullanıp ilgili kurumları bilgilendirmeyi ilerleyen günlerde de sürdürecek.
“Bildiriyi sadece imzalamayın, tüm inandıklarınızla ve sevdiklerinizle paylaşın; tiyatro yaşasın” denilen kampanya şu hesaplardan takip edilebilir:
instagram / tiyatromuzyasasin
twitter / tiyatro_yasasin