Bir Sanatçı Bir Eser: Cenk Macar ‘Self Portrait 1’
Hazırlayan: Beksultan Oğuz
Cenk Macar, Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü’nde henüz üçüncü sınıfta öğrenimine devam eden genç bir sanatçı.
“Self Portrait 1”, Macar’ın çalışmalarında başat rol oynayan “doğa” ile kendi belleğinin ilişkisi üzerinden ortaya çıkıyor.
Cenk Macar, “resim yüzeyinde ekolojik yaklaşımı temel aldığını” ifade eden bir sanatçı. İnsanoğlunun yaşam biçimi nedeniyle gittikçe derinleşen iklim krizine karşı bir sorumlulukla, sanat üretim malzemesinde atık nesneleri değerlendiriyor. Gündelik hayatında karşılaştığı, kendisi için anlam barındıran organik ve inorganik atık nesneleri yapıbozuma uğratarak toprak, kına, kül, kuru odun parçalarıyla ve çeşitli bitkilerle çalışıyor. Boyasını çoğunlukla doğal malzemelerden elde ediyor, nadiren de sentetik boya kullanıyor. Tüm bunlar çerçevesinde ürettiği resimlerinde, doğayla uyumlu yaşamı, dolayısıyla bireyin kendi doğası ile iletişime geçmesi gibi durumları, sanatının konusu olarak belirliyor.
“Doğa” kavramı sanat tarihinin başlangıcından beri karşımıza çıkıyor. İnsanın doğayı temsiller düzeyine indirgemesi, ilk mağara duvarı resimlerine kadar uzanıyor. Doğa bir kaostur elbette. Kaosun resim düzleminde var olması ise sanatçının o kaosu kendine göre bir kosmosa, yani bir düzene dönüştürmesidir. Aslında hiçbir sanatçı, yapıtlarında salt kaosun peşine düşse de bunu başaramaz, çünkü kaosun resmedilmesi demek, her defasında ona bir biçim ve anlam yükleyecek ve farklı kosmosları zorunlu kılacaktır.
Cenk Macar’ın resimleri, kendi metninde açıkladığı üzere belleğini de çalışma sürecine katarak ortaya çıkıyor. Genel olarak düşündüğümüzde, kendi içinde bir kaos olan bellek, art arda gelen kosmoslar yaratır. Yani bellek her koşulda, önceden yaşanılan karmaşık durumları yeniden düzenler. Bu iradeye bağlı değildir, kendiliğinden olur. O halde belleği kullanan resim de doğanın kaosu gibi işlemeye başlasa da her zaman yeni kosmoslara yönelecektir.
Sanatçının, malzemeleri yapıbozuma uğratmasına gelince: Doğa denilen şey artık, atık nesneler ile birleşmeye başlıyor. Doğal şeyler ve atıklar, giderek bir daha ayrılamayacak biçimde kaynaşıyor ve doğanın yapısı bozuluyor. Bellek de bundan böyle doğayı bu atık nesneler ile birleştirecek ve bozulmuş doğayı yeni kosmoslara dönüştürmeye çalışacaktır. Fakat bu artık ne doğanın kaosu ne de sanatçının kosmosu olabilecektir. İşte Cenk Macar’ın işi de bu noktadan itibaren başlar. Onun resimleri mademki doğanın kaosundan yola çıkar ve kosmosa ulaşır, o halde bu doğal olmayan şeylerin yeniden saptanıp ayıklanması gerekir. Sonuçta söz konusu ayıklama işlemi saf doğanın değil, atık nesneler ile birlikte anılan bir “doğa yanılsaması”nın yapıbozumudur.
Sanatçı, “Self Portrait 1” adlı çalışmasını şu şekilde açıklıyor:
Ait olmadığım bir yerdeyim. Denizlere açılmam gerekiyor. Bir parçam toprağa gömülmüş vaziyette. Kıpırdayamıyorum, herkes benim gibi görünüyor fakat değil. Geceleri Zifiri karanlık oluyor buralar, ait hissettiğim yere geri dönmek istiyorum. Bir karanlıkla mücadele edeceksem bu mücadelenin de bana ait olduğunu hissetmek istiyorum. Okyanuslara açılmak istiyorum. Balıklara dokunmak, yıllar içinde dönüşebileceğim diğer gemileri görmek istiyorum. Fakat olmuyor, bu topraklarda ilerleyemiyorum, yardıma ihtiyacım var.
Bir zamanlar toprağa kök salmış bir ağaçtım. Yıllarca bulunduğum yerden uzaklaşmak istedim. Bir tekneye dönüştürdü hayallerim beni. Denizleri gördüm şafak vakitlerinde. Güneşe karşı yüzüyordum. Şimdi hiç bilmediğim bir coğrafyanın topraklarına yarı gömülü bir halde sabitlendim ve tekrar denizlere açılmak istiyorum.
Bir zamanlar var olduğum benliğimi geri istiyorum.
Cenk Macar Kimdir?
2002 yılında doğan sanatçı Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi/Resim BölümüÜçüncü Sınıf öğrencisi. Tekirdağ Konulu Baskı Resim Sergisi, Tekirdağ (2018), Kemerartı Buluşmaları, İzmir (2022), Artishere,İzmir 2022 Ekim Geçidi, İzmir (2022), Dokuz Eylül Üniversitesi Duvar Çalıştayı, İzmir (2022), Birlikte Projesi, İzmir (2023), Birlikte Projesi, Şırnak (2023), Zehra Çiçek Atölyesi Kolaj Çalıştayı, İzmir, (2024), Unutuşun Kıyısında (Solo) (2024), OverAll (2024) adlı sergilere katıldı.