Aysu AltaşKÖŞE YAZILARIRESİMSANATTAN

‘Sanayi-i Nefise’den mezun ilk müslüman kadın ressam ‘Belkıs Mustafa’ – Aysu Altaş yazdı…

Ülkemizin resme verdiği önemini en iyi anlatanlardan biri Sanayi-i Nefise Mektebi‘dir (‘Akademi’ diye bilinir; bugünkü ‘Mimar Sinan Üniversitesi‘) kuşkusuz. Yaşam öyküsünü anlatmaya çalışacağım kadın ressamımız Belkıs MustafaSanayi-i Nefiseli olmasının yanında okulun 3. kadın öğrencisi ve verdiği ilk kadın mezunlardan biridir. Erkek kardeşi Asım Mutlu‘nun yazdıklarını referans alınca, Belkıs‘ın resme aşık, çalışkan ve disiplinli bir ressam, her daim çizime hazır bir şekilde dolaşan kararlı bir kadın olduğunu söyleyebiliriz.

Mustafa Bey ile Fatma Hanım‘ın beş çocuğundan ikincisi olarak 1896 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Belkıs, ‘Mustafa‘ soyadını babasının adından aldı. Esas soyadı ‘Mutlu‘dur. Küçük yaşta annesinden piyano öğrenen Belkıs, belli bir sanat görüşü olan ailesi sayesinde ortaokul bittikten sonra eğitimini Sanayi-i Nefise‘de devam ettirdi. 1882’de açılan ve yalnızca erkek öğrencileri okutan Sanayi-i Nefise, 1914’te karma eğitime geçti ve dolayısıyla Belkıs da ilk kız öğrencilerden biri (3. öğrenci) oldu.

Daha sonraları günlüğüne yazdığına göre peyzaj, anatomi, tarih, natürmort, perspektif ve motif eğitimleri verilen Resim Bölümü’nden 1917’de mezun olan Belkıs, aynı yıl devletten aldığı bursla Almanya’da Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi. 1921’e kadar burada eğitim gören Belkıs, Türkiye’ye döndükten 3 sene sonra, 1924 yılında yeniden Almanya’ya gitti. Bu sefer Alman ressam Lovis Corinth‘in atölyesine girdi. Corinth‘in sanatı, Belkıs üzerinde etkili oldu ve resme bakışı usta ressam sayesinde başka başka şekiller aldı.

Kendinden 10 yaş büyük hocası Mihri Müşfik Hanım (füzen ve kömür kalem çalışmaları) ve Ali Sami Boyar‘dan aldığı derslerle resim bilgisini pekiştiren Belkıs‘ın bu dersleri Zeynep Hanım Konağı’nda oluyordu. Gülhane Parkı ve Üsküdar’da polisten izin alarak resim yapan Belkıs, bir ressam için en önemli deneyimlerden biri olan açık hava çalışmalarıyla yeteneğini geliştirdi. Bu gelişimi Heybeliada, Büyükada, farklı yer ve açılardan Boğaz peyzajlarında görebilirsiniz. Sürekli yanında taşıdığı desen defterine resmini geliştirmek açısından mühim gördüğü desen ve nesneleri çizen ressamımız, meyve ve çiçek natürmortlarıyla görsel yeteneğinin ne denli ilerlemiş olduğunu gösterir.

İlk resim sergisini 1922 senesinde Galatasaray Sergisi dahilinde iki ressam arkadaşıyla beraber açan Belkıs Mustafa‘nın ilk kişisel sergisi, ölümünden 62 yıl sonra; 1987 senesinde açıldı. Eserlerine imza atmayan, sebebi sorulduğundaysa En güzel işimi yaptığımda muhakkak imzalayacağım şeklinde mükemmeliyetçiliğe çıkan bir kelam eden Belkıs Hanım29 Ocak 1925 tarihinde son nefesini verdi. Henüz 29 yaşındaydı ve son günlerini Berlin’de geçirdi. 100’e yakın yağlıboya, onlarca suluboya, guaş, karakalem, gravür ve desen çalışması bulunan Belkıs Hanım‘ın mezarı Berlin’deki Tempelfoh Türk Şehitliği’ndedir.

Aysu Altaş

Başa dön tuşu