‘Sevdican’ oyunu, yazarı Nezihe Meriç’in (1925-2009) vefatının 10. yıldönümünde Rint Tiyatro tarafından sahnelenecek.
Cumhuriyet Türkiye’sinin ilk çağdaş kadın öykücülerinden Nezihe Meriç‘in ‘Sevdican’ oyunu yıllar sonra tekrar sahneleniyor. Türk tiyatrosunun emektarlarından ve önemli oyuncularından devlet sanatçısı Dilek Türker tarafından Nezihe Meriç’e yazdırılan ve yurtdışında iki dilde uzun yıllar oynanan ilk oyun da olan, müziklerini Cem Karaca‘nın yaptığı ‘Sevdican’ yıllar sonra genç tiyatrocuların kurduğu Rint Tiyatro tarafından Kasım 2019’dan itibaren İstanbul ve Anadolu’nun belirli şehirlerinde sezon boyu oynanacak.
Nezihe Meriç’in “Daha sonra bir oyun, Sevdican. Köyden kente, kentten yurtdışına başlayan büyük göç, beni hep heyecanlandırmış, hep ilgi alanımın içinde kalmıştır. Sevdican, bir Alman tiyatrosu tarafından kabul edilip repertuvara alınınca, heyecandan bacağım tutuldu. Dedim ya, yapım böyle. Aşırı heyecanlı bir yapı. Uzun zaman bacak ağrılarıyla yaşadım. Ağrıdan ağlayarak. Teşhis konulamadı, ne olduğu anlaşılamadı. Oyun başladı, ağrı bitti. Sevdican, altı yıl Almanya’da turne yaptı. Bizim oyuncularımızdan –yazarlarımızdan da- kaç kişi okumuştur acaba? İşin bu yönü de var. Gönül kırıcı, köpük kesici” sözlerini hiç unutmadıklarını belirten Rint Tiyatro’nun kurucusu Polat Yıldız, yazarın vefatının 10. yıldönümünde bu oyunu sergilemeyi bir görev edindiklerini söyledi. Yıldız, bu vesileyle sanatçı Dilek Türker ile görüştüklerini kendisinden hem oyun ile ilgili bilgiler hem de sanatçının desteğini aldıklarını da sözlerine ekledi.
Polat Yıldız’ın metni yeniden düzenleyerek yapımcılığını üstlendiği “Sevdican” oyununu, ilk kez bir Türk yönetmen olarak Tufan Afşar yönetecek.
Sevdican oyununun ilk temsili Kasım 2019’da İstanbul’da gerçekleşecek.
Rint Tiyatro yine vefatının 10. Yıldönümünde, Nezihe Meriç’in 1962 TDK Roman Ödüllü romanı Korsan Çıkmazı’nı sahneye uyarlayıp, 1 Şubat 2019 itibariyle oynayarak, bu oyun ile 7. Ekin Yazın Dostları Tiyatro Ödülleri’nde “Genç Yetenek” ödülü kazandı.
NEZİHE MERİÇ Kimdir?
1925 yılında Gemlik’te doğdu. Türkiye’nin ilk çağdaş kadın yazarlarından biridir. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ndeki öğrenimini ve yine aynı üniversitedeki Felsefe öğrenimini de sağlık sebeplerinden dolayı yarıda bırakmıştır. Bir süre Heybeliada İlkokulu’nda müzik öğretmenliği yapmış ve eşi Salim Şengil’in sahibi olduğu Dost dergi ve Dost Yayınları’nı yönetmiştir. Kadın ve çocuk sorunlarıyla ilgili çalışmalarıyla tanınan yazarın öyküleri Amerika, Almanya, Fransa ve Rusya’da yayınlanan çeşitli öykü antolojilerinde yer almıştır. Öyküleriyle birçok ödül alan yazar, gördüğü kanser tedavisinden sonra 18 Ağustos 2009 tarihinde hayatını kaybetmiştir.
Sevdican Oyunu Hakkında
“Sevdican oyunu “Bu dünya nedir? Yaşamanın anlamı nedir? Ben kimim? Neyim? İnsanlara, mutluluk denen şeye nasıl bakmalıyım? Yaşadığım bu toplumun içinde, bu dünyada kendime nasıl bir anlam kurabilirim?” diye düşünen bir kadının, düşünüp dururken kurguladığı düşsel bir serüvendir. Düşüncesi, insanlar, yaşamak, mutlu olmak vb. üzerine gelişirken, bir yerde, göç olgusu çevresinde odaklanmıştır. Oyunda birkaç kadın sergilenmekteyse de, aslında tek bir kadının oyunudur bu.
Oyun, 1984 yılında Almanya’nın Vestfalya Eyalet Tiyatrosu tarafından sahnelenmiş, dünya galası Hamm-Leverkusen-Remscheid Belediyeleri ile Wuppertal ve Gutersloh Kentleri Kültür Sekreterliklerinin ortak etkinliği olarak Hamm kentinde yapılmıştır. 1985 yılında İstanbul Festivaline katılmış, 7 oyun oynamıştır. Oyun, 1988’e kadar Almanya’nın çeşitli kentlerinde turne yapmıştır.”
Sevdican, Dilek Türker tarafından yurtdışında(Almanya), iki dilde (Türkçe ve Almanca) oynanan ilk oyunumuzdur. 7 yıl boyunca Almanya’da ve Almanca konuşulan ülkelere (İsviçre, Avusturya…) turne yaparak oynamıştır.
Sevican’da ben insanı anlattım. Çaresiz, ezilmiş, yaşamını sürdürmek için ilk ve en önemli gereksiminin, ekmeğinin peşine düşmüş insanı ve onu gözleyen, onun acısını duyan insanı. Burada konu evrenselleşir. Ha Yugoslav işçisi, ha Türk, ha İspanyol olmuş. Yaşıyorsunuz.
(Nezihe Meriç, 1985)
SEVDİCAN OYUN KÜNYESİ
YAZAR: Nezihe MERİÇ
METİN DÜZENLEME – PROJE TASARIM: Polat YILDIZ
YÖNETMEN: Tufan AFŞAR
KOREOGRAF: Gamze TOPER
OYUNCULAR: Irmak KAZIMOĞLU, Açelya DADALI, Hande ACAREL
ASİSTAN: Asya ÖZKÖK
SEVDİCAN
Sevdican, Türkiye’nin ilk çağdaş kadın yazarlarından Nezihe Meriç’in tek kadın üzerine kurulmuş bir oyunudur. 2019 yılındaki oyunda, üç kadın oyuncu tarafından yazgıları Federal Almanya’nın Türkiye’den işçi getirmeye başlamasıyla belirlenen altı ayrı kadın canlandırılmaktadır.
KARAKTERLER
- SEVDİCAN
Oyunun eksen karakteridir. Sevdican, alışkanlıkların gücü altında ezilmek istemeyen, bilgili ve bilinçli bir kadındır. İçindeki en büyük tutku: İnsanlar için, insanlarla birlikte “Ne yapmalı da dünyayı güzelleştirmeli?” sorusuna cevap bulmaktır.
- İREP ANA
Çok yaşlı bir kadındır. Anadolu’nun ırak dağlarından birinde yaşamaktadır. Çocukları kendisini bırakıp aşağılandıkları bir gurbet iline gitmiştir. Onları tekrar ocak ateşinin başında, tarlasında görmek isteyen yaşlı ananın ağıtlarını çocukları duyabilmekte, anlayabilmekte midir acaba?
- AYŞE
Eşinden boşanmış bu kadın işçi, bavullarını toplamış, düşünmektedir. Türkiye’ye dönmek zorundadır. Çocuklarına bakan annesi ölmüştür. Kocasından nasıl ayrıldığını ve Almanya’ya giderek kendisini nasıl kurtardığını anımsamaktadır. Ancak artık dönmek zorundadır. Dönebilecek midir?
- NEŞE
Alman toplumuna kaynamış olan bu kadın, Alman Hans ile evlidir. Kendisi ve eşi rahat içinde yaşamaktadır. Sürekli Türk-Alman/Türkiye-Almanya karşılaştırması yapmakta ve daima Almanya’yı daha ileri ve daha güzel bulmaktadır. Türk işçiler sorunu, kendilerini pek sinirlendirmektedir. İleri, gelişmiş Alman ulusu neden şu sorunu kestirip atamamaktadır?
- BİNAY
İstanbul’un zengin kadınlarından biridir. 40 yaşlarında olan bu kadın bu günlere pek zorlanarak gelmiştir. Genç yaşlarda zorlandığı evlilikten kaçarak kurtulmuştur. Önünde iki seçenek vardır: Almanya’da cici, küçük bir işçi olmak ya da Türkiye’de lüks içinde yaşayan zengin erkeklerin metresi olmak. Hangi seçeneğe karar vermeliydi?
- FAZİLET
“Almanya’daki Türk kadın işçilerinin sonu ne oldu?” diye sorulabilir belki. Fazilet’e kulak verirseniz, mezar taşına “Koştu, savaştı, kazandı.” yazılmalıdır. Kocası öldükten sonra emekli maaşı peşinden koşmuş, bir iş bulabilmek için savaşmış ve hatta uzaklardaki Almanya’ya gitmekten kaçınmamıştır. Bedenen tükenmiş olmakla birlikte yurduna mutlu dönmüştür. Yaşadığı burjuva çevresi onu Almanya’da işçi olmakla küçümsemektedir. Bu şekilde küçültülmesine göz yummalı mıdır? Hele artık kazanmış bir kişi olarak…
SEVDİCAN EKİBİ
METNİ DÜZENLEYEN – UYARLAYAN – PROJE
Polat YILDIZ: Rint Tiyatro’nun kurucusudur. Giresun doğumludur. Halen Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği bölümünde lisans eğitimine devam etmektedir.
YÖNETMEN
Tufan AFŞAR: Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü mezunudur. Kadir Has Üniversitesi Film ve Drama Bölümü’nde yüksek lisansını tamamlamıştır. Tiyatro Nok isimli tiyatro ekibini kurmuş ve bu ekiple oyuncu ve yönetmen olarak oyunlar çıkarmıştır: Mecburiyet, Deli Kadın Hikâyeleri, Geriye Ne Kaldıysa vd.
OYUNCULAR
Irmak KAZIMOĞLU: İzmir doğumlu. Yeditepe Üniversitesi, Tiyatro bölümü mezunudur. Rint Tiyatro’nun ilk oyunu “Korsan Çıkmazı”nda “Berni” karakterine can vermektedir. Bu oyun ile “Genç Yetenek” ödülü kazanmıştır.
Hande ACAREL: Kadir Has Üniversitesi Film ve Drama Bölümü mezunudur. Tiyatro NOK bünyesinde Tufan AFŞAR yönetmenliğinde “Deli Kadın Hikâyeleri” oyununda rol almıştır.
Açelya DADALI: Aslen Kırşehirlidir. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü mezunudur.
ASİSTAN
Asya ÖZKÖK: Haliç Üniversitesi Tiyatro Bölümünde öğrenimine devam etmektedir.
RİNT TİYATRO HAKKINDA – Kuruluş Tarihi, Kurucu ve Manifesto
Rint Tiyatro, 2018’de Polat YILDIZ tarafından İstanbul’da kurulan bağımsız ve profesyonel bir tiyatro topluluğudur.
“Farsça bir kelime olan rint, görünüşe önem vermeyen, kurallardan uzak, bütün varlığı kendi iç dünyasına göre değerlendiren, gönül gözüyle gören, hoşgörülü, gönül ehli kimse demektir.”
Uyarlama metinler ağırlıkta olmak üzere, kendi (özgün) metinlerini de oluşturarak sahneleyen Rint Tiyatro, (tiyatroda) anlatımı ve üslûbu esas alır. Sahnelediği veya sahnelemek istediği oyunlar, düşünülmüş, üzerine yoğunlaşarak uzunca bir süre çalışılmış ve bunun sonucunda ortaya çıkmış kolektif ürünlerdir. Süreç içinde, Rint Tiyatro kendi ifade biçimlerini, yorumlarını önerir ve dener.
Harika, bu kez izleyeceğim mutlaka
Gençleri tebrik ediyorum