KÖŞE YAZILARIMine Bora Diri

Çok Yönlü Bir Sanatçı ve Akademisyen; Melis Boyacı – Mine Bora Diri yazdı…

Yazılarım ağırlıkla kültürel miras ve kent üzerine ama bu platformda çok beğendiğim sanatçı profillerini zaman zaman kaleme alıyorum. Melis Boyacı, gerçekten farklı özellikleri bünyesinde harmanlamış, üreten, eğiten ve ilham veren bir sanatçı portresi çiziyor. 4 Ekim’de İzmir Alsancak Art Shop Sanat Galerisi’nde Kent Söylemleri: Fraktal Karşılaşmalar adlı sergisini görücüye çıkarıyor. Ardından da 11 Ekim’de Alsancak’taki sergisinin sona erişiyle birlikte 10 Ekim’de Kuşadası İbramaki Sanat Galerisi’nde, yine Kent Söylemleri adıyla sergisinin devamını gerçekleştiriyor. Sergi 15 Ekim’e kadar devam edecek.

Sergilerin içerik ve konseptine bakacak olursak, Kent Söylemleri Serisi’nde sanatçının ifade ettiği şekilde; kaos teorisi holografik evreni önerdiğinde aslında, dünya tarihindeki kadim filozofların yaşam üzerine tavsiyelerine benzer bir tanımı insanlara sunuyorlar. Her şeyin, her olayın birbirine bağlı olduğu ve bütün olduğu bir evren ve yaşam. Bunu sanatsal açıdan da en güzel dile getirenlerden birisi Virgina Woolf.  Woolf gerçek dünyanın realitesinin arkasında tüm dünyanın bir sanat eseri olduğu, bizim de bu sanat eserinin bir parçası olduğumuz ve insanoğlunun birbiri ile ilişki içine girdiği bir model yattığını vurgular. Ve devam eder: ‘Hamlet ya da Beethoven’ın bir kuarteti bizim dünya dediğimiz sonsuz uçsuz bucaksız bütünün hakikatidir. Fakat aslında ne Shakespeare vardır ne de Beethoven; kesin olarak ve vurgulamam gerekirse Tanrı da yoktur; bizler insanlar kelimeleriz, müziğiz; biz kendinde bir mevcudiyetiz.’

Aslında sanatçının da ‘Kent Söylemleri’ serisi ile vurgulamak ve izleyiciye taşımak istediği tam da bu mevcudiyet hali. Hayat, tıpkı doğada olduğu gibi her şeyin hassas bir şekilde diğer olgulara bağlı olduğu kaotik bir denge içinde. Durgun, sabit anların yanında dalgalanmaları ve ani sıçrayışları içeren ve lineer olmayan bir akış halinde. Beklenmedik, planlanmamış durumlar içinde kendi dengesi ve bütünlüğünü koruyor. Evrendeki her şey ve her hareket bu bütünlüğün vazgeçilmez ama bir o kadar rastgele hallerinin yansıması. Günlük yaşamımızda karşılaştığımız her şey de aslında bu ‘rastgele’ ama bir o kadar ‘hassas’ bütünlüğü, dengeyi sürekli yeniler. Yaşamdaki her anın içindeki her olay, her karşılaşma hayatımızın gidişini etkilemektedir. Her birimiz her hareketimizle yaşamın var oluşunu ve akışını etkilemekteyiz. Sabah bize ‘günaydın’ diyen bakkal ya da gülümseyen bir çocuk ya da işe giderken geçirdiğimiz trafik kazası, gün içinde elbisemize sıçrayan çamur ya da kuşların cıvıltısı ya da güneşin parlaması, beklemediğimiz bir iyilik hepsi günümüzün her anını şekillendirir. Hatta etrafımızdaki insanların yaşadıkları ile geliştirdikleri tutumlar bile ilişkilerimizi etkilediği için, sanatçının görüşüyle yaşamda her şey kelebek etkisi gibi birbirine bağlı etkileşim içindedir. Bunu yansıtabilmek için ‘Kent Söylemleri’ serisi ile Boyacı, günlük yaşamın içinde değişik yerlerde ve anlarda çektiği fotoğrafları kaos hissi veren boyasal etkiler içinde bir araya getirme yolunu seçmiş. Karışık medya tekniği olarak adlandırabileceğimiz eserler, bir renk skalasına evrilirken estetik açıdan zengin bir o kadar da kentte sürekli var olan ve sözünü ettiğimiz kaos teorisi gibi içinde katmanlılık taşıyan, derinlikli bir forma dönüşmüş. Bununla birlikte sanatçı, bir önceki solo sergisi “Kuantum Bir” de de eski bilginlerin kuramlarında söz edilen ve kuantum teorisiyle yeniden gündeme gelen maddenin olmadığı gerçeğinden yola çıkıyor. Görülüyor ki, bu sergi özelinde de buna referans veriyor, yalnız ‘Kent Söylemleri’nde işler biraz daha insan odaklı yer bulmuş durumda. Bir oluş vaziyeti, devinim ve temelde dönüşüm insana ve kent bilincine vurgu yapıyor.

Melis Boyacı, Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Kuram ve Eleştiri bölümünde yüksek lisansını yapmış. Bu dönemde zaman kısıtlılığından dolayı sanatla pratik anlamda uğraşma olanağı olmayan sanatçı, daha çok dergilerde yazılar yazmış ve katalog yazılarını kaleme almış. Beral Medra ve Türkiye’de küratörlük olgusu üzerine yüksek lisansını tamamlayan sanatçı, 2019 yılında Anadolu Üniversitesi Resim Bölümü’nde İnteraktif Sanat ve Oyun ilişkisine eğilerek doktorasını tamamlamıştır. Boyacı’nın makaleleri Rh+, Sanatçının Atölyesi gibi farklı dergilerde yayınlandı. 2009 yılından itibaren farklı üniversitelerde öğretim görevliliği yapan ve şimdi doçentlik unvanına hak kazanan Boyacı, bağımsız sanatçı olarak çalışmalarına İstanbul’da devam etmektedir. Sanatçının çalışmaları tual gibi geleneksel medyum ile dijital medyayı birleştirdiği resim ve enstalasyonlardan oluşmaktadır. Çalışmalarını yaparken felsefe, eski Yunan Mitolojisi ve kuantum fiziği üzerine yaptığı araştırmalardan beslenerek ‘evren’, ‘varlık’, ‘var oluş’, ‘hakikat’ ve ‘gerçeklik’ kavramlarını sorunsallaştırmaktadır. İzmir’de doğup büyüyen Boyacı, kentin coğrafi ve kültürel katmanlılığının yaşayan kişileri beslediğini düşünüyor. Bu zengin Ege topraklarının aurası ve birikiminin iliklerine kadar işlediğini ve kendini kültür sanatla açığa çıkardığından söz ediyor. İzmir tarihsel bir liman şehri, ticaret merkezi ve kültürel birçok zenginliğe sahip. Özellikle son dönemde hem ekonomik hem kültürel birçok faaliyet yürütülüyor; aktif olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, sivil ve özel insiyatiflerle bu süreç destekleniyor. Bitirirken Boyacı’nın sanatı kavramsal olarak nasıl gördüğüyle ilgili yazıyı da buraya ekliyorum. İyi okumalar!

Mine Bora Diri
Kültür Yönetimi Danışmanı / Gazeteci Yazar

Çanakkale Arkeolojik Kazıları - Mine Bora Diri yazdı... 16

Sanat bizimle hiçlik arasına girer… Boya tuvalle hiçlik arasına girer… Ve sanat hakiki olanı içinde barındırır, hesaplaşması da ona dairdir…  Ve sanat ölümü çağırır, ölümsüzlüğe atıfta bulunur… Ve biz günlük varlıkların hiçlikle- her şeyle- logosla hesaplaştığımız anlıktır.

Ve bu nedenle tuvalin yüzeyi, içine kapalı, mekansal bir yüzey değil, aksine boyayı taşıyan bir yüzeydir. Gerçeği arayan ressamın sürecini yansıtan bir taşıyıcı yüzeydir. Mekanı aşan bir zaman sorunu; geçmiş ve geleceğin şimdiye teslimiyeti sürecinin temsil edildiği bir süreç…Sanat, bu nedenle içinden dışarı doğru bir enerji taşır. Hem içeriye doğru-içkin hem de dışarıya doğru bir keşif barındırır. Yaşamı dönüştüren bir enerji yayar kaçınılmaz olarak. Belki şu ana kadar söylediklerimle mistik tarafından ele alıyormuşum gibi gelebilir. Belki mistik olan gerçeği daha içinde barındırıyordur… Şöyle de diyebiliriz, sanat ister tuval resmi ister heykel ya da enstalasyon hiç fark etmez bir gelecek tasarısı taşır her zaman. Sanatsal bir kaygı ya da düşünsel –evrensel ya da kişisel- bir kaygıdır sanatçıyı harekete geçiren. Önlenemezdir; içinizden taşıyordur ve gerçeğe dönüşmek için sizi zorlar. İçinde yanan bir ateş olarak seni zorlar. Bu en basitinden bir natürmort resminde ya da manzarada da bile böyledir. Bu nedenle de ister istemez dönüştürücü bir etki barındırır. Küçük de olsa kendi gelecek tasarını yaşama dönüştürdüğün, yaşamla buluşturduğun alandır. Her çağ kendi tinselliğini ve buna bağlı tasarımını ve formlarını kendi içinden çıkarır. Sanat bu tasarının en dolaysız ve içten çıkabileceği alan olarak varlığını korur her zaman. Özellikle günümüzde hem sanatsal hem felsefi bütünleşik bir itici güçle sanat yapmak zorundasınız gibi geliyor bana…şu ana kadar yaptığım tüm resimler ve enstalasyonlar bir araya giriş…çünkü bunu hep dile getiriyorum…benim çocuklukta hissettiğim evrenle bir olma halini, resimlerimde enstalasyonlarda hep bu his üzerinden çeşitlenen konularla vermeye çalışıyorum…yaşamdaki tüm karmaşıklığa, kaosa, ayrımlara, ayrılığa karşı o birliği, bir olma halini hissettirmeye çalışıyorum. Mikro kozmos ile makro kozmos arasındaki birlik üzerinde duruyorum aslında en başından beri… Lisede fen matematik mezunu olmamın çok etkisi var. Kuantum fiziği ile tasavvuf arasında sürekli bağ kuruyorum, antik çağ filozoflarına kadar gidiyor bu bağ. Onlar da bu birlikten bahseder. Hep bunlardan beslenerek farklı şekillerde o önemsediğim birlik halini yansıtmaya çalışıyorum.

-Melis Boyacı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu