Korkut AkınKÖŞE YAZILARI

Bir Rönesans adamı “Avni Lifij” – Korkut Akın yazdı…

Çok yönlülüktür sanatçı olmak. Hayata değişik açılardan bakmayı bilmektir. Her baktığında da o farklılığı gösterebilmek, bir şeyler kazandırabilmektir. Tabii, sanatçı bunları sadece kendi alanında değil ulaşabildiği her yoldan her yöntemle insanlara ulaştırabilmeyi de hedefler.

Avni Lifij, kısa yaşamına çok şey sığdıran, günümüz ressamlarının da feyz aldığı bir sanatçı. Her şeyin ötesinde önemli bir “deniz feneri”, hepimiz için.

Sanat savaşı yener!

Avni Lifij’in resmine dalmadan kitabın özünü oluşturan sanat yazılarını anlatmalıyım, ama resmini seven ve etkilenen biri olarak önceliği ister istemez resim alıyor. Cumhuriyetin ilk resim sergisine katıldığı gibi Hakimiyet-i Milliye’de yazdığı yazılarda da önemli bir hususu işaret eder: “…Bu demektir ki biz yalnız çelik ve ateşle anlaşır, halleşir, yalnız bu iki öldürücü kuvvetle iş görür, mevcudiyetini ispat eder adamlar değiliz…” Bu cümleler aradan geçen bunca zamanda anlam ve önemini yitirmediğini gösterdiği gibi, bir arpa boyu yol bile gidemediğimizin de kanıtı, bugünden bakınca. “Müzeleri, galerileri bulunmayan diyarlarda sanayi-i nefise an’anesiz, köksüz, şahsiyetsiz, renksiz kalmaya mahkûmdur, çünkü soysuzdur” diyor bir başka yazısında.

Avni Lifij, Sanat Yazıları, Hazırlayan: Ömer Faruk Şerifoğlu, Kırmızı Kedi Yayınevi Ekim 2019, 371 s.

Ömer Faruk Şerifoğlu’nun hazırladığı “Sanat Yazıları” sanat üzerine ilginç, ama bir o kadar da geniş çerçeveli yazılarını bir araya getiren önemli bir başvuru kitabı. Avni Lifij’in resim ve sanat üzerinden kente, kentliliğe, gelişmeye yönelik düşüncelerini de okuyoruz.

Restorasyon…

Bin yıllık bir caminin restorasyon adı altında nasıl bozulduğunun haberi vardı geçenlerde… Avni Lifij, Ayasofya için, “Muhtelif nokta-i nazarlardan yeryüzünde yegâne kalan bu eski binanın senasına (övgüsüne) benim dilim dönmez” diyerek “Sanat Âleminde Beynelmilel ve Mühim Bir Mesele” yazısıyla 1927’de yol gösteriyor. Uzmanlarla konuştuğunu, onlardan gelen mektuplardan da alıntılarla, bugün yapılanların tarihi yapıları yok ettiğini anlatıyor. “Sanat Yazıları”nın sadece bir çevrede kalmamasının, etkili, yetkili herkesin okuması gerektiğinin bir göstergesi, bana göre.

Dilin gelişimi…

Kırmızı Kedi Yayınları arasından Sakıp Sabancı Müzesi katkılarıyla çıkan kitapta dilin değişimini de izliyoruz. Avni Lifij, döneminin dilini kullanıyor, ama birçok sözcük bugün artık hemen hiç kullanılmadığı gibi bilinmiyor bile. Yayıncı kuruluş ve kitabı hazırlayan Şerifoğlu, çok yerinde bir kararla eski sözcüklerin altına bugünkü anlamlarını yazmış. Belki satır araları biraz geniş (kolay okunurluğu da bir diğer kazanç), ama o sözcüğü bulmak için ne sayfa çevirmenize gerek var ne de dipnot şeklinde küçük puntolarla alt alta sıralanmış sözcüklerin arasında ‘acaba hangisiydi’ düşüncesiyle yazıdan kopmuyorsunuz. Okuru düşünen bu yöntem için ayrıca bir teşekkürü hak ediyorlar.

Çağının yenisi…

Sanat ile ekonominin ayrılmaz bir bütün oluşturduğunu yazmış Lifij, 1927’de… Katma değeri arttıracak ürünlerin gerekliliğini belirtmiş, altını çizerek. Eğitime de değinmiş aynı yazıda. Bugün sadece yüksekokullarda değil, ilköğretim ve lise düzeyinde bile yaşanan sorunların çözümünü göstermiş.

Özellikle batıl itikatlar üzerinden bağnazlığı da eleştiren yazılarının hepimize yeni bir ufuk açacağı da kesin, yine bana göre.

Korkut Akın 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu