SANATTANSİNEMA

‘Sevgi Emektir’ Davası Yeniden Görülecek

Yargıtay, ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ filminin ‘Sevgi emektir’ sloganının, bir reklamda izinsiz kullanıldığı gerekçesiyle açılan davayı reddeden istinaf mahkemesinin kararı bozuldu.
Oy birliğiyle alınan kararla, dava dosyası yeniden görülecek.

Türk sinemasının başyapıtlarından, Kırgız yazar Cengiz Aytmatov‘un romanından uyarlanan “Selvi Boylum Al Yazmalım” filminin senaristi Ali Özgentürk‘ün, filmin özdeyişi haline gelen “Sevgi emektir” sözünün bir bankanın reklam filminde izinsiz kullanıldığı iddiasıyla açtığı dava yeniden görülecek.

Film, “Sevgi emektir” Sözü Üzerine İnşa Edildi

Yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın yaptığı, başrollerinde Kadir İnanır ve Türkan Şoray’ın oynadığı 1977 yapımı “Selvi Boylum Al Yazmalım” filminde geçen “Sevgi emektir” sözü, Türkan Şoray’ın ses ve görüntüsü ile bir bankanın reklam filminde kullanıldı. Filmin senaristi Ali Özgentürk ise filmdeki “Sevgi emektir” sözünün reklamda izinsiz kullanıldığı gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat istemiyle banka aleyhine 2012’de dava açtı. Dava dilekçesinde, filmin senaryosunun “Sevgi emektir” sloganı üzerine inşa edildiği, filmde sevgi ve sevginin büyük emek gerektirdiği temasının işlendiği belirtildi.

“Selvi Boylum Al Yazmalım” senaryosunun Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca işleme eser olduğu belirtilen dilekçede, senaryonun “Kırmızı Eşarp” isimli eserden esinlenilerek oluşturulduğu aktarıldı. Davalı bankanın, film diyaloğunu hiçbir izin veya onay almaksızın kendi reklam filminde kullandığının ifade edildiği dilekçede, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunuldu.

Çin Masalına Dayanıyor

Davalı banka avukatının sunduğu dilekçede ise “bankanın, mali hak sahibi olan kişilere gerekli ödemeleri yaparak kullanım haklarını hukuka uygun olarak satın aldığı, film senaryosunun özgün ve tamamen senarist tarafından yaratılmış bir hikaye olmadığı, hikaye aslının bir Çin masalına dayandığı, ünlü edebiyatçı Cengiz Aytmatov’un bu Çin masalından esinlenerek hikayeyi kaleme aldığı, esas itibarıyla kökünün anonim sayılabilecek bir masala dayandığı” anlatıldı. Dilekçede, senaryoda geçen bir cümle üzerinde davacının hak sahipliği iddia etmesinin hakkaniyete aykırı olduğu ileri sürülerek, eserin yapım yılının 1995 öncesi olduğu, bu nedenle film üzerindeki tüm hakların yapımcıya ait bulunduğu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi istendi.

Ali Özgentürk’ün Açtığı Dava Reddedilmişti

İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, Ali Özgentürk’ün açtığı davayı reddetti. Kararda, “film görüntülerinin davalı bankanın reklam filminde kullanılabilmesi için yapımcı firmadan yazılı izin alındığı, senaryonun romandan uyarlandığı, senaryo üzerinde davacının hak iddiasında bulunabileceği tek konunun senaryoya katkısı olabileceği” belirtildi. Ali Özgertürk’ün avukatı, kararı istinaf mahkemesine taşıdı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi de istinaf istemini esastan reddetti. Kararın, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay 11. Hukuk Dairesine geldi. Daire, temyiz istemini kabul ederek, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararını bozdu.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin gerekçesinde, ilk derece mahkemesince, “sinema filminin 1995 yılından önce çekildiğinden yapımcısının eser sahibi sayılacağı, davacının eserde mali bir hakkının bulunmayacağı, ayrıca dosya içinde bulunan mali hak devir belgesine göre de davacının mali haklarını hukuka uygun olarak devrettiğinin anlaşıldığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği belirtildi. Dairenin oy birliğiyle aldığı karar gereği dava dosyası, yeniden görülmek üzere bölge adliye mahkemesine gönderildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu