Okumak için kitap önerilerinde bulunduğumuz ‘Ne Okuyalım, Neden Okuyalım?’ köşemizde Mimar Kerim Kürkçü’den 5 kitap önerisi aldık.
İşte Kerim Kürkçü’nün ”Ne Okuyalım, Neden Okuyalım?’ sorumuza verdiği cevaplar:
Karanlığın Sol Eli – Ursula K. Le Guin
Kerim Kürkçü:
“Başlangıçta yalnız buz ve güneş vardı..”
Orgota yaratılış mitosu böyle başlar.
Başlangıçta neyin var olduğu ve kendimize referans noktası olarak neyi aldığımız belirler ötekinin kim olduğunu.
Ursula K. Le Guin’in ötekine bakış açımızı sıkça sorgulattığı bir romanı Karanlığın Sol Eli.
Okudukça romanın kahramanı gibi şaşkınlığımızı gizleyemiyor ve kendimizi de sorgulamaya başlıyoruz.
Feminizme ve toplumsal cinsiyet eşitliğine çok doğru bir yerden bakıyor ve eleştiri getiriyor.
Bu yönüyle Ursula K. Le Guin çağımızın en önemli yazarlarından birisi.
Yeni Turan – Halide Edip Adıvar
Kerim Kürkçü:
Halide Edip Adıvar’ın 1912’de kaleme aldığı roman, yazınımızdaki ilk ütopya örneklerinden biri olması açısından önemlidir.
Ursula K. Le Guin gibi Halide Edip de bir kadın gözünden, bir kadının tasarımıyla içinde bulunduğu dönemin sorunlarına cevaplar arıyor.
Her ne kadar Ziya Gökalp ve Türkçülük akımının etkileri çok belirgin olsa da 20. Yüzyıl başında böylesine kuvvetli bir ütopyanın yazılması beni her okuduğumda tekrar tekrar aynı heyecanın içine sürüklüyor ve her seferinde yeni detaylar keşfediyorum.
Düzülke – Edwin A. Abbott
Kerim Kürkçü:
Düzülke’de üçüncü boyut yok.
Her şeyin iki boyutlu olduğu bir dünyada, yaşam ve algı nasıl olur; üçüncü boyut nasıl hayal edilir?
Abbott, okurun algıladığı dünyayı sorgulamasını ve sınırlarıyla ilgili şüphelere düşmesini sağlıyor.
Görünmez Kentler – Italo Calvino
Kerim Kürkçü:
Calvino şüphesiz en ilginç ve yaratıcı yazarlardan birisi
‘Görünmez Kentler’de anlatılan şehirler, hem kent üzerine düşünmemizi hem de kentte yaşam üzerine deneyimlerimizi sorgulamamızı sağlıyor.
Öte yandan bellek, hatıra, aktarım gibi kavramların da tarihsel bir süreç içerisinde nerede durduğunu irdelememize imkan veriyor.
Marko Polo’nun Kubilay Han’a anlattığı her kent farklı bir belleğin ürünüymüş hissi verirken ve metaforlar içerirken, okuru da sohbetin üçüncü bir eşliksi gibi kendi zihninde canlanan imgeleri ortaya koymaya zorluyor.
Hastalıksız Adam – Arnon Grunberg
Kerim Kürkçü:
Grunberg, kitaplarında, günümüzde tüm dünyada hızla kaybolan orta sınıf ve onun değerlerini irdeliyor.
Hastalıksız Adam’da mimarlık ve mimarlığın dönüştürme gücünü tartışmanın yanında, öteki, göçmen ve ev sahibi olma kavramlarını da irdeliyor.
Çarpıcı bir kurgu ile orta sınıfın sahiplendiği bir çok kavramı tersyüz ediyor. Ana karakterle özdeşleşmenin bir sonucu olarak yer yer hissedilen iç sıkıntısı, okurunun, kendi orta sınıf değerlerini sorgulaması için bir katalizör görevi görüyor.
