Sıradan Olanın Farklılığı: ‘Safa Büte’

Sıradan Olanın Farklılığı: ‘Safa Büte’
Sanatçı Safa Büte’nin Yaşadığı Şehir Niğde’yi Sanatla Bulaştırma Çabası ve Yerelden Uluslararası Sanat Dünyasına Uzanan Yolculuğu – Vecdi Uzun yazdı…

Sanatçının hakkında bilgi verilmesi, bilinirliğinin sağlanması ve sürekliliğinin koruması için zaman zaman basılı veya dijital gazete ve dergiler aracılığıyla sanat piyasasının bilgilendirilmesi gereklidir. Ben de bugüne kadar çok sayıda sanatçı ile söyleşiler yaptım, tanıtıcı yazılar yayınladım,   gençleri teşvik etmeye ve yerelde sesini duyuramayan ressamların sesini duyurmaya gayret ettim.

Genelde sanatçılar hakkında basın yoluyla veriler bilgilendirilmeler sürerken, yerelde ilgi gören ve çevresine katkı sağlayan, yerelde rutin bir eğitimci olmak yerine sanatın görünen yüzü olan, coşkuyla sanata katkı için yetersiz şartları zorlayan ve sanat eğitimciliği yanında sahip oldukları sanatçı kişiliklerine rağmen sanatçılar yanında arka plana itilen sanatçı ruhlu sanat eğitimcilerinin bu ülkede göz ardı edildiği düşüncesindeyim. Bu yazıyla temel amacım; kendi çabaları ile memleketi, yaşadığı coğrafyada bir sanatçı olarak yerel halka sanatı sevdirmek için kısıtlı imkânlarla olağan üstü gayret sarf eden ve yıllardır süren bir Uluslararası sanat etkinliğinin kurucusu ve uygulayıcısı olan sanatçı Safa Büte’yi sanatçılara örnek olması için tanıtmak istemekteyim.

Art Niğde International’u Safa Büte ile birlikte değerlendirmek gerekir. Anadolu’nun bir köşesinde yaşadığı coğrafyada halkı sanatla tanıştırmak için projenin arkasında sürekli duran Niğdeli ressam Safa Büte hakkında öncelikle bilgi vermek gerekir.

Safa Büte 1958 Niğde doğumludur. Ailece 1977 yılında Adana’ya taşınmışlar.  AÖF iş idaresi bölümü mezunu olup, Afşin Elbistan termik santralında teknik tercüman olarak ve İncirlik hava üssünde çalışmış.  2007 yılında Niğde’ye kesin dönüş yapmış. Resim sanatı ile ilgilenmesi ve yabancı dil bilmesi bu projenin uygulanmasında önemli kapı açmıştır.

Safa Büte çocukluk çağından itibaren sanatla ilgili olduğunu “Rahmetli annem bana; “oğlum seni doğururken az daha ölüyordum” demişti. Ben de ona; bir sanatçıyı dünyaya getirmek kolay değilmiş demek ki; deyip birlikte gülüşmüştük. Resim yapmaya, yürümeye henüz başlamıştım ki; duvarlara çizmeye başlamıştım. Evimizin taş duvarları çamurla sıvanıp, üzerleri beyaz kireçle badana yapılmıştı. Yattığım yer yatağından duvarlara, tavana bakıp, dökülen kirecin oluşturduğu şekillere bakarak hayallere dalardım. Onlarca, yüzlerce, farklı farklı figürler oluşurdu minicik hayal dünyamda. Daha sonraları, o dökülen sıva, boya parçacıklarına müdahale ederek farklı farklı figürler oluşturmaya başladığımı çok iyi hatırlıyorum.” Cümleleriyle ifade etmektedir.

Şu an çalışmalarını Niğde’de, yurt içi ve dışında sürdüren sanatçının; Amerika, İtalya (Porto Recanati Daimi Çağdaş Sanat Koleksiyonu), Finlandiya, Fas, Kanada, Romanya, Fransa, İspanya, Meksika, Hindistan, Güney Kore (The Haegeumgang Theme Museum) ve Türkiye’deki (Eczacıbaşı Koleksiyonu –İstanbul) gibi bazı özel koleksiyonlarda ve müzelerde yağlıboya ve kâğıt üzerine siyah mürekkep kullanarak yapmış olduğu kendine özgü detaylı çalışmalarının reprodüksiyonları ve orijinalleri yer almaktadır.

Sanatı Türkiye’nin en ücra köşelerine, köylerine, kasabalarına ulaştırmayı kendisine bir görev edinen Safa Büte; Eylül 2016 da Niğde’nin Yeşilburç köyünde “Çağdaş Dalga-1” adını verip gerçekleştirdiği, 17 ülkeden 42 sanatçının katılımını sağlayıp küratörlüğünü yaptığı resim sergisiyle bu projenin başlangıcını gerçekleştirmiştir. Çağdaş Dalga resim sergileri farklı köy ve kasabalarda devam edecektir. Gerçekleştirmek istediği diğer projeleri ise; Niğde’ye uluslararası bir çağdaş sanatlar müzesi ve sanat arşivi kazandırmak, Selçuklu Taş Sanatını canlandırmak ve Türk İslam sentezi resim çalışmaları yapmak…

Safa Büte’nin bugüne kadar sanat hayatında katıldığı sergiler ektedir. ( *)

Hakkındaki Yorumlar:

Amerikalı Sanat Tarihçisi ve Eleştirmen John T.Spike ( www. https://johntspike.com) 10 Aralık 2003, 4. Floransa Bienali‘nde Safa Büte hakkında aşağıdaki eleştirisini yapmıştır.

“Bu eserler bana; eskiden müzelerde, özel çekmece bölmelerinde saklanan kutsal resimleri hatırlattı. Bu tür resimler; bilgeler tarafından, artan bir saygıyla meditasyon yaparcasına üzerinde defalarca düşünülüp incelenebilecek türdedir ve bu çizimleri yapabilmek için inanılmaz seviyede bir ustalık gerekmektedir. Birbirine uyumlu binlerce zarif çizgi birleşerek figürleri meydana getirmiştir. Biraz daha yakından inceleyecek olursanız, her bir resmin, muhtemelen on binlerce çizgiden meydana geldiğini görebilirsiniz. Bu resimleri meydana getirebilmek için günler, aylar veya mantık sınırları ötesinde bir zaman miktarı gerekebilir ve en önemli yanlarından biri de; büyük bir ustalık ve incelikle çizilirken, bir tek hata bile yapılmamış olmasıdır. Bu resimlerde; tonlama ve çizgi değerlerinin, baştan sona hünerli bir şekilde kontrol altına alınıp, insanı aşırı derecede şaşırtan ve hayret ettiren bir ustalıkla uygulandığını göstermektedir. Çok istisna olan bu resimleri, tekrar bir daha inceleyeceğim.”

Lübnanlı Sanat eleştirmeni Fatiha Benmansour Bedran:

Fatiha Bedran Safa Büte hakkındaki görüşleri aşağıdadır.

“SAFA BUTE, çeşitli stiller sergilemiş ancak bunun ötesine geçerek artık kendi adını taşıyan avangart bir teknik yaratmış olan son derece yetenekli bir ressamdır: “Safa Bute Stili.” Zengin paletiyle ortaya çıkan eklektik dünya bize Dali’nin gerçeküstücülüğünü hatırlatıyor. Ancak Safa Bute’nin sanat eserlerinde dikkatimizi çeken şey büyüleyici mürekkep çizimleri. Bana göre, bunlar Louvres’da sergilenen Leonardo Da Vinci’nin defterlerindeki çizimlere çarpıcı bir şekilde benziyor: teknik, geometrik ve ölçüleri ve oranları kesin. Siyah, beyaz, gri ve aydınlıktan karanlıktan ve boşluklardan gelen kontrastlarla gölgelerle ifade edilmiş. Ve çizgilerin, eğrilerin ve noktaların sonsuzluğunun titiz kesinliğinden gözü uzaklaştıracak hiçbir renk yok. Yine de bir mühendisin titizliğini, gerçek bir ustalık gösterisini gösteren bu çizimler oldukça sanatsal, ilham verici ve ezoterik anlamlarla dolu. Bizi sanatçının iç dünyasına, bin yıllık medeniyetlerin beşiği olan sevgili Türkiye’sinin tarihine derinlemesine dalmış vizyon sahibi bir evrene tanıtıyorlar. Sanat Eleştirmeni ve tarihçi John T Spike tarafından “giderek artan bir saygıyla incelenip üzerinde düşünülmesi gereken kutsal eserler” olarak nitelendirilen açık varoluşsal ve ruhsal mesajlarla geliyorlar. Farklı dönemleri ve ilhamları kesen çok boyutlu türler! Ama tutarlı. Son tablo tamamen uyum. Evrenin üzerine ışık ışınları saçan ve akan değerli gözyaşının bir kavanoza toplandığı her yerde bulunan TANRI’NIN GÖZÜ önünde hayranlıkla duruyoruz. Ya da sanatçının dünyasının bir satranç tahtasının içinde aşırı bir hassasiyetle oluşturulduğu ANADOLU’NUN DOĞUŞU! Fayanslar ve kareler dikdörtgen çerçeveyi sınırlandırıyor ve bazen içeriye doğru taşabiliyor. Bazı insan figürleri, mozaiklerde ve tapınaklarda bulunan, insanlık tarihine uzanan antik anıtlara oyulmuş figürlere benziyor. Başları ve vücutları antik paralara basılmış tanrıça ve imparatorlara ait. Bir annenin rahminin koruyucu amniyotik sıvısında çekiliyor gibi görünüyorlar! Safa Büte’nin resimlerine gelince, onlar da RÜYALAR, güçlü renklerle ifade edilen rüya diyarlarının bir yansıması, baskın rengi tüm tonları ve gölgeleriyle bu gösterişli kırmızı. Ve burada yine kendi dünyasını, gezegenlerin ve galaksilerin, ateşin ve alevlerin doğumlarının vizyonlarını buluyoruz! Ve bir yaşam balesindeki küçük adamlar, yaratılışın ritminde ışığa doğru dönüyorlar.”

1998 ABD’deki ArtQuest’te öne çıkan sanatçı; 1999 20. Yüzyılın En Etkili Sanatçısı kategorisinde Time Dergisi çevrimiçi anketine aday gösterildiğini ifade eden Safa Büte konuyla ilgili aşağıdaki bilgileri iletmektedir.

”Time dergisinde çıkan bilgileri koymasak mı diyorum. O günlerde hatırlarsanız, Yaşar Nuri Öztürk, Mustafa Kemal Atatürk ve bir de benim adım vardı. Ancak sonraki yayınlarda Yaşar Nuri Öztürk, Mustafa Kemal Atatürk ve benim adım da listeden silindi. Nedenini bilmiyorum. O günkü aldığım ekran kopyalarında bütün isimler var. Ancak o kopyalara ulaşamadım.  İlk yayınlandığında ben de etkilendim ancak daha sonra silinmesinden dolayı bu bilgiyi hiç kullanmadım. Kopyaları bulursam yine size gönderirim.”

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Huriye Altuner; Sosyal, Beşeri ve Güncel Tartışmalar Dergisi’ndeki    “ İki Farklı Yaşam Öyküsü İle Niğdeli İki Sanatçı; Güler Akalan ve Safa Büte  “ başlıklı yazısında Safa Büte’yi detaylı olarak incelemiştir.

https://www.researchgate.net/publication/389720505_SOSYAL_BESERI_ve_IDARI_BILIMLERDE_GUNCEL_TARTISMALAR_2

Bu makalenin  içinde Safa Büte’nin sanatı detaylı açıklanmaktadır. Sanatçı Safa Büte, kendini “dışavurumcu” olarak nitelemektedir. Sanatçının içten gelen duyguları doğrultusunda eserler ürettiği bu anlayış, 19 yüzyıl başlarında Almanya merkezli Avrupa ülkelerinde şekillenen dışavurumculuktan, kullanılan dil ve biçim olarak farklıdır. Ekspresyonizm, gerçeklik ve idealist tavrın karşısında beliren, sanatçının yaşamını ve duygularını, hırçın, aykırı bir dille anlatan, akademik tavrın karşısında beliren bir tavırdır. Toplumsal değerlerin eleştirildiği, savaş, teknolojik gelişmeler ve kent yaşamının insanı ittiği yalnızlık duygusunu, izleyeni tedirgin eden bir dille anlatan bir tavır, hayata bakıştır. Üslup olarak, Fovizm, Kübizmden etkilenen, bilinçli şekil bozmaların olduğu,  koyu renk ve kontür çizgilerin kullanıldığı bir anlayıştır. Üslup olarak ekspresyonist bir dile sahip olmasa da, Ekspresyonizmin temelinde var olan duyguların dışavurumu Büte’nin çalışmaları tanımlamaktadır. Gerek nokta ve çizgi ile şekillenen çalışmalarında gerekse yağlıboyalarında bunu görmek mümkündür.”

Art Niğde International:

Niğde Merkezde bulunan eski Ermeni kilisesini galeri/atölye haline getirerek ve Niğde Belediyesi’ne devreden Safa Büte yıllardır bu mekânda Art Niğde International markası adı altında sergiler orada gerçekleştirmektedir. 10 yıldır faaliyette olan Art Niğde International çalışma şekli olarak ülkemizdeki diğer sanat etkinliklerinden farklı bir yapıdadır. Art Niğde International’ın ilk yıl etkinliğine 17 ülkeden 70 sanatçı katılmıştır. Ressam Safa Büte’nın şahsi çabalarıyla yolunu devam ettiren kurucusu Art Niğde International’ın bazı özellikleri dikkat çekicidir: Sürekliliği, özgür sergileme ve uygulama yöntemi,  uluslararası sanatla buluşturma çabası olması, yoğun sanatçı katılımı !

Safa Bütenin uyguladığı yöntemin özeti “Dünyanın Neresinde Olursan Ol Resim Yap- ANI Art Niğde International’a Online Gönder-Seçelim-Baskısını Yapılsın- Sergileyelim-İzlenilsin“ şeklinde olup, katılım için sanatçı seçiminde sanatçının tanınırlığının hiçbir önemi olmayıp, sergi imkanını bulan değil , bulamayanlara imkan sağlamaya çalışmaktır.

Safa Büte 2001 yılında Macaristan’ın Romanya sınırında bir dağ kasabası olan Auid’de sanat kampına katılır. Auid, bizim Libya’da bulunan Fizan gibi bir sürgün yeriymiş. En azılı mahkûmların sürgün yeri anlayacağınız. Auid şatoların, tarihi binaların yer aldığı güzel, minik bir yerleşim yeri olup, Bizim Niğde’nin yarısı kadar ya var ya yok. Yerel yöneticiler buranın kötü mazisini nasıl unutturabiliriz diye çok düşünmüşler ve sonunda işin içine sanatı sokmuşlar ve Inter-Art’ı kurmuşlar. Auid her yıl düzenlenen sanat kamplarıyla sanat dünyasında adını duyurmaktadır.  Safa Büte bu ziyaret sonrasındaki gelişmeleri aşağıda anlatmaktadır.

“Bu oluşum benim kafamda oluşturduğum projeyle tam tamına çakışıyordu. Tabi biraz farklılıklar olacaktı. Onlar halka inememişlerdi ama ben inmeliydim. Daha önce Hindistan’da katıldığım sergilerde, resimlerimi görmek için, yalın ayak, eline yüzüne yemek artıkları bulaşmış halde gelen Hintli köy çocukları beni öylesine etkilemişti ki; elimde olmadan gözlerim yaşarmıştı. Hindistan etkinliklerim birkaç yıl sürdü. Sanatı Anadolu’ya mutlaka götürmeliydim. O nedenle doğduğum kent olan Niğde’ye yerleşip projemi gerçekleştirmeye karar verdim.  İki üç etkinlik gerçekleştirdim, ama sponsor bulamadığımdan dolayı güçlük çekmeye başladım. ANI Art Niğde International’ı o günlerde, on yıl kadar önce kurdum ve hedefe en kolay şekilde ulaşmanın yollarını aradım. Önceden tanıdığım sanat oluşumlarıyla irtibata geçtim ve onlara projem hakkında bilgi verdim. Sanatçılar yaptıkları çalışmaların yüksek çözünürlüklü kopyalarını bana göndereceklerdi, ben de onları tuval üzeri bastırıp, çerçeveletip sergileyecektim. Her sanatçı da kendine düşen masrafı karşılayacaktı.”

Bu projeye;  GAPi (Hollanda), PAS (Portekiz), Acces (Fransa), L-Art (İran), Arte Global (Brezilya) gibi sanat kurumları ve Güney Koreli sanatçılar tam ve kesintisiz destek vermiş olup,  hala da vermektedirler.  Safa Büte; katılımcı sanatçı seçiminin ANI (Art Niğde International – Niğde Uluslararası Sanatçılar Topluluğu)  tarafından yapıldığını, ancak seçim yapılırken yer almak isteyen sanatçının, kimliği, ülkesi, CV’sinde ne yazdığı, yaşı, bugüne değin neler yaptığının hiç ama hiç değerlendirmeye alınmadığını,  sergilerde yer alacak çalışmalarda aradıkları şeyin özgün ve sanatsal ölçülere uygun ve bugüne kadar bilinenden farklı olması olduğunu vurgulamaktadır.

Romanya Arad Bianeli’nde İtalyanların daveti üzere jüride yer almıştır. Sonra da 1.  Adana Uluslararası Çağdaş Sanat Bienali’ni gerçekleştirmiştir. O dönemde kentlerin her iki yılda bu büyük sanat etkinliğini düzenleyecek mali ve kültürel yapıda olmadığı için Anadolu Bienalleri fikrini ortaya atmış. İki yılda bir başka bir şehirde Anadolu’nun başka bir şehrinde düzenlenecek bu organizasyona destek bulamamıştır.

ANI-Art Niğde International sanat etkinliğinin markalaşmış adı olup, Art-Quake ise ANI’nın sürmekte olan projelerinden biridir. Her Art-Quake sergisinde konu değişmektedir. Art-quake-16 Ekim 2025 “BÜTÜN DÜNYADA ÇOCUKLAR AYNI DİLDEN AĞLAR” (Children all over the world cry in the same language)   temasıyla uygulanacaktır.  ANI-Art Niğde International;  Art-quake sergileri serisinin yanı sıra yurt dışından gelip, sanatçılarıyla grup sergisi açmak isteyen galerilerin sergilerini veya kişisel sergileri de organize etmektedir. Örneğin bu yıl; Gürcistan-Dubai merkezli “First Wish Art Gallery“nin farklı ülkelerden sanatçılarının, grup sergisini ve Hindistan asıllı iki sanatçının kişisel (orijinallerinin) sergisini gerçekleştirmiştir.

Bilinen yöntem olarak orijinal eserin getirtilmesinde ve sanatçıların ulaşım, konaklama ve ağırlanmasında sorun yaşamışlar.  İlk sorun; sponsor sorunu. Köylerde sergilenecek çalışmaların baskısını yaptırılamadığı için sergi gerçekleştirilememiştir.  İkincisi ise; düzenlenecek sergilere katılmak isteyen yüzlerce sanatçının sorunuymuş. Özellikle maddi gücü zayıf sanatçılar sergiler için orijinal resim gönderemiyor, gönderse bile çalışmasını geri almada zorlanıyormuş.  Projemin gerçekleşmesiyle birlikte, açılan sergiler çok büyük ilgi görmüştür. Bundan sonraki süreci Safa Büte şu şekilde anlatmaktadır.

“Önceden bilgilendirdiğim sanatçılar gönüllü olarak, sergide yer alan baskı resimlerini Anadolu’daki sergiler için benim kontrolüme bıraktı. Dolayısıyla; gönderilmesi ve geri gelmesi yaklaşık 2000 Amerikan doları bulan bir orijinal yerine sergilenen baskı nedeniyle artık, masraf 70 dolara inmişti. Kendilerini Uluslararası sergilere katılabilmek amacıyla ödedikleri masraflardan kurtardığım için dünyanın dört bir tarafından tebrik mesajları aldım. Güney Kore ve İran beni takip edip yaptılar ancak devamı gelmedi. Onlar daha çok orijinal çalışmaları sergilemeye devam ettiler.  Benim farklılığım, özgün olmamdı, en ince ayrıntısına kadar kendimin tasarlıyor olmasıydı. ANI Art Niğde International kapsamında bugüne değin 70 farklı ülkeden 1200 sanatçının 1600 çalışmasını sergilemiştir.“

Baskı ile kastedilen kâğıt üzerine değil tuval üzerine baskıdır. Önemli sanat eserlerinin sunumunda güvenlik ve çevre ile taşıma koşullarında zarar görmemesi için orijinal dışında kopyaların seyircilerle buluşturulması dünyada uygulanan bir yöntemdir.  Safa Büte’yle sergilemenin dijital yapılmasının sağlayacağı avantajlar üzerine yaptığımız görüşmede projenin bugüne kadar resimle karşılaşmamış yerel vatandaşların dijital resmini anlamakta güçlük çekeceğini açıklamıştır.

“Dijital şu an New York başta olmak üzere birçok yerde gerçekleştiriliyor, ancak yine de tuval üzeri bası orijinalin, dijital sergi de baskı serginin yerini almamalı. Çünkü kalite dibe vurur gibi geliyor. İzleyici, ben de dahil sergilenen çalışmalara dokunmak istiyor ve kendini sergilenen çalışmalarla bütünleştiriyor. Hatta askıdan düşen, kırılan çerçevenin, şasenin tamir edilip tekrar yerine asılması bile ayrı bir güzellik ve haz alma ortamını yaratıyor. Dijital izleyiciyle sergilenen çalışmanın arasına duygudan, hazdan yoksun, aşılmaz bir duvar örer. Tabi bu benim düşüncelerim. Başkaları daha farklı ve benden daha olumlu düşünebilir.“

Safa Büte ANI Art Niğde  International projesinin bölgeye ve Türk sanatına katkısını aşağıdaki şekilde özetlemektedir.

“Tabi ki çok etkisi oldu; öncelikle, yaşamı boyunca hiç resim sergisine gitmemiş insanlar artık galerilere rahatlıkla geliyor. İşin en güzel ve olumlu tarafı, ben dünyanın farklı ülkelerinde sanatçılar nasıl çalışıyor, aralarındaki farklar neler? vb., bunları da izleyicilere aktarmak istemiştim. Bu konuda da başarılı olundu. İnanır mısınız? Daha önce hiç resim sergisine gitmemiş olan birçok insan tanıyorum. Bugün bu kişiler Koreli bir sanatçıyla Hollandalı bir sanatçının, ya da bir diğerinin arasındaki farkı artık biliyor ve görür görmez bu falanca ülkenin sanatçısı mı? Diye soruyor. Türk Resim sanatına katkısı ise, sanat insanlarını farklılıklarıyla kamçılaması, aradaki mukayeseyi yapabilmelerine olanak tanıması ve yaratıcılıklarını geliştirmeleri bakımından yeni yollar göstermesi. Tabi; anlayana!  Ben Safa Büte olarak onlarca ülkede bulundum, oralarda yapılan doğruları ve yanlışları, sanatta olmaması gerekenleri yakından gördüm.”

 ANI Art Niğde International’ın beklentinin çok üzerinde tepkiler alması sonucunda şu an 27 ayrı ülkede gönüllü temsilcileri aracılığıyla sanatçılarla her an irtibat kurabilmektedir.

Safa Büte sanat projelerine sponsor olacak kişi ve kurum bulamadıkları için, sergilerin bir çeşit imece usulü olarak finansmanının sağlandığını ve sergileme maliyetinin katılan sanatçılarca paylaşıldığını ifade etmektedir. Sergilerin yurt içindeki sanatçılarımıza da açık olmasına rağmen sanatçılarımızın cüzi olan katılım payını ödemeden tamamen ücretsiz çalışmalarda yer almak istiyormuş. Safa Büte; bu tür çalışmaların sponsorsuz gerçekleşemeyeceğini,  sponsor olmayan projelerin finansmanının katılımcılar tarafından ödenmesi esas olup, sembolik sponsor bedelinin yerli sanatçılarca ödenmemesi onların tercihi olduğunu, hiç satmadığı halde yıllarca sanat fuarlarına katılan ressamları anlamanın güç olduğunu ifade etmektedir. Başlangıçta bir sanat projesine sponsor bulmak oldukça zor bir konu olup, mekânın sanat piyasasından uzak bir yerde olması ve Ulusal basında tanıtımının yetersizliğinin etkili olacağı düşüncesindeyim. Sembolik bile olsa maddi olarak yerelden de şahış ve kurum sponsorluk sağlanamaması sanata bakışımızın ortaya koymaktadır.

Netice:

Safa Büte; “Niğde’nin komşu ili olan Nevşehir Kapadokya’daki turizm faaliyetleri nedeniyle tüm dünyada tanındığını,  ancak Niğde’nin yurt dışı tanıtımlarını en iyi ANI yapıyor desem hiç abartmış olmam.” Diyerek sanatın tanıtımdaki önemini ve gücünü vurgulamaktadır.

Bugün yurt dışındaki bizim tarzda sergileme ve atölye çalışması yapan sanat çevrelerinde, sanat denince ilk akla gelen isimlerden biri Niğde’dir. Nedense ülkemizde sanatın gücünü anlamayanlar çalışmalarımıza destek vermemektedir.

Safa Büte’nin sanat için verdiği çabaları  “Eşekli Kütüphaneci”ye benzetmekteyim. Eşekli kütüphanecinin fonksiyonu sayısı yetersiz ve az bile olsa bir okuyucu yaratmak ve okuyucuya kitabı ulaştırarak okuyacağı ortamı oluşturmaktı. Orada amaç çok okuyan sayısını artırmak değil, okumanın az olduğu yerde kitap ile okumayanı buluşturmak, okumayanı okur hale getirmektir. Safa Büte’nin amacının Niğde’yi bir sanat merkezi haline dönüştürmek, önemli ressamlara sergi açtırmak ve basına sürekli olmak değil, bugüne kadar sanatın ne olduğunu bilmeyen yerel halka gerekirse ellerinle tablolara dokunarak sanatın varlığını anlatmak olduğunu düşünmekteyim. O büyük sergiler yerine başlangıç için sanatı tabana yaymaya çalışan bir sanat sevdalısıdır.  Yerelden de başka boyutlarda Uluslararası insan çıkabileceğine örnek olabilecek Safa Büte’nin Türkiye için de sanatın tabana indirilme çabası ve yaygınlaştırması için de çok ciddi bir örnektir.

Vecdi Uzun

(*)  Safa Büte’nin sanat hayatı boyunca  katıldığı sergiler:

KİŞİSEL SERGİLER VE GRUP ETKİNLİKLERİ

Tan Evi Kültür Avlusu – Sirkeci- İstanbul 28 Nisan – 14 Mayıs 2018

Resim Sergisi – "The Environment and Coexistence" Güney Kore (2016 yılı boyunca Güney Kore’nin

birçok şehrinde sergilenmiştir).

Resim Sergisi – Niğde İl Kültür Müdürlüği Sanat Galerisi Niğde 02 Nisan 2014

Resim sergisi – Niğde İl Kültür Müdürlüği Sanat Galerisi Niğde 17 Nisan 2015

Uluslararası resim sergisi (Küratör Safa Büte) 09 Karım 2015 Bor-Niğde

Uluslararası Resim Sergisi – Çağdaş Dalga-1 Etkinliği 22 Ekim 2016 Niğde’nin Yeşilburç Köyü

Uluslararası Resim Sergisi – Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Hipokrat Konferans Salonu – 04 Mart 2016 Adana

Resim Sergisi Post Contempoarary 1-2-3-4 Kalküta – West Bengal – Hindistan

Resim sergisi Post Contemporary-5 – 18 Kasım 2016 – West Bengal – Hindistan

Resim sergisi Post Contemporary-6 Hindistan – 3-4 Aralık 2016 – Hindistan

“FIRE, WATER, EARTH” Project LA CHATEOU DE TRONJOLY- GOURIN,FRANCE March 2014

Miskolci Galéria – Herman Ottó Múzeum, İSPANYA February 2014

Tecate Festivali – Eyalet sanat merkezi güzel sanatlar galerisi, Tecate, Baja California – MEKSİKA

Kasım 2013

Museo-MIDAC 16 Şubat 2013 – Terradellarte İTALYA

The Waterfall Project The Nave Gallery, Boston, USA from 2nd to 26th of April 2009. (opening

reseption April 2nd) http://www.artsommerville.org/nave/exhibits.html

The Art Gallery Ripustus, Hameenlinna, Finland from 2nd to 28th of June 2009 (opening reseption June 2nd) http://www.ripustus.fi Finlandiya

The Traveling Wave Box Heart Gallery 4523 Liberty Avenue Pittsburgh, PA 15224 USA June 23 – July 18 2009 http://www.boxheart.org USA

The Gibson Centre For Community, Arts & Culture 63 Tupper St.West, Alliston , Ontario Canada L9R 1E4.

A Celebration of UN Peace Day20 Sept 2009 – 13 Oct 2009

The Travellıng Weave – Adana State Art Gallery – 06-12 December 2006 Adana

Galerie LA DECOUVERTE – Rabat – Fas – 29 Kasim 2006 – 09 Aralik 2006

INTER-ART Uluslararası Sanat Kampı – Aiud – Romanya – 10-26 Ağustos 2006

"Lucian Grigorescu" Uluslararası Sanat Kampı – Medgidia – Romanya – 26 Temmuz – 08 Ağustos 2006

The Travelling Weave – Deja vu The University of Georgia – 15 Nisan – 30 Haziran 2006 USA

Art Gallery Ripustus, Hameelinna – Finland – 27 Ekim – 30 Aralık 2005

Salonul De Toamna – Gallerııle INTER-ART Auid – Romania 16-19 Ekim 2005

The 1902 OCAF Art Center Art Gallery – Georgia USA – 02 Ekim – 12 Kasım 2005

Urla, Karantina Adası Uluslar arası Plastik Sanatlar Sempozyumu 23 Eyl – 02 Ekim 05 İzmir

3. Safa Büte Etkinliği, “Canlı Performans Resim Çalışması” Adana – 08 May 2005

Porto Recanati Çağdaş Sanat Galerisi – Porto Recanati – İtalya – 11-26 Eylül 2004

2. Safa Büte Etkinliği, “Sanata ve Sanatçıya Saygı İçin” Adana – 02 Mayıs 2004
3. Safa Büte Etkinliği, Adana Tiyatro Derneği Lokali 04 Şubat – 07 Mart 2004 Adana
4. Uluslar arası Floransa Çağdaş Sanat Bienali – İtalya – 06-15 Aralık 2003

Yapı Kredi Kemal Satır Sanat Galerisi – Adana – 08-30 Nisan 1999

Akbank Beylerbeyi Sanat Galerisi – İstanbul – 15 Nisan – 04 Mayıs 1998

Akbank Kızılay Sanat Galerisi – Ankara – 17 Şubat – 06 Mart 1997

Akbank Bursa Sanat Galerisi – Bursa – Nisan – Mayıs 1996

İçel Sanat Kulübü – Mersin – 21 Eylül – 07 Ekim 1995

Akbank Adana Sanat Galerisi – Adana – 10-27 Ocak 1995

Akbank Çankaya Sanat Galerisi – Ankara – 15-30 Aralık 1993

Akbank Köprübaşı Sanat Galerisi – Eskişehir – 26 Ekim – 12 Kasım 1993

AÇS Adana Çimento Sanayi Sanat Galerisi – Adana – 24 Eylül – 02 Ekim 1993

Akbank Trabzon Sanat Galerisi – Trabzon – 30 Nisan – 18 Mayıs 1993

Akbank Isparta Sanat Galerisi – 17 Şubat – 05 Mart 1993

Yapı Kredi Setbaşi Sanat Galerisi – Bursa – 18 Ekım – 13 Kasım 1992

Akbank Ordu Sanat Galerisi – Ordu – 17 Nısan – 08 Mayıs 1992

Adana Belediyesi Tiyatro Fuayesi – Adana – 08-12 Nisan 1992

Akbank Denizli Sanat Galerisi – Denizli – 21 Ocak – 07 Şubat 1992

Yapı Kredi Mustafabey Sanat Galerisi – İzmir – 18 Eylül – 08 Ekim 1991

Yapı Kredi Ofis Sanat Galerisi – Diyarbakır – Nisan 1991

Sivas Devlet Güzel Sanatlar Galerisi – Sivas – Ocak-Şubat 1991

Yapı Kredi Balıkesir Sanat Galerisi – Balıkesir – Aralık 1990

Akbank Sanat Galerisi – Adana – 08-25 Mayıs 1990