TMMOB Diyarbakır: Yapılacak Yanlış Uygulama Surların Tarihi ve Evrensel Değerine Zarar Verir
Sur Tarihin İzleri İle Mirastır
TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon 23 Ekim 2020 tarihinde UNESCO dünya mirası listesine kayıt edilen Diyarbakır Surları ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamada şöyle denildi: Bin yıllardır insanlık tarihine tanıklık eden, surlarıyla koruyan, hevsel bahçeleriyle besleyen, Dicle’nin suyuyla serinlettiği tarihi Sur ilçemiz, onlarca medeniyete ait izlerini günümüze kadar taşıyabilmiştir. Her medeniyet her topluluk tarihin akışı içerisinde bu değere kendisinden bir iz bırakarak dünyanın ortak mirası değerini oluşturmuştur.
Ancak son yıllarda artarak yaygınlaşan tarihi ve kültürel miras alanlarının tahribatı ve belki de katliamları tüm bu medeniyet izlerinin silinmesinin kimliksizleştirme ve talan politikasının uygulamaları olduğu ortadadır. Bu zihniyetin yaygınlaşması, geliştirilmesi, farklılıkları yok sayan, kendine yontan ve her alanı ranta çeviren mevcut iktidar düzeninin zihniyetidir.
Bu yaklaşım koruma ve geliştirme kültürü yerine, yok eden-tahrip eden, Kentsel Sit Alanı olan Suriçi bölgesinde yıkılan tescilli ve tescile değer tarihi -kültürel yapılara ait taşların dahi çalınması pratiğini ortaya çıkarmıştır. 2015 yılından bu güne değin bilimsel yaklaşımdan ve teknikten uzak keyfi karar ve uygulamalar ile Suriçi’nde bir yıkım ve talan projesi yürütülmüştür. İktidarın her kademesi de bu projeye kendi imzasını atmak için adeta yarış içerisine girmiştir.
ÖNCE İNSANSIZLAŞTIRILDI
2015 yılında bölgedeki çatışma ortamı gerekçe gösterilerek Suriçi Bölgesi insansızlaştırılmış, tarihi dokusu değiştirilmiş ve tabiri yerindeyse ucube yapılar yapılmıştır.
Koruma Amaçlı İmar Planı (KAİP) 2016 revize planı ile Dicle Vadi projesi gibi miras alanı ve tampon bölgelerinin bütünlüğünü bozan plan ve projelerin koruma kurulundan ve UNESCO Dünya Miras Merkezi’nden gerekli onaylar alınmadan uygulamaya sokulmuştur.
2016 Yılında dönemin başbakanı Sur ilçesini “Toledo” yapmaktan bahsetmiştir. Tarihi Sur kentinin büyük bölümü çatışmalı ortamın sona ermesi sonrasında yerle bir edilmiş, ağır iş makineleriyle bir dünya kültürel miras alanı yok edilmek istenmiştir. Yer üstünde görünen tarihi, tescilli yapılar kadar yer altındaki tarihi suyolları ve kanalizasyonlar da geri dönüşü olmayacak şekilde yok edilmiştir.
2018 yılında Diyarbakır valisi ve kayyumu millet bahçesi adı altında hevsel bahçelerine müdahalenin yolunu açmıştır. Surların Dicle vadisine bakan çevresi araç trafiğine açılmış, tarihi yeni kapının açıldığı merdivenler kesme bazalt plaklarla kaplanmış ve sur duvarlarına ucube ahşap balkon çıkmalar çakılmaktadır.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MURAT KURUM YENİDEN İNŞA EDİLECEK DEDİ
Bütün bu olumsuzluklar yaşanırken bugünlerde Diyarbakır valisi ve kayyumu tarafından gündeme getirilen ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafında 19.09.2020 tarihlinde Diyarbakır’da açıklanan; yıktırılan sur duvarının yeniden inşa edileceği ise akıllara durgunluk veren bilimden uzak talihsiz bir açıklamadır.
Diyarbakır Kalesi’nin 1930 yılında yine bir vali eliyle bilimden ve gerçeklikten uzak yaklaşımlarla yıktırılmış olması iktidar ve gücün kullanılma biçiminin ifadesidir. Ve şimdilerde tarihi kentin geçiş noktası olan Dağkapı Meydanı’ndan geçtiği bilinen kalıntısı dahi kalmamış olan sur duvarlarının yeniden inşa edileceği açıklanmıştır.
1930 yılında yıkımla gerçekleşen durum tarihi yapıya ne kadar zarar vermiş ise bugün aynı yerin yeniden inşa edileceği mantığı ikinci kez bu tarihi yapıya aynı derecede zararı verecektir diyoruz.
Bu sebepledir ki sur duvarlarının yeniden inşa edileceği beyanın olabilirliği bizlerde ciddi endişeler yaratmıştır. Var olanı en sade ve doğru biçimiyle korumak asıl hedef olmalıdır. Bu yeniden inşa çalışmaları süresince Dünya Mirası olan Diyarbakır Surlarının tahrip edilmeden yapılabilmesinin mümkün olmadığını biliyoruz. Diyarbakır Surları dünyanın özgün ortak mirasıdır, Surların özgünlüğü valilerin kişisel tatminleri uğruna zarar verilemeyecek kadar önem arzetmektedir. Yapılacak herhangi bir yanlış uygulama surların tarihi ve evrensel değerine zarar verecektir diye tekrar üstüne basa basa ifade ediyoruz.
Diyarbakır surlarının, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından 06.07.2020 tarihinde ihale edilen ve 10.08.2020 tarihinde yer teslimi yapılan restorasyon projesi şu anda uygulanmaktadır. Surların hala ayakta kalan kısımlarında ciddi restorasyon çalışmalarına ihtiyaç duyulduğu kuşkusuzdur. Ancak tarihi varlıkların rölöve, restitüsyonve restorasyon, çalışmalarının bilimsel temellere dayandırılması ve kültür varlığına olumsuz etkilerine mahal vermemek adına; aceleci bir yaklaşımla, eksiklikleri olan, sürekli ve yeterli denetim yapılmayan uygulamaların yürütülmemesi açısından yapılacak restorasyon uygulamaları şeffaf, denetlenebilir olmalıdır diyoruz.
2015 YILINDA UNESCO DÜNYA MİRASI LİSTESİNE GİRDİ
2015 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine kaydedilen‘’Diyarbakır Kalesi ve Kültürel Peyzaj Alanı’’ insanlığın ortak mirasıdır. Geçmişten günümüze gelen bu miras, üzerindeki izlerle korunarak geleceğe aktarılabilmelidir. Bu sebeple valilerin hayali projelerine değil Surları olduğu gibi koruyacak ve geleceğe aktaracak projelere ihtiyacımız vardır.
Diyarbakır surları ortak hafızamız, ortak mirasımızdır. Surlarımıza çakılacak her çivinin takipçisi olacağımızı buradan tekrar kamuoyuna duyuruyoruz.