Zülfü Livaneli’nin, 1970’ten bu yana Nazım Hikmet şiirlerinden bestelediği, tüm dünyada yorumlanmış şarkılarının yeni düzenlemelerinden oluşan ‘Ben Nazım’ müzikali, Engin Hepileri’nin başarılı oyunculuğuyla sanatseverlerle buluştu.
Haber: MELİKE BİRGÖLGE
Mehmet Balkan’ın rejisi ve koreografisiyle, Rengim Gökmen’in müzik direktörlüğü ve şefliğinde sahnelenen müzikalde kısa bir konuşma yapan sanatçı Zülfü Livaneli, “Benim gençliğimde Nazım Hikmet Türkiye’de yasaktı” dedi.
NAZIM HİKMET, DENİZ FENERİYDİ!
Livaneli, “Ülkeler büyük evlatlarıyla nefes alır. Bizim ülkemizin en büyük evlatlarından biri Nazım Hikmet’ti. Nazım Hikmet bizim nefes borumuzdu, bizim kuşak için deniz feneriydi. Edebiyat dilimizi geliştiren ve Türkçeyi dünya dilleri arasında edebiyat dili olarak kabul ettiren 20. yüzyılın en büyük şairlerinden biriydi. Ama ne yazık ki benim gençliğimde Nazım Hikmet, Türkiye’de yasaktı. Kendi dilinde, kendi ülkesinde kitapları basılmıyordu. Kendisi şöyle demişti; ‘Biliyorum şu an dünyanın her yerinde kitaplarım çıkıyor ama kendi dilimde kendi ülkemde yasak.’ Ama inanıyordu ki bir gün kendi dilinde de kitapları basılacak, şarkıları söylenecek” dedi.
NAZIM, BENİ, ONDAN DAHA GENÇ BİRİ OLARAK SKALAYA YERLEŞTİRDİ!
Livaneli, sözlerine şöyle devam etti: “İlk defa 1960’tan sonra bir kitabı çıktı; Kuvayı Milliye Destanı. Kitabevinin önünde kuyruk oluşturduk. Müthiş bir heyecandı bizim için. Daha sonra Stockholm’de Nazım Hikmet’in yaşadığı kaderi bizim kuşaklar da yaşadı Stockholm’de sürgüne gitmek zorunda kalmıştık. Evimizin yanında bir orman vardı. Ben orda her gün yürüyordum, karlara bata çıka. Elimizde sekiz ciltlik Nazım Hikmet şiirleri vardı Bulgaristan’da basılmış. Ve ben o şiirlerden birini, hem de tanınmamış birini kafamda dolaştırıp duruyordum. Sonra o bir gün besteye dönüştü ve daha sonra bu besteler devam etti. Nazım’ın şiirlerinden yaptığım besteler beni bir parça onun eserine hizmet eden, ondan daha genç biri olarak o skalaya yerleştirdi.”
EKİP 130 KİŞİ!
‘Ben Nazım’ müzikali; Hepileri’ye eşlik eden dansçılar, solistler, senfoni ve rock orkestra elemanlarıyla yaklaşık 130 kişilik bir ekipten oluşuyor.
Nazım Hikmet’e hayat veren Engin Hepileri’ye sahnede Vera rolünde İlke Kodal, Piraye rolünde Deniz Alp ve Münevver rolünde Petek Çetintemel eşlik ediyor.
RockA grubu ve solistler Görkem Ezgi Yıldırım (soprano), Sibel Gürsoy (vokal), Zeynep Halvaşi (mezzo soprano), Petra Nachtmanova (vokal, bağlama), Serkan Taylan (tenor), Mehmet Yılmaz (bas bariton) ve Teyfik Rodos’un (bas) sesleriyle mozaik bir anlatı oluşturdukları gösteride Duende Global Çağdaş Dans Topluluğu ise büyüleyici danslarıyla yer alıyor.
Dünya standartlarında bir hikâye anlatıcılığıyla Türkiye’ye yeni bir müzikal anlayışı getirme hedefiyle yola çıkan biyografik müzikalin metinlerinde Şirin Aktemur’un, Livaneli bestelerinin yeniden düzenlemelerinde Tolga Taviş’in imzası bulunuyor. Müzikal, Duende Global prodüksüyonu olarak sahneleniyor.
Sanatseverleri, Nazım Hikmet’in hayatına ve aşklarına tanıklık etmeye çağıran ‘Ben Nazım’ müzikali, yurt içinde ve yurt dışında sahnelenmeye devam edecek.