Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy: “Künye Sayfaları Neden Kopartıldı?”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz ocak ayında “Kütüphanelere 200 bin kitap” kampanyası yapacağını duyurmuştu.
İBB tarafından okullara gönderilen kitaplardaki eksiklik ise dikkat çekti.
Kitap kampanyası adı altında kitaplarda ismi yer alan eski İBB Başkanları, takdim ve künyenin yer aldığı ilk 15 sayfanın yırtıldığı ortaya çıktı. Bunu da önce falçata daha sonra giyotin ile yapıldığı anlaşıldı.
Kitap katliamına yönelik bilgiler ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nin 12 Kasım’da yapılan 3’üncü bileşiminde Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy tarafından gündeme getirildi. Arısoy, konu hakkında cevaplandırılmak üzer soru önergesi verdi.
200 bin kitabın künye sayfasını falçata ve matbaa giyotiniyle kopartmak!
Geçmişin izlerini silmek isteyen İBB yönetimi; bir kültür mirasına ve okuyuculara saygısızlık yapmıştır.
Bir kitapsever olarak çok üzgünüm ve bu kıyımı İBB Meclisi’nde de gündeme getirdim. pic.twitter.com/eoXEVETGVy
— Ömer Arısoy (@omerrarisoy) November 12, 2020
Soru Önergesi şöyle:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkanlığına,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu bundan iki ay önce, 10 Eylül günü yaptığı açıklamada, “200 bin kitap kütüphaneleriyle buluşuyor” sloganıyla organize edilen proje kapsamında, başvuran 2 bin 317 kütüphaneye İstanbul Büyükşehir Belediyesi yayını olan, çoğu İstanbul’la ilgili 200 bini aşkın kitap gönderileceğini, bu kitapların birbirinden güzel, çok kıymetli, kütüphaneleri çok zenginleştirecek nitelikte olduğunu söyledi.
Ancak kitaplar adreslerine varınca, kavuşma sevinciyle kapaklarını çevirenler künye sayfalarının koparıldığını fark ettiler. Falçatayla başlandığı, sonradan daha profesyonel davranılıp matbaa giyotiniyle devam ettiği anlaşılan bu kıyımın sebebi belli ki, önceki dönemde kitapları hazırlayan, yayınlayan ve yeni yönetime emanet edenlerin isimlerini unutturmaktı.
Eserin hazırlanıp yayınlanmasında emeği, katkısı olanları bildiren künye sayfaları bir kitabın kimliği niteliğindedir. Kitap, künyesi ile bibliyografya, katalog, indeks ve arşivlere girer; referans gösterilir, atıf alır. Künye sayfası olmayan kitap kimliksizdir. Ayrıca basın kanunu herhangi bir süreli ve süresiz eserin yayınından sorumlu olanların isimlerinin belirtilmesini mecbur tutar.
AK Parti döneminde yayınlanan kitaplar, Sayın Başkanın da belirttiği gibi çok güzel ve kıymetli eserler. Yeni yönetim bir kültür mirası devraldı. Zaten öyle olmasa Sayın Başkan bu kitapları dağıtmaya layık görmez, gönül rahatlığıyla içlerine ismini ve sözlerini taşıyan ayracı koymazdı. Ayraçta “medeniyet ve hoşgörü değerlerini yaymak için çalışıyor ve bunun için kitap yayımlıyoruz” diyor. Önceki yönetimin yaptığı iyi işleri sahiplenmek güzel; bu işleri yapanların isimlerine tahammül göstermemek ise can sıkıcı, ümit kırıcı.
Geçmişe dair izleri silmek, tarihte çeşitli biçimlerde karşımıza çıkan bir tutumdur. Bir anıt eserin kitabesini kazımak, böylece tarihini gizlemek, eserin bânisini hiçe saymak neyse, bir kitabın künye sayfalarını yok etmek de odur.
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminin gerçekleştirdiği bu kıyım karşısında şu sorularımın Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından yazılı olarak cevaplanmasını arz ve talep ederim:
- Kitapların sayfalarını koparmak herşeyden önce size emanet edilen kültür mirasına saygısızlık anlamına gelmiyor mu?
- Tarihi kendinizle başlatmak, size bu mirası bırakanların onca emeklerini, katkılarını yok saymak hakşinaslıkla bağdaşır mı?
- Künye sayfalarını falçata veya matbaa giyotiniyle kopararak medeniyet ve hoşgörü değerlerini yayacağınıza gerçekten inanıyor musunuz?
- Yönetiminizin geçmiş başarıları silmek ve hakikati saklamak üzere bir sansür politikası benimsediğini görenler bundan sonra size ve sözlerinize güvenebilirler mi?
- Kitaplarla birlikte gönderdiğiniz Nutuk kitabının da künye sayfalarını kopartmayı düşünebilir miydiniz? Sizden sonra gelenler bu kitaptan isminizi silselerdi ne hissederdiniz?
- Okuyucuların kitapta kimlik bilgilerini aramayacağını düşünmek onları hafife almak değil midir?
- Künye sayfalarının koparılmış olduğunu farkeden her okuyucunun hafızasında ‘iz silelim derken kötü iz bırakan yönetici’ olarak kalma ihtimalini dikkate aldınız mı?
- Bu kitapları bibliyografya, katalog, indeks ve arşive girmek isteyenler; referans göstermek, atıf yapmak ihtiyacı duyanların ne yapması gerektiğini düşündünüz mü?
- Basın kanununa göre künyeleri yok edilen her eser için İstanbul Büyükşehir Belediyesine tahakkuk edebilecek cezanın meblağını hesapladınız mı?
Sorularım bunlar. Teşekkür ederim.