Amin Maalouf: “Başka Gezenlerde Yaşayacağımıza İnanmıyorum”
Sekiz yıl aranın ardından kaleme aldığı yeni romanı “Empedokles’in Dostları” ile okurların karşısına çıkan dünyaca ünlü yazar Amin Maalouf, D&R canlı yayınında başarılı sunucu Cansu Canan Özgen ile sohbet gerçekleştirdi.
Amin Maalouf’un Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan yeni kitabı “Empedokles’in Dostları” ile ilgili merak edilenleri yanıtladığı canlı yayında, geçmişten geleceğe birçok konu üzerinde duruldu. Kendisine yöneltilen soruları samimi bir şekilde cevaplayan yazar, yeni kitabının hazırlığında olduğunun müjdesini de verdi.
“Empedokles’in Dostları’nda benden alıntılar var”
Kitaplarında daha çok geçmişten beslenen Amin Maalouf, bu sefer ters köşe yaparak Empedokles’in Dostları’nda geleceği ele aldı. Ünlü yazar konuyla alakalı, “Bence geçmiş ve gelecek arasında bir bağlantı var. Geçmiş bizim rehberimizdir. Geçmişimizi anlarsak bugünü de anlarız. Bugünü anlamak için de geçmişi anladım ve şimdi de geleceği anlamaya çalışıyorum. Kitapta gelecek vurgusu yapmak istedim. Ayrıca kitapta benden de alıntılar var. Ben de denizin ortasında bulunan adada tek başıma kaldım. Bu nedenle kitabı kendime yakın hissediyorum.” dedi.
Roman yazarken karakterleri iyi anlamak gerektiğine vurgu yapan yazar, “Bir yazarın farklı rolleri üstlenebilen aktörlere benzediğini düşünüyorum. Eğer kitaptaki karakteri anlamazsanız yazarken de tarif edemezsiniz. Karakterin ne düşündüğünü bilemezsiniz, iç dünyasına girip keşfedemezsiniz. Empedokles’in Dostları da kurtarıcılardır. Onlar tek bir şeye hapsedilmiyor. Hepsi birden farklı roller üstleniyor. Kitapta yazdığım dönemde yaşayan insanlar sınıflandırılmıyordu. Tabii oradaki zamanın sorunları; teknoloji ve ekonomi alanında çok ileri gidilmesidir. Bununla paralel olarak insanlık da gelişmiyor.” şeklinde konuştu.
Amin Maalouf, 8 Yıl Aradan Sonra Yeni Romanı İle Okurla Buluştu
“Hayata ve insanlara katkı sağlamak için kitap yazmayı tercih ettim”
Maalouf, “İnsanların birlikte yaşayabilmeleri çok önemlidir. Belki geleceğimizi değiştirebiliriz. Birlikte yaşamayı öğrenirsek her şeyin daha güzel ve farklı olacağını biliyorum. Birlikteliklerimizi kuvvetlendirirsek geleceğimizin daha aydınlık olacağını düşünüyorum. Bunun için zaman ve şansımız var.” diyerek insanlık adına umut verici sözler dile getirdi.
Öte yandan ünlü yazar, kitap yazma serüveni ve hayatındaki dönüm noktalarını da şöyle anlattı: “Yirmi yıla yakın Lübnan’da yaşadım. Gazetecilik yaptım. Hayatım Paris ve bahsettiğim ada arasında geçti. Benim ilk dönüm noktam Lübnan’dan çıktığım zamandır. Diğer dönüm noktam, ilk romanımı yazdığım zaman oldu. Hayatımı değiştiren üçüncü şey ise, otuz beş yılımı kitaplara vermemdi. Bir noktada yazarlık ve gazetecilik arasında seçim yapmam gerekiyordu. Bilirsiniz ki bir şeyi çok iyi yapabilmek için tercihler yapmak gerekebiliyor. Ben de yazarlığı seçtim. Hayata ve insanlara katkı sağlamak için kitaplar yazmayı tercih ettim.”
“Başka gezenlerde yaşayacağımıza inanmıyorum”
Başka gezegenlerde yaşanılmayacağına inanan Maalouf, “İnsanların yerine robotların diğer gezegenlere gideceğine inanıyorum. Öncelikle bu dünyada yaşamayı öğrenmeliyiz. Bilim insanı değilim tabii ama küresel iklim değişikliği için de umut var. Her zaman bir umut vardır. İklim değişikliği için daha fazla şey yapmalıyız. Bir ülke tek başına hareket etmemeli, Dünya’nın geleceği için tüm ülkeler ortak adımlar atıp ortak kararlar vermeli. Tek ses olmalıyız ama üzülerek söylüyorum ki bunu yapamıyoruz.” dedi.
Ünlü yazar, Cansu Canan Özgen’in “Yirmi yaşınıza dönebilseydiniz kendinize ne tavsiyelerde bulunurdunuz?” sorusuna ise “20 yaşında gördüğüm rüyalar gerçekleşmedi. Talihsiz olaylar yaşadım. Umut ettiğimin aksine bir dünya oldu. Evrensel değerler maalesef azalıyor. Herhalde kendime bir teselli mektubu yazardım.” cevabını verdi.
Yayın linki için tıklayınız.