Küratörüm Çok Yaşa – Bülent Bakan yazdı…
‘Küratörüm Çok Yaşa’ demek için Küratörün saman nezlesi olması beklenmez. Hatta hırslı bir sanatçı iseniz hemen tebeşir tozu ile bir çağdaş sanat işi yapmanız önerilir. Tebeşirleri misinaya bağlayıp asın tavana, fanlar da çalışsın. Renkli ve tozu tebeşirli bir ortamı yarattınız bile. Tebeşir tozuna alerjisi olan küratörü de buldunuz mu ‘Küratörüm Çok Yaşa!’
En erken kariyerim tebeşirle başladığından çok iyi biliyorum. Tebeşir tüm zamanların en etkili ürünüdür. Bir kutu beyaz, bir kutu renkli tebeşire iş tamam. Küratörü gizlice takip edip evinin önüne ‘Ortada Kuyu Var Yandan Geç.’ resimleri çizerek atölyenize doğru yönlendirdiniz mi ‘Küratörüm Çok Yaşa!’
En etkili diğer sanat materyali samandır. Nereden biliyorum? Kariyerimin en önemli aşamasında ‘Koyun Platformu’ üyesiydim ve sergide saman balyalarının arasında koyunlar dolaşırdı. Sanatçıların koyun gibi olması ve mütemadiyen kafa sallaması gerekir ki küratörler elemesin, sanatçılar melemesin. O sergide o kadar çok ‘Küratörüm Çok Yaşa! demişim ki o günden bu güne sergilerin bini bir para. Samansız bir sergi samsa tatlısız bir yemeğe benzer. Yemek ne kadar güzel olsa atölye çalışması ile son bulur. İstanbul Moderne yolunuz düşmez. İstanbul Moderne giden yol tebeşir tozları, saman balyaları ve samsa tatlıları ile doludur.
‘Küratörüm Çok Yaşa’ demeden güne başlanmaz. Küratörü gün içinde ve sosyal medyadan sürekli takipte olmak gerekir. Küratörün evinin önüne çadır kurmak etkilidir. Hatta işi garantiye almak için Küratörü uyurken duvara duck tape ile çivileyenler bile vardır. ‘Evde Kal Küratör’ de etkili bir yöntemdir. Elinizden kaçırmamak gerekir. Etti dört. Tebeşir, saman, samsa ve duck tape. Sabah olduğunda çaktırmadan küratörü çözmeyi unutmayın, sonrasında İstanbul Modern hayali son bulabilir.
En garantisi ise minik bir çağdaş oda orkestrasıdır. En gürültücüsünden bir bateri, bir borazan ve bir vuvuzela buldunuz mu sabaha kadar serenat yaptığınızda küratör sizi asla unutmaz. Bu kakafoniden kurtulmak için sizi doğruca Bienale yönlendirir. Kürenin en uzak noktasındaki ‘Tuvalu Bienali’ne biletiniz hazırdır. ‘Küratörüm Çok Yaşa’
Başarı için en son ihtiyaç duyacağınız şey yabancı dildir. Gereksiz bir detay. Tarzancada iyi iseniz küratör sizi başarılı bir Performans sanatçısı sanabilir ve her bienale davet eder. El kol hareketlerini büyük daireler ve içten gelen titremeler ile süslemeniz sizi yukarılara çıkaracaktır. Körler Alfabesini de kaptınız mı ilk iş ‘Küratörüm Çok Yaşa’
Ciddi bir network yaratmak faydalıdır. Özellikle Konservatuvar taraflarından iyi bir bas, iyi bir bariton ve güzel bir soprano çok etkilidir. Çok sesli ve çok renkli bir şekilde ‘Küratörüm Çok Yaşa’ liberettosundan daha etkili bir şey var ise bunun yanına bir ağız mızıkası eklemenizdir. Bunu Meşrutiyet Caddesi‘nde İstanbul Modern‘in açılışlarında sergiye gelen her küratör için tekrarlamaktan daha garanti bir şey yoktur. Tüh! Küratörler uğramadıysa İstiklal Caddesi‘ne çıkın da performansı orda tekrarlayın, masraflar çıkar en azından. Genç bir Çağdaş Sanatçı olabilmekten daha masraflı bir kariyer başlangıcı bulamazsınız. Galatasaray Lisesi‘nin önü garantidir. Belki sizi Masumiyet Müzesi‘nin kreatörü görür de ekibine davet eder. Kariyerde bazı küçük değişikliklerin zamanı gelmiş demektir. ’Kreatörüm Çok Yaşa’ demeyi de ihmal etmeyin sakın. Kreasyonunuz da bol paçalı, yamalı, bol renkli ve yüz makyajınız da bol pudralı olsun. Nobele giden yol etkili bir reklam-performansından geçer.
Öncelikle başarı için bir ‘kapak atma operatörü’ becerisine sahip olmalısınız. Küratörlerin yaşam alanı müzelerdir. Küratörlerin yağlı, kaslı-kelli, felli bir müzeye kapak atmayanı işinize gelmez. Müzelere sizin de kapak atmanız gerekir. Önce Tuzla Bölgesi‘nde sanayi sitesinde dolaşıp tersanelere iş yapan bir kapak imalatçısı bulun ve trol çeken bir tekneye kapak yaptırın. Tek ihtiyacınız bir müzeye kapak atmaktır. En uygun müze Koç Müzesi‘dir. O da oyuncak doludur. Sunay Akın‘ın Oyuncak Müzesi uymaz. denize uzak. Sadberk Hanım Müzesi denize sıfır ancak konsepte aykırı. Sabancı Müzesi denize sıfır sahile uzaktır. Pera zaten tepede kalır. En iyisi şimdiden erken erken İstanbul Modern‘e topraktan kapak atmaktır. Müze tamamlandığında, müze girişinde kapağı açık karaya vurmuş sanatçının Godot’u beklerken kurumuş mumyasını tebeşirle çiziktirdik mi müze açılışında en yakışıklı enstelasyon ödülü ile anlı şanlı sanat tarihinde yerinizi alırsınız. ‘Küratörüm Çok Yaşa!’
Kürenin sanat tarihi çok komiktir. Şimdiye kadar şaka yaptığımı sanıyorsanız epey bir yanıldınız demektir. Sanat küresi komedyenler ile hem de çok başarılı komedyenler ile doludur. Başarılı bir kariyer başlangıcı için yazılanları kulak arkası yapmamanız tavsiye edilir. Kürenin sanat tarihine bakarsanız benzer örneklerden fazlasıyla bulabilirsiniz.
‘Küratörüm Çok Yaşa!’
Salgında en çok etkilenenler kariyerine yeni başlayan sanatçılar oldu. Galerilerin, müzelerin kapandığı, sergi açılışlarının, sergilerin ertelendiği bir dönemde küratörler de çok zorlandı. Sanatçılar atölyelerine kapanıp portföyleri üzerinde çalışma olanağı buldu. Küratörler de sanat tarihi metinlerine eklentilerinde başarılı örnekler sergilediler. Önümüzdeki dönemde bu portföylerden ve eklenti metinlerden gün ışığına çıkabilme aşamasına gelmiş çok özel sanat eserleri görebileceğiz. Bir de en çok duyacağımız dize şu olacak.
‘Küratörüm Çok Yaşa!’
‘Küratörüm Çok Yaşşaa!’