Sanat ve Kuram Dizisinden 2 Önemli Kitap

Ayrıntı Yayınlarının Sanat ve Kuram dizisinden çıkan 2 önemli kitap:
– Sanatta Anlamın Görüntüsü – RICHARD LEPPERT
– Sanat ve Propaganda – Toby Clark
Sanatta Anlamın Görüntüsü
Richard Leppert, ‘Sanatta Anlamın Görüntüsü’nde Batı Avrupa ve Amerika resim sanatını ele alıyor. İmgelerin “görüntü”sü ile bunların toplumsal ve kültürel olarak nasıl kullanıldıkları arasındaki karmaşık ilişkiyi inceliyor; ve her imgenin anlamının, büyük ölçüde, zamanla değişen işlevince belirlendiğini göstererek, özellikle toplumsal cinsiyet, sınıf ve ırkla tanımlanan toplumsal farklılıkların yansıtılmasında görsel kültürün bir aracı olarak kullanılma biçimlerine dikkat çekiyor.
Leppert, Birinci Kısım’da, temsilin doğası ve görevini işleyerek anlamın imgelere nasıl eklemlendiğini ve görselliğin modernliğin tarihinde ne gibi roller oynadığını tartışıyor. Burada imgelerin arzuyu tetiklemek suretiyle bizi nasıl bakmaya zorladığını açıklıyor ve ister resim isterse de reklamcılıkta olsun temsilin kandırma işlevinin tarihi üzerinde duruyor.
İkinci Kısım’da sanatın maddi dünyayla ilişkisini, imgelerin bizim nesnelerle kurduğumuz çeşitli fiziksel ve ruhsal bağları belirleme biçimleri irdeleniyor.
Üçüncü Kısım insan bedeninin temsiline ayrılıyor: Neşeli veya çok güzel veya azmanca, mütevazı veya tahrik edici, güçlü veya zayıf, hayatın baharında veya teşrih masasında, giyinik veya soyunuk halde…
Sanatta Anlamın Görüntüsü farklı bir sanat okuması öneriyor: İktidarların av-hayvanı resmi tutkusuna, avlanan hayvanlarla kafeslenen kadınların imgesel çakışmalarına, Bacon’ın “insan çığlığının resmi”ne, kültürü biçimlendiren başlıca araçlardan biri olarak portrelere, resimlere yansıyan ciddiyete ve yansıtılmayan kahkahaya, yerleşik iktidara başkaldırmayı tetikleyebileceği endişesiyle asla toplu halde resmedilmeyen emekçilere yeniden bakıyor. Sanatta anlamın, fantezinin, emeğin, protestonun, hoşnutsuzluğun, çılgınlığın, kandırmanın, erotizmin, ırkçılığın, toplumsal cinsiyetçiliğin ve ayrımcılığın izini sürerken “farklı bir sanat okuması”nın mümkün olduğunu da gösteriyor bu kitap bize.
Sanat ve Propaganda kitabında Toby Clark, sanat ve propagandanın politik imgeleri yorumlama biçimlerini inceliyor. Sanatsal çalışmaların da politik bir amacının olabileceğinin altını çizerken, politik amaçların sanat akımlarını nasıl kendi düşünce sistemlerini yayma aracına dönüştürdüklerini gösteriyor. Modern propaganda tarihi ile kitle kültürü arasındaki bağlantıyı mercek altına alırken, kitle kültürünü sadece otoritenin kontrol etmediğini, bu kültürün aynı zamanda radikal alt kültürleri de ifade edebildiğini belirtiyor.
Kitap işe, yüzyılın başında ortaya çıkan sanat akımlarından başlıyor. Sanat ve toplumsal değişim temasını temel alan Marksist düşünceden yola çıkarak, kadınların politik haklar için verdiği mücadeleyi aktarıyor. Feminist sanatın ilk örneklerini ve avangard hareketlerle bağlarını gözden geçiriyor. Ardından Nazi Almanyası, Faşist İtalya ve Stalin dönemi Sovyetler Birliği’nde devlet propagandasının kitlelere ulaşmak için sanata ve sanatçıya nasıl baktığını, döneme ait sanat ürünleriyle örnekliyor. Yazar ilerleyen bölümlerdeki çözümlemelerinde, asker toplamak için kullanılan afişlerdeki görsel teknikleri yorumlayarak Batı demokrasilerinde savaş propagandalarının militarist karakterine ve düşmanların temsil edilişindeki ırkçılığa da dikkat çekiyor. Vietnam Savaşı ve AIDS bağlamında başkaldırı sanatı meselelerine de eğiliyor.
Clark aralarında Delacroix, Goya, Kollwitz, Brecht, Picasso, Godard gibi birçok önemli sanatçının resim, afiş, fotoğraf, film, heykel, happening ve/veya enstelasyonlarının da yer aldığı geniş bir örneklem sunuyor.