Bir Gezi Parkı Belgeseli ‘Üvey Evlat’ – Nasuh Bektaş yazdı…

Atatürk, kurtuluş mücadelesine başladığı daha ilk günde itibaren, attığı her adımı belgelendirmeye özel önem göstermiş. Atatürk’ün Erzurum‘dan itibaren yanında olan Mazhar Müfit Kansu bunu yazdığı kitabında aktarır. Atatürk “Mazhar bütün yazışmalardan birer kopya muhakkak arşivleyin, yarın çok ihtiyacımız olacak. Yarın bizlere söylenmedik söz kalmayacak o zaman bu belgeleri tek tek gösteririz” dediğini söyler. Mazhar Müfit, vatanı kurtarmak için varını yoğunu ortaya koyan insanlar yarın nasıl olur da suçlanır ki diye düşünür. Ancak ileride görülecek ki, gerçekten bu insanlar olmadık suçlamalara muhatap olacaklar.
Tarihin, belgelendirmesi çok önemli, yarınlara bugün neler yaşandığını aktarmak ve toplumsal bilinci doğru oluşturmak adına çok çok önemli bir olay. Belgeseller, bugün ve yakın geçmişte yaşananları görsel, yazılı ve canlı tanıklar eşliğinde bir filme alarak geniş toplum kesimlerine aktarırlar. Daha önemlisi ileriye dönük önemli bir belge oluştururlar.
Türkiye son on yıl içinde çok acı olayları ve dramları yaşamaktadır. Özellikle demokrasi, özgürlük ve cumhuriyet adına büyük bir baskı altındadır. Bunun neticesinde adına Gezi Parkı denilen, insanların özgürlüğü için büyük bir başkaldırısını gördük. Türkiye’nin her ilinde günlerce halk sokaklarda özgürlüğü için eylem yaptı. Bu süreçte çok acı olaylarda yaşandı. Ancak ilk defa toplum özgürlüğü için kendi başına sokağa çıkmış oldu.
Gezi Parkı eylemleri Türkiye tarihinde çok önemli bir yere sahip oldu. Bu tarihi olayın gelecek kuşaklara çok iyi de aktarılması gerekir. Özellikle Gezi eylemlerinde ön safta demek pek doğru olmaz, onlar bunu kabul etmez tahminen, halktan biri olarak eyleme destek veren sanatçıların anlatımlarıyla hazırlanan “Üvey Evlat” belgeseli bu anlamda çok önemli bir işleve sahip. Gezi Eylemlerinin unutulmaması ve gelecek kuşaklara da aktarılması çok önemlidir. Bu belgesel bu açıdan yaşadığımız bu tarihi olayı bize anlatıyor. Muhakkak izlemelisiniz ve gelecek kuşaklara da aktarmalısınız. Neden? Gelecek kuşaklar bu acıları yaşamasın diye. Veya ileride yanlış anlatanlara karşı doğruları bilsinler diye.
Belgesel de “Sözleri bile olmayan, sadece notaları olan bir melodinin” yasaklandığını duyacaksınız. Özellikle özgürlüğe baskı deyince ilk sanata, yazara, aydınlara yapılan baskıları göreceksiniz. Çünkü onlar toplumların nefes alan pencereleridir.
Belgeselin yapımcısı Tuluhan Tekelioğlu ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Umarım halkımız bu tarihi olayı konu alan belgeseli görüp, izler.
Nasuh Bektaş
“Üvey Evlat”
“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
Tuluhan Tekelioğlu’nun yeni belgeseli ÜVEY EVLAT, Türkiye’nin hayat damarlarının nasıl tıkandığının bir tanıklığı.
Tarih boyunca her dönem, siyasi erkin ÜVEY EVLAT olarak gördüğü sanatçılar, “Gezi” sonrası daha da acımasız bir baskıyla kuşatıldılar. Bu haksız kuşatma karşısında kimileri teslim olmayı seçti, kimileri ise kendi olmayı!
ÜVEY EVLAT, teslim olmamayı, özgürlüğü ve “vicdanın” sanatını seçen sanatçıların onurlu direnişini gözler önüne seriyor.
Genco Erkal (oyuncu), Zülfü Livaneli(müzisyen, yazar), Ahmet Ümit (yazar), Fazıl Say (Besteci, piyanist), Şebnem Sönmez (oyuncu), Müjdat Gezen(oyuncu), Levent Üzümcü (oyuncu) Mustafa Alabora( oyuncu), Mehmet Aksoy (heykeltraş), Sunay Akın(anlatıcı), Metin Uca(anlatıcı), Barış Atay(oyuncu), Güvenç Dağüstün( opera sanatçısı), Defne Halman(oyuncu), Orçun Sünear( müzisyen), Arda Aktar (opera sanatçısı) gibi sanatın her alanından değerli isimlerin biraraya geldiği bir ilk belgesel olarak da dikkati çeken filimde yer alan diğer isimler, Yılmaz Büyükerşen(Eskişehir Büyükşehir Belediye başkanı), Ertuğrul Günay(Eski Kültür Ve Turizm Bakanı) ve Ceren Çıplak (Gazeteci) .
ÜVEY EVLAT bir vicdan ve umut filmi!
Tarihteki önemli toplumsal dönüşümleri, umut kırıntıları tetiklemiştir… ÜVEY EVLAT ların vicdanından yayılan umut kırıntıları!
Yapımcı ve yönetmenliğini Tuluhan Tekelioğlu’nun üstlendiği belgeselin kurgusunu Balkan Tekelioğlu yaptı. Kamera, görsel yönetmen Ethem Tosun, Yapım koordinatörü Neyran Günüçer, İkinci kamera Uluç Özcü, fotoğraflar Reha Arcan imzalı. Fazıl Say, Grup Yorum, Ege, Sattas Grubu müzikleriyle katkıda bulundu.