KÖŞE YAZILARINevzat Yılmaz

Nallıhan’da Bir Sabah – Nevzat Yılmaz yazdı…

Ressam-Heykeltraş Halis Başarır’la Belenören köyüne gitmek üzere Nallıhan’dayız. Sabahın 04:30’unda otobüsten inmişiz. Ortalık daha ışımamış. Halis Başarır, “Bir otele gidelim, birkaç saat uyuruz” diyor. Bense, Ankara’nın bu küçük ilçesini kolaçan etmek istiyorum. Bir Anadolu kentinde gece nabız nasıl atar gözlemlemek istiyorum. Sonunda Halis Başarır’ı kandırmayı başarıyorum. Kentin ortasında şaha kalkmış at heykelleri karşılıyor bizi. Ben atların Avni’nin atları mı, Süleyman Demirel’in kıratı mı olduğu üzerine kafa yorarken, Halis Başarır atların anatomisinden sözediyor.

20160822_081907Atlar Uzakdoğu’dan gelmişmiş filan diyor. Otele gitmediğimize pişman olmuşken, soğuk bizi ısırıyor. İnadımız inat. Parkta kamelya benzeri konaklama yerimize pinekliyoruz. Sonra açık kahvehane buluruz umuduyla Nallıhan’ı adımlıyoruz. Yok, yok… Şaha kalkmış park bizi çağırıyor. Gülgün Başarır’ın bizler için pişirdiği börekleri yiyoruz. Aman allahım, börek bu kadar lezzetli olabilir mi?

05:00 sıralarında önce iki genç geliyor köpekleriyle parka… Sonra, bir kadın arabasıyla geliyor, fırını yakıyor. Yakıyor ve gidiyor. Gençler enerji dolu, şarkı söylüyorlar.

06:00 sıralarında Ziraat Bankası’nın önünden kravatlı biri geçiyor. Biri, biri daha derken…

El değmemiş küçük bir kent, yaşama uyanıyor… Kadınlar erkeklerden daha çok görülüyor Nallıhan’da… Nallıhan’ın tarihçesine ilişkin bilgiler veriyor Halis Başarır… Babasının burada yaptığı ahşap konaklardan sözediyor. Bu ahşap konaklardan hiç biri ayakta değilmiş.

Sana Nallıhan’ı gezdireyim” diyerek beni dolaştırıyor Başarır.

-Burası eski Belediye binası. Şurası hamamdı. Burası kasaptı. Şurası kahveydi.

Nallıhan’da dükkanlar daha yeni restore edilmiş. 2-3 katlı binalar içimizi rahatlatıyor, sanki…

Kocahan, el değmemiş mimarisini koruyan Nallıhan’ın tek tarihsel yapısı herhalde…Buna seviniyoruz.

Dükkânların önünde kasa kasa domatesler, salatalıklar… Dükkân sahipleri, kapılarını kilitlemişler ama dışarıda bulunan malzemelerinin çoğunu içeri almaya gerek duymamışlar. Demek pek hırsızlık olayı yok.

20160822_083605Dükkanlar da çok güzel. Sokağın başında bir polis aracı beliriyor. Gelmemizi bekliyor, biz de emin adımlarla ona doğru ilerliyoruz. Halis Başarır, “Çay içebileceğimiz, bir kahve biliyor musun?” diye soruyor Polis’e… Polis önce bize açık olabilecek tek çayocağını tarif ediyor. Nazikçe kimliklerimizi istiyor. Telefonla bilgilerimizi merkeze iletiyor. Sonuç: Temiz… Kimliklerimizi alıyoruz ve çay ocağının önündeyiz. Demlikler bizi bekliyor. Herkes de tanıyor Başarır’ı… Hoş beş, söyleşi derken atları şaha kalkan parkın önünde çeşit çeşit kavun dolu traktörler duruyor. Kavun kokusu bütün albenisi ile bizi çağırıyor. Yaşlı köylüler; kadınlı erkekli sokakları doldurmaya başlıyorlar. Kimisi sarımsaklarını çıkarıp tezgâhına dizerken, kimisi domates, salatalık, tahta kaşık, kap-kacak diziyor.

20160822_082030Kadınlar erkeklerden daha çalışkan burada… Kambur bir teyze, tezgâhına satacağı malları diziyor, bir yandan da domates kasalarını ivecen adımlarla kenara taşıyor. Şemsiyesini çıkarıyor ve kuruyor. Gözlerim her saniyesini izliyor. Kamburuna aldırmıyor, yaşama direngenlikle tutunmuş bu teyzedeki enerjiye şaşıyorum. Gidip ellerinden öpmek geçiyor içimden…

Sonra, lâhanalar, taze soğanlar, marullar çıkarıyor Teyze… Arada bir eşi olduğunu kestirdiğim adama çabuk ol anlamında işaretler ediyor.

Sonra tahta kaşık satıcısı Amcanın yanına doluşıyor, erkekler… Söyleşi kopkoyu… Kalabalık bizim parka sarkıyor. Bankaların önü de dolmaya başlıyor.

Bize aldırmıyorlar. Yabancıdan da saymıyorlar.

-Senin tevellüd kaçtı yahu?

-1932…

-Filanca ölmüş biliyor musun?

-Kendine bak dediydim. Bakmadı.

-Yok yahu vade o kadarmış.

Yaşlı biri parktaki bankların, masaların üzerin yazı yazanlara kızıyor. Yazı değil, oyma yapmışlar sanki.

-Yazarken görüp kafalarını kıracaksın, diyor…

20160822_083733

Nallıhan artık ayakta. Bütün damarlarına kan yürümüş. Kravatlılar, cebine iliştirilmiş keserle geçen işçi, dükkanını açmaya giden esnaf. Bir kent, Nallıhan bizi karşılıyor. Pazar kurulmuş bile.. Kaç çeşit kavun olur? Burada renk renk yüz çeşit var. Giysi, basma,  halı satanlar da gelmiş. Pazarlıklar yapılıyor. Sıra dışı bir gün yaşanıyor Nallıhan’da…

Taksici Nevzat Ateş gelince yönümüzü Halis Başarır’ın köyü Belenören’e doğrultuyoruz.

Nevzat Yılmaz

Başa dön tuşu