Cesur bir meydan okuma ve başkaldırı: “Kornelyus’un Ezgisi”
“Kornelyus” yüz yetmiş yıla yayılan, yedi ayrı ülkede geçen ve on iki ana hikâyeden oluşan ezgisinde varlığın ve hiçliğin, zihnin ve inancın sınırlarında dolaşıyor.
Zerdüştîlikten İran’daki Türk varlığına ve Türkiye’deki azınlıklar meselesine, derin devletten uyuşturucu kaçakçılığına, saykodeliklerle hakikatin eşiğindeki gezinişlerden aşkın saf hâline ve en sert BDSM, fetişizm tecrübelerine kadar uzanan bu yolculuk bir bakıma türünün ilk örneği.
Yazar Nedret Kılıç’a göre; ‘Temel serinin sonunda ortaya çıkacak “yekûn”, insanlığın evrensel diye nitelendirdiği tüm kabul edişlere cesur bir meydan okuma ve başkaldırı’
Kılıç kitabı için şöyle diyor; “Kornelyus’un Ezgisi bir öğretinin, bir politik görüşün, bir yaşam tarzının savunucusu değil. En ilkel inançlarla en basit arzular, insan zihninin varabileceği en aşkın, en ileri sezgileri ve en yüce kavramları içinde barındırır. Kornelyus’un Ezgisi’nde ve altılı serinin tümünde okur ‘ikiliğin’ bu çatışmasıyla yüzleştiriliyor.”
Zıtlıkları kullanan, bilinmezi sorgulayan yazar, metin boyunca varlığın ve hiçliğin, zihnin ve inancın sınırlarında dolaşıyor. 1874-2040 yılları oluşan Kornelyus’un Ezgisi’nde öyküler kronolojik sıralamayla değil, kurgu gereği farklı zaman dilimlerinde olay ve karakterlerin süreç içinde birleşeceği şekilde anlatılıyor.
Kitabın ilham kaynağı şair filozof Vyasa’nın büyük eseri, “Tanrı’nın Ezgisi” (Bhagavat Gita) isimli kadim metin.
Kornelyus’un Ezgisi’nde yazar yakın geçmişimiz ve günümüze dair öykülerle, evrensel ve modern kavramları kullanarak yüklendiklerimizi, öğretilenleri okura sorgulatarak aynı neticeye ulaşmaya çalışırken Carl Gustav Jung’un belirttiği gibi; çekim merkezini tüm çatışmaların merkezi olan ayrık benlikten(ego), “Hakikate” (Öz)’e çekmeyi amaçlıyor.
Kornelyus’un Ezgisi kurgu tekniği ve dil kullanımı çeşitliliği açısından da sıra dışı
Giriş ve ilk bölümlerdeki yoğun “lirizm” sonraki bölümünde karakterlerin yaşı, iç dünyaları ve olayın geçtiği devrin toplumsal yapısına uygun olarak daha basit bir şiir diline dönüşüyor. Öykülerin ruhuna uygun olarak kimi yerde nesir, kimi yerde şiir, kimi yerde ikisini birden aynı anda kullanılıyor.
“Kornelyus’un Ezgisi“, Nemesis Kitap tarafından yayınlandı.
Kitaptan:
‘Tek bir zihin olmalı tüm bilgiye sahip. Bilginin kaynağı, sonu, başlangıcı. Kaynağa erişmekti benim için yaşam amacı. Soğuktu ve kar yağıyordu Beyoğlu’na. Mephisto’nun önünde bacakları kesik bir meczup ezgilerle sallıyordu yarım bedene mahkûm kolunu başını. Kıvırtırken gülümsüyordu gözleri kapalı! Sarı dişleri görünüyordu ameliyatsız tavşan dudağından, bembeyazdı saçı sakalı. Yırtık bir gömlek, ince bir ceket ve iple bağlanmış pantolondu soğuktan koruyan. Dans ettim dizlerimin üstüne çöküp, masumiyetti sunulan. Sonra sessizlik ve kar sakin ve usulca kümelendi. Akşam derinleşip grileşti. Toprak ve gökyüzü yakınlaştı. Ardımda yollar düzleşti. Ağaçta, suda, havada, sessizlik her yerdeyken bir köpek havlaması yankılandı. Dans bitince sesler uyudu ve ben ayaklarımı sürüyerek düşlerle gittim.’
Yazar Nedret Kılıç Kimdir?
24.09.1970 Ankara doğumlu Kılıç, ebeveynlerinin memuriyet vazifeleri sebebiyle Anadolu’nun çeşitli kasaba ve şehirlerinde geçen çocukluk döneminde dört ilkokul, iki ortaokul ve iki lisede eğitim görmüştür. Ankara Bahçelievler Cumhuriyet Lisesi ve Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunudur. Vazife sebebiyle Rusya ve Ukrayna’da; Ortadoğu’nun ve Kuzey Afrika’nın bazı ülkelerinde ve Yemen’de belirli bir dönem yaşamıştır. Halen Bodrum’da ikamet etmektedir.