“Oku” – Sedef Subölen yazdı…
Siyasi ideolojiler, gündelik hayatın içinde barınamaz. Müdahale edemediğin/edemeyeceğin olayın savaşçısıymış gibi davranmaya gerek yok. Savaş, haksızlık bu kadar çığırtkanlık mertebesine taşımasın seni. Söyleyecek bir sözün olduğunu düşünüyorsan, ve de önlemek istediğin bazı haksızlıklar varsa, ne sosyal medyada kendini kahraman ilan et, ne sadece eylem çıktı diye, irdelmeden kendini sokağa at, sadece ilk emri dinle. “Oku”
Okuduğun şey bazen bir fıkra olabilir, bazen de kutsal kitap. Ne önemi var ? Altını çizdiğin/aklına yazdığın her satırdan sonra, söyleyecek yeni bir sözün olacak demektir. Dünyada hep, acımasız savaşlar olacak. Sen, kendi kapının önünü süpürmeden, Suriye’nin sokaklarını temizleyemezsin. Zaten insan, değişime kendinden başlamadığı için her yer kana bulanıyor. Ve bir şekilde, o kanlar ta oradan gelip senin de hanene sıçrıyor. Duyarlı olmak her zaman güzeldir. Misal, yanında biri aç iken, senin de yemek yememen ya da imkanın var ise onu beslemen. Bu duyarlılıktır. Ama imkanın yoksa, en fazla açlıktan bitkin düşene kadar ona destek olursun, yemek bulduğun ilk anda ise, aklına en önce kendini doyurmak gelir/gelecektir/gelmelidir. Kan vermeye gittiğinde, eğer değerlerin düşükse, senden kan almazlar. Çünkü başkasına faydalı olman için, öncelikle senin fonksiyonlarının tam olması gerekir. Eğer beyninde kendine yetecek kadar bilgin varsa, geliştirmeye gerek duymadıysan, yeri geldiğinde, az ile yetindiğin bilgileri, başkasına aktarmaya çalışmamalısın. Öncelikle beyninden bilgiler taşmalı ki, başkalarına aksın. Şu an var olan bir savaşın, tüm sebepleri bu anlattıklarım temelli. Para, mevki, ideoloji, bunların karmaşa doğurmasının, kan dökmesinin tek sebebi, yanlış yerde, yanlış zamanda, yanlış şekilde harekete geçmek. Bardağı tamamen doldurmadan çiçek sulamaya kalkarsan, yarım bardak su yetmeteceği için, defalarca musluğa git gel yapman gerekir. Çiçek sulamak uğruna enerjini boş yere fazladan tüketmek, aklını kullanamamakla alakalıdır. Oysa ki, bulabildiğin en büyük bardağa, alabileceği en fazla suyu doldursaydın, bir kere gitmek yetecekti çiçeği sulamak için. “Ne olacak üşenmem ben” mantığı burada yanlış. O kadar fazla enerjin var ise, enerjini, çiçek sulamak harici bir işe daha harcamak gerek. Verim, tek bir işi tüm gün yapmaktan değil, birçok işi aynı günde, ama doğru /tam şekilde yapmaktan geçer.
Suriye savaşına dair bir demeç olarak kalsın burada yazdıklarım. Çünkü bilirim, günümüzde klavyesi olan herkes, vatanı kurtarma denemelerinde bulunmak zorundadır.
Masasında kahvesiyle.
Sedef Subölen