Ben Bir Artikülasyonluydum. – Cemil Biçer yazdı…
Sarışın, boncuk mavisi gözleri olan her tarafı toz toprak içinde diz kapakları düşüp yuvarlanmadan yara bere içinde boynunda uyurken bile çıkartmadığı kuş lastiği (sapan)olan bir çocuk getirin gözünüzün önüne, üstüne üstlük bu çocuk iflah olmaz bir artikülasyonlu olsun.
Çocukluğumda köyde, kasabada tüm çevremizdeki insanlar beni sever ve aşırı ilgi gösterirlerdi. Diğer arkadaşlarıma göstermedikleri bir ilgi ile karşı karşıyaydım. Bu ilgi içten içe hoşuma gitse bile bir müddet sonra daral gelmeye başladı.
Bugünden geriye baktığımda bu ilginin asıl nedeninin sevimli bir çocuk olmanın yanı sıra insanların çok hoşlandığı artüküle rahatsızlığımdan kaynaklı olduğunu anlıyorum.
Evde, sokakta beni her gören cevabı içerisinde “r,l,s,z” olan manalı manasız sorular sorar ve verdiğim cevaplara kahkahalarla gülmeleri bir müddet sonra işkenceye dönmeye başlardı. Artık zıvanadan çıkmaya başlıyordum:
“Münevverleri gördün mü Cemil?” diyene “Amk müvevvelin töymedim” diye cevap vermeye başlamıştım ki bu insanların daha fazla ilgisini çekiyordu. Bir defa sorup yakamı bırakacak olanlar ard arda “r” içeren sorular soruyordu.
Artikülasyon bozukluğu, kişinin konuşma seslerini yanlış veya eksik üretmesi anlamına gelmektedir.
Hayat içerisinde çok sıkça karşılaştığımız bir olaydır bu durum. Pek çok ebeveyn bu durumu önemsemez hatta hoşlanır bile çocuklarının bu artükileli konuşmasından.
Artikülasyon bozukluğu yanlış öğrenmelerden kaynaklandığı gibi dudak damak yarığı, down sendromu, işitme engeli, nörolojik bozukluklar gibi bazı anatomik veya fizyolojik problemlerden de kaynaklanabilir. Bununla birlikte birçok sesletim sorunu herhangi bir belirgin fiziksel özür olmadan da ortaya çıkabilmektedir.
Artikülasyon bozukluğu, herkeste aynı boyutta görülmeyebilir. Ancak bu durum çocuk ya da yetişkinin sosyal, duygusal ya da iş hayatını etkileyecek boyutlara gelmişse çözümü konusunda acil müdahale gerekir. Bu tür sorunlar yaşayan bir çocuğa ailesi tarafında müdahale edilmemesi, düzeltmeler yapılmaması ve sosyal çevresi tarafından kesinlikle alaya alınmaması gerekir çünkü bu durum çocuğun kendi isteğiyle yaptığı bir durum değildir. Müdahaleler çocuğun psikolojisini olumsuz etkileyebilir. Bunun yerine acilen bir uzman desteği alınması gerekir.
Çocuğunuzun 4-5 yaşına gelmesine rağmen hala bebeksi telaffuzu varsa, dil ve konuşma bozuklukları uzmanından yardım almanız gerekir. Artikülasyon bozukluğu, tedavisine kadar erken dönemde başlanabilirse çocuğun düzelme hızı o kadar kısa olur. Ayrıca çocuğun gelişimi de bu olumsuz durumdan daha az etkilenmiş olur.
En yaygın olarak /s/, /z/, /l/ ve /r/ seslerinde problem yaşanmaktadır. Olayın durumuna göre ortalama harf başına 3-4 seans Dil Konuşma Terapisi desteği ile bu bozukluktan tamamen kurtulmak mümkündür.
Bugün aslında HIZIR PAŞA ve PİR SULTAN üzerine bir yazı yazmak için oturdum daktilomun başına ama ayaklarımın altında dolaşan sarışın mavi gözlü bir CEMİL BİÇER kopyası veledin “dede, dıtayıya didelim… ayaba süyelim” diyerek paçama yapışması ve hane halkının torunumun bu sestelim bozukluğu ile alay etmeleri “arılar birer birer geliyorlar” demeye zorlayarak biçare yavrucuğa işkence yapmalarını engellemek ve siz dostlarıma da naçizane bir uyarı yapmak istedim.
Öğretmenlik böyle bir şey işte dostlarım…Emekli de olsanız kurtulmanız mümkün değil..
“Hepinite HAYIL”lı günley dileyim”
Cemil Biçer
Yazarımız Cemil Biçer’in ‘Çarşamba Köprüsü’nde Rapsodi’ kitabına buradan ulaşabilirsiniz:
http://kitapdevrimi.com/urun/carsamba-koprusunde-rapsodi-cemil-bicer/