Elimi Bırakma Ekibi’ne Minik Bir Sitem – Dizi Kedisi yazdı…

Ey Dizi İzleyicisi,
Hatırlar mısınız? Size “Elimi Bırakma hepimize yol gösterecek, ışık olacak, maneviyatı yüksek, birebir diyalogları ile diğer dizilerden ayrışan çok özel bir yapım” demiştim. Hatta işledikleri konular için senaryo ekibini hatta yapımcısını dahi tebrik etmiştim. Şeker Teyze‘nin diyaloglarını arkadaş sohbetlerinde örnek gösterip, işte dizinin de faydalısı olabiliyormuş diye paylaşmıştım. Oysa bu Pazar amatör elinden çıkma senaryosu ile bilinçli izleyiciyi, her şeyden önce ülkemizin gündeminin hassas konularının farkında olanları büyük hayal kırıklığına uğrattığına şahit oldum.
Ne mi oldu?
Dizinin Cenk’i, evin kaybolan çocuğunu bahçede “tek başına” aramaya çıktı. (Çocuk onu tanımıyor. İlk defa görüyor!) Buldu. Çocuğa kimse yabancılarla konuşma dememiş olacak ki konuştu, arkadaş oldu, ikna etti(!) hatta kucağına alıp ağaçtaki kuş evini asmaya çalıştı ve elini tutup geri götürdü. Yanlış anlaşılmasın. Bu çok masum görünen sahnenin dizide olmadığını ve o kişinin de dizideki gibi bir iyi niyetli olmadığını düşününce o küçük kız çocuğunun başına gelebilecekleri düşünüp üzüldüm.
Sayın senarist, dizilerdeki gücün farkında olduğunuzu biliyor ve izliyoruz. Böylesi önemli bir konuyu bu kadar yanlış bir şekilde işlemenizin verdiği zarar bir defa hoş görülebilir. Ancak bundan sonra sizi sadakatle izleyen izleyicilere gereken saygıyı göstermenizi ve senaryoyu toplumu bilinçlendirme görevini de göz önüne alarak hassas konularda daha dikkatli olmak suretiyle kaleme almanızı rica ediyorum. Bunu da her yerde “Elimi Bırakma’yı izleyin” diyen birisi olarak söylüyorum.
Diğer yandan Barış karakteri, aklı, adaletten ayrılmaması, gücünü doğru kullanması gibi meziyetlerle hayatımıza girdi, daha da girecek diye düşündüğüm için ekibi tebrik ederim. Diziye hareket, canlılık kattığı ortada. Annem bile “aferin benim oğluma” demeye başladı kendisine…
Şeker Teyzem artık gerçekleri öğrensin de bu denli acı gerçeklerle başa çıkma yollarını göstersin bize dilerim.
Dizi geçtiğimiz sezonun ivmesini henüz kazanamadı. Umarım kazanır. Televizyona en çok yakışan yapım olduğunu düşünüyorum zira.
Eleştiririz ama hakkını da veririz.
Geçtiğim sezonun en başarılı dizilerinden olduğuna inandığım Elimi Bırakma’ya üç bölüm daha şans veriyorum. Umarım olay ağları daha inanç, dürüstlük ve sadakatle yoğrulacak ve insan olma erdemleri daha çok gündeme taşınacak.
Şeker Teyze iyileşsin lütfen… Çünkü daha işlenecek çok konu var.

Not: Bizim çocukluğumuzdan Süper Baba geçti. Analı-babalı oturup hep beraber dizi seyreden o masum çocuklardık biz. Haksızlığa hep beraber ah çeken, birlikte ağlayan. Gözyaşlarını saklayan babaların çocuklarıydık… Olsun canım bir kereden bir şey olmaz diyene ağzının payını verecek olan… Veren… Belki hâlâ öyleyiz. Elimi Bırakma’nın misyonu da biraz Süper Babaanne benim için sanırım. “Bana bir masal anlat baba” şarkısı ve baba Fikret geldi aklıma. Biz o dizilerle büyüdük. Ağladık, bekledik. Ne güzel aile dizileriydi. O zaman bu satırlara Yeni Türkü’nün o unutulmaz parçası eşlik etsin. Ama bu defa Cem Adrian, Manuş Baba, Mabel Matiz, Ceylan Ertem ve Derya Köroğlu söylesin.
https://youtu.be/2ubUcRN8Ns8