KÖŞE YAZILARI

‘FIDEL CASTRO’nun Ölümü, Atatürk’ün Harf Devrimine Arapların Bakışı – Tuğrul Çalış

Daha önce ‘Amanda Amman‘ başlıklı yazımda transit geçtiğim Amman‘da yaşadığım bir taksi macerasının karakolda nasıl sonuçlandığını yazmıştım. Bugün Küba Lideri Castro‘nun ölümü üzerine Atatürk ve devrimleri tekrar gündeme geldi.

Şimdi diyeceksiniz ne alâka. Evet o yazımda konunun çerçevesi dışına çıkmamak ve özüne bağlı kalmak için detaylı yazmadığım ama çok önemli bir başka gözlemim vardı. Anlatayım.

O gün taksi sürücüsünü şikayet için gittiğim karakolda, duvardaki raflara konmuş olan klasör dosyalarda bir gariplik sezdim. Önce bilerek bazılarının ters yani başaşağı konduğunu gördüm. Herhalde kapanmamış olanlar diye düşündüm. Ama hepsinin başaşağı olduğunu fark etmem uzun sürmedi. O an bir nevi üzüldüm. Ürdün ya da eğer diğer Arap ülkelerinde de aynı durumda uygulanmak durumunda ise diye.

03

Arapçanın Kuran’dan bildiğimiz gibi sağdan sola yazılması ve sayfaların da bize göre ters olan dizimi, bu ülkede kendilerine uygun klasör de üretilmediği için, klasörlerin başaşağı kullanılmasını zorunlu kılmıştı. Ben bu gözlemimi yaparak oyalanırken polisler ciddi polisiye metodları ve yaklaşımları ile suçluyu kısa zamanda karakola getirmeyi başarmışlardı. Çok da takdir ettim ve o yazıyı yazdım.

04Hatta Komiser ile birlikte özçekim (selfie) bile yaptım. Tam da bu esnada yazılan tutanağı imzalama safhasında Komiser her yönüyle Türkiye ve İstanbul hayranı olduğunu belirtmesine rağmen Atatürk‘ün harf devriminden az da olsa sitemkâr oldu. Yoksa daha kolay tutanağın imzalanması konusunda anlaşabileceğimizi belirtti. Ben ise bunu onaylamama rağmen onunla karakolda böyle bir tartışmanın anlamsız olacağı için bir şey söylemedim. Daha sonra havaalanı yolunda tanıştığım çok iyi İngilizce bilen bir genç yol boyunca benimle sohbet etti.

Kendisi havaalanında bir kitap ve mecmua zinciri firmasında vardiyalı çalışıyor. Laf lafı açtı. Bir anda o da demesin mi, Atatürk‘ün harf devrimi iyi olmadı gibi bir şeyler. Bu sefer hemen itiraz ettim. Hiçbir Arap ülkesinin Türkiye kadar modern olmadığını, 100 sene önce onlarınkine yakın bir durumdan bu güne geldiğimizi anlattım ya da anlatmaya çalıştım, İngilizce dilim döndüğünce.

01

02

Burada yani Ürdün‘de bile yollarda hem Arapça hem de İngilizce işaret levhaları olduğunu, ancak hiçbir batılı ülkede Arapça yazılmadığını söyledim. Daha sonra bir ayrıntı daha aklıma geldi. Ürdün parası Latince harflerin kullanılmadığı birçok ülkede olduğu gibi iki dilde basılıyor. Atatürk bu işi baştan halletti hem de tüm alanlarda, kadına verilen haklarda, medeni kanunda vs. Bugün Arabistan‘da kadınların araba kullanamadıkları gibi konular. O zaman o da bana hak verdi.

Hem Atatürk bunları yaparken tüm ezilmiş, sömürülen toplumlara da destek oluyor, yol gösteriyordu. Hatta kimilerinden de kendisine birçok destek geldi. Bütün bunları bugün maalesef ülkemizin içine düştüğü olumsuz, gerici zihniyetin hakim olduğu ortamda paylaşmak ne kadar acı verici. Neleri kaybettiğimizin farkında mıyız?

Devekuşu misali kör, yapay gündemler ile her bir yana savruluyoruz. İnsanlar idam çığlıkları atıyor, tecavüzcüleri, darbecileri sadece kendilerinden diye koruyor. Oysa gün emperyalizme, iç ve dış sömürüye, gericiliğe, her türlü baskı ve şiddete, ırkçılığa ve bölücülüğe karşı direnme ve tüm ezilenlerin dayanışma zamanı. Çok geç olmadan …….

tugrul-calis

 


Tuğrul Çalış

 

 

 

 

 

Kitap devrimi hayatt

Başa dön tuşu