SÖYLEŞİ

Tolga Aydoğan: ‘Atatürk’ün kıymetini anlamak için Afganistan’a bakmak kafi’

Tolga Aydoğan’ın son kitabı “Bağımsızlık Yolu” geçtiğimiz günlerde raflardaki yerini aldı.
Arka Sokaklar, Kanıt, Bizim Evin Halleri gibi birçok TV dizisinin senaryo ekibinde yer alan ve on beşe yakın TV dizisi yazan Tolga Aydoğan, bugüne kadar ondan fazla da kitap yazdı. Son dönemde özellikle Atatürk ve Ankara hakkında araştırmalar yapan yazar ile Bağımsızlık Yolu’nu konuştuk.

  • Atatürk’ün İzindekiler kitabının ardından şimdi de yine Atatürk temalı bir kitapla daha okuyucu karşısındasınız, Bağımsızlık Yolu’nun konusu nedir?

Bağımsızlık Yolu Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale’den başlayarak 1915-1922 arasındaki savaş dönemini anlatıyor. Çanakkale’de “Anafartalar Kahramanı” olarak nam salan Mustafa Kemal Paşa, 9 Eylül 1922’de Türk ordusunun İzmir’e girişiyle yani Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın zaferle neticelenmesini sağlıyor. Özetle Bağımsızlık Yolu kitabı Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde Türk milletinin topyekûn var olma mücadelesini çocuklar ve gençler için anlatıyor.

  • Kitabın yazım sürecinden bahseder misiniz?

Bir süredir çocuklar ve gençler için bir Atatürk kitabı hazırlamayı düşünüyordum. Uzun bir araştırma süreci, kaynak kitaplar, anılar, arşivler neticesinde bu kitap ortaya çıktı. Yazarlık serüvenimin son beş-altı yılı Atatürk dönemi araştırmaları ile geçti. Atatürk’ün İzindekiler kitabımda olduğu gibi yine Bilgi Yayınevi Bağımsızlık Yolu’nu basma nezaketini gösterdi. Onların da bu kitabın ortaya çıkmasında sonsuz emekleri oldu, kitap titizlikle hazırlandı ve sonunda okur ile buluştu.

  • Kitapta birtakım çizimler ve fotoğraflar da var, bu durum kitabın okunması için olumlu bir etki yaratıyor mu?

Tarihi kitapları okumak birçok insan için zor oluyor diye düşünüyorum. Tarihi metinleri okuyucuya sunarken en yalın şekilde anlatılması gerektiğine inanıyorum. Örneğin Aziz Nesin’e “Kitaplarınız çok kolay okunuyor” diye övgüler dizilince o da “Siz kolay okuyabilesiniz diye ben sekiz – on defa baştan yazıyorum” diyor. Hele ki bu kitap çocuklar ve gençler için kaleme alındı, daha da dikkat etmemiz gerekiyordu. Daha yalın, daha sade olmalıydı. İşte bu noktada özellikle kitabın içinde çizim ve fotoğraf olmasını istedik. Çizimleri gerçekleştiren Murat Sayın alanında oldukça uzman bir isim. Onun çizimlerinin kitabımıza önemli katkısı oldu. Çizim ve fotoğraflar çocukların ve gençlerin rahatlıkla okuyabilmesi için olumlu bir katkı yaptığını söyleyebiliriz. Örneğin Mustafa Kemal Paşa’nın Heyeti Temsiliye Reisi olarak 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelişine dair fotoğraflar ekledik. Bunun da okuyan kişinin zihninde o dönemin canlanması için önemli bir pekiştirme sağlayacağını düşünüyorum. Bu da görsel hafızayı geliştiriyor ve çocuklar için kavrayıcı oluyor. Özetle fotoğraflar ve metinle uyumlu çizimlerle kitabın zenginleştiğini düşünüyorum.

  • Kitapta Atatürk’ün kitap sevgisine de değiniyorsunuz, cephede bile kitabı elinden düşürmüyor. Sizce Atatürk’ü Atatürk yapan özellik bu mudur?

Elbette, anılara baktığımızda kitap okumanın faydasına değiniyor ve “Ben bu kadar kitap okumasaydım bunca işi yapamazdım” diyor. Atatürk çocukken eline iki kuruş geçince bir kuruşu ile kitap aldığını söyler. 4000 bin civarında kütüphanesinde kitap vardır. 13 kitap yazıyor. Bunlardan biri de geometri. Dilimize birçok yeni kelime kazandırıyor. Dil çalışmaları sırasında Yakutça sözlüğü bulup Ankara’ya getirtiyor. Oradaki Türkçe kelimeleri bulmaya çalışıyor. Sürekli araştırıyor, okuyor, yazıyor. Örneğin bilinmeyen bir ayrıntıdır bu, Cumhurbaşkanı maaşıyla Türk Dil Kurumu’nun kütüphanesini açıyor. Sadece kitaba değil, insana, doğaya, çocuklara vatanına sonsuz bir sevgiyle hareket ediyor. Atatürk Orman Çiftliği’nde bir iğde ağacının yerinde olmadığını görünce kıyameti koparıyor. Çocuklarımızın O’nun kitap okuması, doğa sevgisi gibi birçok yönünü tanıması gerekiyor. Atatürk, çocuklarımıza rol model olabilecek en iyi örnektir.

  • Çocuklar ve gençler bu kitabı neden okumalı?

Herkesin Atatürk’ü öğrenmesi ve anlaması gerekiyor. Çünkü bu topraklar kolay vatan olmadı. Büyük mücadeleler verildi, kan döküldü, gözyaşı döküldü. İşte bizlerin Atatürk’ün bu askeri başarılarını bilmesi şart. Ardından da devrimleri neden yaptığını kavramamız gerekiyor. Onun vizyonunu anlayabilirsek günümüzdeki birçok sorunu da yok etmiş olacağız. Günümüzde kendisine haksız eleştiriler getiriliyor, bunun başlıca nedeni bilgisizlik ve art niyettir. Mustafa Kemal Atatürk günlük siyasi çıkarlar için tartışmaya açılmayacak kadar kıymetlidir. Ancak 1950’lerden itibaren birçok siyasi parti Atatürk karşıtı söylemlerle halkı yanlış yönlendiriyor ve bunu seçim malzemesi yapıyor. Eğer gençlere doğru Atatürk’ü anlatırsak sorunlarımız çözülecek ve Türkiye’nin geleceği daha aydınlık olacak. Özellikle son yıllarda hepimiz daha iyi görüyoruz ki Türk gençleri Atatürk’ü seviyor, onu anlamak istiyor. Anlaması için de bu tip kitaplar en iyi araç. Sadece Atatürk’ü bizim çocuklarımız değil dünyadaki çocuklar da bilmeli. Çünkü Atatürk’ün yolu çağdaşlığın, özgürlüğün, insanca yaşamanın, bilimin, sanatın kısaca medeni bir toplumun simgesidir. Geçenlerde bir Afgan gazeteci “Keşke Atatürk’ü Afganistan’da anlayabilselerdi” diye feryat ediyor. Afganistan’ın hali ortada. Amanullah Han 1928’de Atatürk’ün yaptığı devrimleri yapmak isteyince halk ayaklanmıştı. Amanullah Han yurt dışına kaçarak canını zor kurtarmıştı. Atatürk’ün kıymetini anlamak için Afganistan’a bakmak sanırım kâfidir.

Tolga Aydoğan

  • Son olarak Atatürk sizce ne demektir?

Atatürk her şeyden önce çağının ilerisinde bir insan. Bunu evvela kabul etmek gerekiyor. Bugün Suudi Arabistan’da kadınların araba kullanmasına izin verilmesi bir haber değeri olurken Mustafa Kemal bundan 90 yıl önce birçok medeni Avrupa devletinden önce kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını getiriyor. Laik bir sistemle çağdaş bir ülke inşa ediyor. Bu devrimler Tunus, Afganistan, İran gibi devletlere örnek oluyor. Bugün Arabistan’daki Afganistan’daki ya da Afrika’daki kadınların durumlarına bakınca Türk kadınlarının ne kadar özgür olduğunu, sosyal, siyasi ve ekonomik alanda birçok hak kazandığını görebiliyoruz. Bugün, siyasi düşüncesi ne olursa olsun her Türk kadının Atatürk minnettar olması gerekiyor. Önümüzde Afganistan, İran ve daha birçok olumsuz örnek varken eminim Türk kadını Atatürk’ün kıymetini fark etmektedir. Bizlerin Atatürk’e ve onun devrimlerine sıkı sıkıya bağlı kalmamız gerektiğini söylemek istiyorum. Ona karşı olumsuz manada ne yapılırsa yapılsın yüce Atatürk her geçen gün Atatürk daha çok seviliyor ve değeri daha çok anlaşılıyor. Bizlere düşen ise çocuklarımızı ve gençlerimizi Atatürk’ün izinde yetiştirmektir.

Deprem Sonrası Akut Stres Bozukluğuna Dikkat

2 Yorum

  1. Facebook paylaşımlarınızın yakın takipcisiyim,kitaplarınızla ilgili bilgi alabilmem için lütfen mail gönderiniz. Emeğinize ve yüreğinize sağlık.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu